beni usulca sendeki ceviz sandığa koydular
orada tanıştım yalnızlığın pelüş kaplanlarıyla
bir noktaya yakışır küçüldüm ve dünya bana
sokuldu sırıtarak böyle başladı kalpte alınganlıklar
döndüm ve geçti acının yüzüne sürdüğüm astar
kime ayırır bizden kalanı doymadan kalkılan sofra
bir nar açılır sandım vehmin küflü burgusuyla
bezler envai beyaz hayat eşittir kütle bölü mezar
allah’ının önünde hazır olda cengâver bir yalvaç
gibi itirazlar dolusu ümmet saçıyor bir hallaç
susturduk vücudu kopan figandaki çizgiler yatay
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.