Bölgemiz de ülkemiz gibi kaos, kavram kargaşası ve bunalımlarla çaresizliğe itiliyor. İnsanların kafasını karıştırır, gönüllerini bulandırırsanız, onları vahşi tabiatta savunmasız kalan ceylan yavrusuna döndürürsünüz.
Ortadoğu ve Anadolu dünyanın gerçek coğrafi ve stratejik merkezidir. Her ülke atlas ve haritalarını basarken kendi vatanını merkeze koyar. Bu sizi yanıltmasın. Dünyaya hâkim olmuş geçmişin tüm Medeniyetleri bu topraklarda büyümüştür. İskender’den, Roma’ya, Med’lere, Selçuklu’ya en nihayetinde Osmanlı’ya bakın. Bu toprakta yaşıyorsanız kaderinizde iki şey var. Biri, bir olup güçlü olmak. Diğeri ise yavaş ve sinsi bir şekilde yok edilmek.
Çevremize ve Ülkemizin geçmiş topraklarına bakın. Irak malum.. İçsavaş ortamına getirildi. Yakıldı, yıkıldı. Suriye perişan. İnsanları çevre ülkelerde mağdur. Kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere aileler sürgün yaşıyor. Ülke yıkılmaya devam ediyor. Yemen hakeza. IŞİD ya da DAEŞ tam bir İngiliz ve Siyonist Operasyonu. Tıpkı Mısır’daki Selefi Nur Partisi gibi.
Suudi dostlar geldiler. Selefiler’in ve Kralın Sisi’yi desteklemesini asla tasvip etmediklerini, yeni Suudi Kralının Sisi’yi destekleyen politikacıları tasfiye ettiğini anlattılar. İlave olarak ta Mısır’daki Nur Partisi’nin hain olduğunu, asla Selefi olmadığını Selefi’liği onların da El-Kaide’nin de kullandığını esas olan İttihad-ı İslam’ın Ehl-i Sünnet ile olacağını anlattılar. Osmanlı’nın da bir İslam Devleti olduğunu. Asıl tebaasının da Müslüman Türkler ve Araplar olduğunu sonra diğer İslam Topluluklarının birlikte olduğundan söz ettiler. Tıpkı S. Nursi Hz.’nin Hütbe-i Şamiye’de ifade ettiği gibi. “İslam’ın Muhafız ve Fedailiğinin en önünde Türkler ve Araplar olmalı.” dediler.
İslam Ülkeleri aydınlanma dönemine girdi. Geçmişte sol, Marksist, kapitalist ve medeniyetimize aleni düşman unsurlarla saldırılırdı bizlere. Şimdi düşman sağdan geliyor. Nasıl mı? İşte Mısır’da Nur Partisi, bizde Paralel Örgütlenmeler.. Mısır’da güzel olan gelişme, Nur Partisi’nin Kurucu Genel Başkanı, partiyi bırakıp yeni parti kurdu. Yeni Genel Başkan ise İhvan’la ittifak etmekten söz ediyor. Dileriz benzeri ülkemizde olur. Paralel yapıya mensup insanlar da kendine gelir, narkozdan uyanır ve terbiyelerinin kökündeki İslam, İman ve Cihad Ruhuna dönüp kullanıldıklarını fark ederler. Oluşumlarını ve ülkemizi hedef almış organizasyonlarını Milletimizin ve kurumlarımızın emrine verirler.
İstihbaratımız ise İKK (istihbarata karşı koyma) kapsamında Yönlendirici, Bilgilendirici ve yapılandırmaya dönük kadrolar oluşturmalıdır. Bu kadroları eğitmelidir.
Çocukluğumdan beri ülkemin farklı yerlerinde şöyle hikâyeler anlatılır. “Şu köyde bir imam varmış, 20 sene imamlık yapmış. Sonra Emekli olmuş gitmiş. Köylülere mektup yazmış. –Ben filan ülkenin ajanıydım. Müslüman değildim. 20 yıl arkamda kıldığınız namazları kaza edin!- Moda tabirle “ŞAKA GİBİ!...” değil mi?
Devamı için: http://www.milatgazetesi.com/Medeniyet-oografyamizda-kaos-ve-tuzaklar-/69017#.VUSw6Pntmko
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.