• İstanbul 19 °C
  • Ankara 22 °C

Hüseyin Akın: Masamın üstü kitap; en üstünde Muğla var

Hüseyin Akın: Masamın üstü kitap; en üstünde Muğla var
Masamın üstü kitap. Bazısı uzun süredir bekliyor orada. Kimi masadan kitaplığımın rafına irtifa ediyor.

Bazıları da var ki masadan kalkamıyorlar. Mübarek sanki teşrih masası. Otopsiden çıkmış gibi sayfaları darmadağın. Bana gelen kitaplar çoğunlukla iyi niyetli kitaplar. Kötü niyetli kitap da mı var dediğinizi işitir gibiyim. Ne bileyim, var sanki. Her kitap sayfada durduğu gibi durmuyor, havalanmak istiyor. Üstelik bırakın kanatları olmasını kolları bile yok. Kolları olmayan kitaplar hep kollanmak isterler. Birileri gelsin bu kitapları kucağına alsın, omuzlarına çıkarsın, sırtında gezdirsin… Ne bileyim işte, şımartılmak isteyen kitaplar bunlar. Ah bir de şımartılmayı hak etseler bari.

Masamın üstü kitap. Kısık sesle konuşuyorlar başına oturduğumda. Okunma isteklerini anlıyorum da bir de her birinin yazılma istekleri de olmasa. Yo hayır, hak etmiyorlar demiyorum. Zamanımın hepsini bu kitapları yazmaya versem yine yetmez. İçlerinde en mahcup olanlar şiir kitapları. Ne zaman kafamı dinlemeye karar versem bu işe önce masamı düzenlemekle başlarım. Çünkü benim kafam biraz da masamdır. Kafamı toparlasam toparlanıverir masam.

 

En üste bir şehir kitabını yerleştirmişim. En erken geldiği halde en geç bitirdiğim kitap olduğundan dolayı. M. Ali Köseoğlu gittiği yere kalemini de taşıyan bir yazar. Konya’dan Muğla’ya görev icabı taşınır taşınmaz şehirle göz göze gelmekten kaçınmadı. Bir şairin şiir dikkati ne ise şehir dikkati de odur. Üst başlığı “gel de okuma haydi bu kitabı!” dedirtecek cinsten: “Ne hoş olur güzel ile gezmesi” “Menteşe’deki Muğla” kitabına bir türkü ile girmek de bir o kadar hoştur elbet: “Şu Muğla’nın Akyol’dan girmesi / Ne hoş olur güzel ile gezmesi / Muğla’dan çıkar güzelin süzmesi / Yaktın beni yaktın beni güzel Muğlalı / Gel seninle kaçalım elleri kınalı”. Konya’dan Muğla’ya hareket eden bir yolcunun en iyi kılavuzu bu olsa gerektir. M. Ali Köseoğlu sadece Muğla’ya gitmiyor sanki yüreğini de oraya götürüyor. İlk dikkatli nazarlarından biri Muğla’daki Konyalıları keşfetmek olmuş. Bu iki şehir arasında meğerse ne kadar derin bağlar varmış. Gezme olur da hiç Evliya Çelebi olmaz mı? “Seyahatname”yi de kendine yol rehberi edinmiş yazarımız. Muğla adının Muğlı Bey’den geldiğini bu sayede öğreniyoruz. Sonra şehrin adının Muğla mı yoksa Menteşe mi olması gerektiği tartışması da öyle teğet geçilecek bir tartışma değildir. Bu tartışmaya bir ucundan Köseoğlu da katılır. Tartışmayı Şahidi İbrahim Dede’nin şu beyti ile noktalamak ister: “Gedayım Şahid-i Mevleviyem / Diyar-ı Menteşe’de Muğleviyem”. Kurşunlu Camii ile Arasta’nın yer aldığı bölgenin bakış fotoğrafını çeker. Neler yok ki burada? Çınar ağaçları, çay evleri, güvercin yuvaları, kuş gözleyen kedileri, belki azıcık dokunulsa bir miktar daha güzellik katacak havuzu, Kurşunlu Camii’nin çiçekli böcekli, ağaçlı kuşlu bahçesi, ayakkabı tamircileri, lokma dağıtan hayırcılar, güvercinleri yemleyen çocuklar… Yazar Mustafa Kutlu’dan Abdullah Harmancı’ya kadar birçok yazarın kitabını burada okuduğunu da söylemeden geçmiyor. Köseoğlu şehri gezerken belgesel çekmiyor, hikâye yazıyor. Şehrin içerisinde kendisi ve şehre kendi hayatından taşıdıkları var. Yahya Kemal, Turgut Cansever, Hasan Aycın, Turgut Uyar, Sabahattin Ali, Erdem Beyazıt, Sait Faik, Lütfi Bergen, Sezai Karakoç ve Behçet Necatigil bu hikâyeye dâhil olan isimlerden bazıları. Şehre ayak basar basmaz onunla dost olabilmek şairce bir ünsiyet olsa gerektir. Kitabı okuduktan sonra yazarın uzun yıllar orada yaşadığı hissine kapılıyorsunuz. Sonra, “oraya gitmek” hissi bir türlü peşinizi bırakmıyor. Kitabı bitirir bitirmez M. Ali Köseoğlu dostumuza şunu söylemden edemedim: “Çok güzel anlatmış, betimlemiş, fotoğraflamışsın, iyi güzel de dostum ben gözümle görmediğime kolay kolay inanmam”. Çizgi Yayınları’na böyle bir kitabı okuyuculara kazandırdığı için ayrıca teşekkür ediyorum. Allah Çizgi Yayınları’nın çizgisini bozmasın.

Devamı: https://www.milligazete.com.tr/makale/1928523/huseyin-akin/masamin-ustu-kitap-en-ustunde-mugla-var?fbclid=IwAR3ThLWKrVxzaoQXL6RC06FQ3u8L2jM2FpNoMSMi5M4coYRNmVcW29M7QkA

Bu haber toplam 530 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim