• İstanbul 23 °C
  • Ankara 27 °C

Hayatıyla çevresini aydınlatan gönül sultanı

Hayatıyla çevresini aydınlatan gönül sultanı
Mahmut Sami Efendi edep timsali bir şahsiyet. Her dem Allah’ın huzurunda olduğunun bilincinde olarak yaşamış. Muaz Ergü yazdı.

İnsanları tanımak ve onlar hakkında bir yargıya varmak için bazen o insanların bir davranışı yeter. Bazen de insanları tanımak için harekete geçtiğimizde o insanların davranışları içinde yitip gideriz ve hiçbir şey anlayamayız. Rahmetli Mahmut Sami Ramazanoğlu’nu tanımak ve onun hakkında yorum yapmak için yaptığı bir davranış bizlere fazlasıyla fikir verir. Normalde varlıklı ve köklü bir aileye mensup biri. Dededen, babadan gelen mirasın üzerine oturmak yerine geçimini bir kereste dükkânının muhasebesini tutarak sağlıyor. Bir gün işyerinde çalışırken telefon çalar. Telefona bakmak durumunda kalır ve karşıdaki adam patronla konuşmak istediğini söyler. O sırada patron dükkândadır ama telefona çıkmak istemez ve kafasıyla “patron yok” demesini işaret eder. Mahmut Sami Efendi telefonu bile kapatmadan işyerindeki işinden istifa eder. “Yalan söylenen bir yerden bize hayır gelmez, bana müsaade” diyerek çekip gider.

Bu küçük anekdot aslında çok büyük şeyler söyler. Bugün en ufak bir menfaat için, ikbal için yüzlerce yalanın söylendiği ve söylenen yalanlara ortak olunduğu bir zamanda bu tavır gerçekten çok soylu, asil bir tavır… Yalan enflasyonunda boğulduğumuz, yeminlerin arkasından yalanın, sahteliğin sırıttığı bugünlerde insanın zihninde şimşek gibi çakan bir davranış Ramazanoğlu’nunki…

Akıllı kimseye yakışan odur ki...”

Gönül sultanlarımızdan Mahmut Sami Efendi 1892 Adana doğumlu. Adana ve civarında hüküm sürmüş olan Ramazanoğulları Beyliği’ni kuran aileye mensup. İlk ve orta öğrenimini Adana’da tamamlıyor. İstanbul Daru’l-fünun Mektebine giriyor. Hukuk fakültesinden birincilikle mezun oluyor. İstanbul’da Gümüşhanevi Tekkesine intisap ediyor. Maneviyatı güçlü biri. İçindeki ateş onu tasavvufa yönlendiriyor. Gümüşhanevi dergahından sonra Kelami Dergahına devam ediyor.Şeyh Esad Erdebili’nin görevlendirmesiyle Adana’ya dönerek vaaz ve irşat vazifesine başlıyor. Birçok insanın yolunu aydınlatan sohbet ve muhabbet halkası teşekkül ediyor. Sonraki yıllarda tekrar İstanbul’a dönüyor. Hacca gidiyor. Dokuz ay gibi bir süre Şam’da ikamet ediyor. Tekrar İstanbul’a dönerek Erenköy’e yerleşiyor. Burada Zihni Paşa Camii'nde vaaz ve hususi sohbetleriyle irşada devam ediyor. 1979 yılında tekrar Medine’ye gidiyor. 12 Şubat 1984’te çok arzu ettiği bir toprakta, Medine-i Münevvere’de ruhunu Rahmana teslim ediyor.

Mahmut Sami Efendi edep timsali bir şahsiyet. Her dem Allah’ın huzurunda olduğunun bilincinde olarak yaşamış. Hiçbir zaman ayaklarını uzatarak uykuya dalmamış. Yanına, yöresine gelen hiçbir insana yüz çevirmemiş. İnsanların hatalarını yüzlerine vurmaz, insanları azarlamaz ve kızmazmış. Az yiyen, az uyuyan birisi… Dünyaya, mala, mülke değer vermeyenlerden… Şöyle diyor: “Akıllı kimseye yakışan odur ki: İyi insanlarla sohbeti tercih etsin, gece ve gündüz âhirete hazırlansın, mal ve makama aldanmasın ve uzun uzun emellerle Allah’tan uzaklaşmasın. Zira dünya fânidir (geçicidir) ve dünya üzerindeki herkes de fânidir. Öyle ise her an ve her zaman Allah’tan korkunuz.”

 

 

 

 

 

 

 

 

Devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/23139/hayatiyla-cevresini-aydinlatan-gonul-sultani.html

Bu haber toplam 795 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim