• İstanbul 15 °C
  • Ankara 23 °C

Halil Emrah Macit: İsfahan’dan Van’a İbn-i Sina’nın Mirası

Halil Emrah Macit: İsfahan’dan Van’a İbn-i Sina’nın Mirası
Büyük Selçuklu Devleti'nin kurucusu ve ilk sultanı Tuğrul Bey’in ticarî, ilmî, kültürel ve coğrafî özellikleriyle tarih boyunca en önemli şehirlerden birisi olan İran’ın İsfahan şehrine gözlerini dikip Selçuklu sınırlarına katmak istediği dönemde bu şehirde Ortaçağ Avrupa’sında felsefenin temel taşlarından birisi olarak kabul edilip “Avicenna” ismi ile ün kazanan bir ilim adamı olan İbn-i Sina felsefe, geometri, mantık, teoloji, fizik, matematik ve özellikle tıp gibi alanlarda bilimsel araştırmalar ve çalışmalar yapıyordu. Daha sonradan Selçuklu, Moğol akınları ve Haşhaşîler’in terör tehditleri ile yangın yerine dönen bölge tam olarak Van Gölü havzasının doğusu ile Hazar Denizi’nin güneyi arasında kalan kültürel ve ticari açıdan zengin olan “Bereketli Hilal” denilen bu bölgedir. İbn-i Sina aynı zamanda Hemedan eyaleti emirinin veziriyken siyasi rakiplerinin kumpasları neticesinde iftiraya uğrayıp hapsedilir fakat sonra Isfahan emiri Alâ ed-Devle Âli; Hemedan'ı ele geçirince İbn Sînâ'yı hapisten kurtarır ve İsfahan’a sığınıp çalışmalarına başlayan İbn-i Sina; Belh, Hamedan, Horasan ve Rey bölgesinin en muhteşem kütüphanelerinden birini İsfahan'a kurarak talebeleri ile birlikte bugün Avrupa Üniversiteleri’ndeki tıbbi gelişmelere zemin hazırlayan bilimsel çalışmalara imza atar.
 
Bugün yine aynı bölgede aynı şartlar altında aynı bilimsel ve idealist niteliklere sahip akademisyenleri ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi tarihsel olarak sanki aynı rol ve sorumluluk ile bölgede ayakta kalmaya ve bölgeyi hayatta tutmaya çalışıyor.
 
Ömrüme ömür katan ve beni en az 20 yıl daha gençleştiren dünyanın en riskli açık kalp operasyonlarından biri olan ‘Mitral Kapakçık Ameliyatı’nın ardından yoğun bakımda gözlerimi açtığımda arter damarlarımdan kasıklarımdaki damar içi katater/serum tüplerine kadar adeta OmniCorp güvenlik şirketinin biyomekanik titanyum bir bedenle tekrar hayat verdiği polis memuru Alex Murphy gibi serum makinalarına ve nabız takip ünitelerine bağlı yarı insan yarı makine ‘Robocop’ gibi hissediyordum kendimi.
 
Süreci bu noktaya getiren hastalığın patolojik sebeplerinden daha önce kaleme aldığım “07.02.2019 Perşembe” tarihli “Masa başı çalışanlarına merhaba” başlıklı yazımda bahsetmiştim.
 
Ön analiz sonuçlarını değerlendirerek acilen bu riskli operasyona karar veren ekibin başında Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar ihtisaslı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin göz bebeği cerrahlarından Şahin Şahinalp vardı. Şahin hocanın sürecin en başından en sonuna kadar gösterdiği yakınlık ve ilgi mesleki profesyonelliğin dışında ancak bir vatanseverin yurttaşına duyabileceği şefkate ve nebevi merhamete benzer bir asalet ve yücelik içeriyordu. Tekrar hayata bağlamak için sabah akşam canla başla mücadele ettiği bu genç hastasına yemyeşil gözleri ile her bakışında hissettiği derin duygular ancak asil insanlarda bulunan hakkaniyet prensiplerine sadakat borcu ile açıklanabilir olan mevcut özel ve hukuki durumun adalete uygulanmasından başka bir şey olmadığını anlamak zor değildi. Operasyon ekibinin diğer üyeleri ise daha sonra pek karşılaşma ve teşekkür etme fırsatımın olmadığı Yüzüncü Yıl Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Opr. Dr. Ali Kemal Gür, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Nurçin Gülhaş, Dr. Öğr. Üyesi Arzu Esen Tekeli, Dr. Öğr. Üyesi Hilmi Demirkıran ve yoğun bakım servisindeki sağlık görevlileri, hemşireler ve bölüm sekreterine kadar diğer tüm görünmez kahramanlardır.
Bu haber toplam 1008 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim