İdlib Suriye iç savaşının son çekişme alanlarından birisi. Aslında İdlib'le beraber Türkiye'nin Rusya ile yürüttüğü uzun müzakere sürecinin de sonuna gelinmiş oldu. Bu nedenle iki taraf da çok tedirgin. Hem bu zamana kadar yapılıp edilenleri boşa çıkarmamak hem de önümüzdeki döneme sağlam bir zeminde girmek için İdlib'de yaşanacaklar belirleyici bir özelliğe sahip. Suriye iç savaşının askeri evresi başka bir kriz çıkmazsa kapanmasa bile büyük bir durgunluğa girebilir.
Taraflar durumun farkında. İnce bir çizginin üzerinde ve uçurumun kenarında yürüyoruz. Fakat günümüzün bir özelliği olsa gerek mesele toplumsal zeminde ciddi bir karmaşaya neden oluyor. Karşılıklı restleşmelerin zirvesine çıkılmışken sosyal medya başta olmak üzere birçok alanda yalan yanlış birçok bilgi ve yorum kafaların karışmasına neden oluyor.
Sahadan bildirdiği iddiasındaki kimliği belirsiz hesaplar veya iştahlı gazeteciler hepimizi bilgi bombardımanına tutuyor. Bunda garipsenecek bir taraf yok. Fakat sonrasında maalesef tartışmalar hiç de gerçekle ilintisi olmayan yönlere savruluyor. Kimisi histerik ifadelerle derhal İdlib'den çekilmeyi savunur hale geliyor. Kimisi de Rusya'ya savaş açmaktan bahsediyor.
En tehlikeli işlerden biri bu tür sıcak zamanlarda toplumun basit bilgi kırıntıları üzerinden genel kanaat oluşturmasıdır. Bahsettiğim şey toplumun konudan uzak durması ve susturulması değil. Toplumdan soyutlanmış bir dış politika elitizmini savunmuyorum. Ancak işin nereye gittiğinin kestirilmesi güç olduğundan böylesi ortamlarda resmi makamların yapacağı açıklamalara daha fazla yer verilmesi gerekir.
Devamı: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/hasan-basri-yalcin/2020/02/15/idlib-karmasasini-dogru-anlamak
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.