Hüseyin Öztürk: Milli Sinema ve Diziler (2)

İdeolojisi olmayan sinema filmi yoktur. Komediden drama kadar hangi türü olursa olsun, içinde mutlaka mesaj olmalıdır.

Dünya ülkeleri içerisinde Amerika’yı güçlü kılan propagandalarının başında, kendi yaptıkları ve yaptırdıkları sineması gelmektedir.

Amerika’da yahut diğer ülkelerde, ABD sermayesiyle çekilmiş filmler, diziler, belgeseller, festivaller, ödül törenleri, aklı-mantığı zorlayan her türlü “kültür soslu” faaliyetlerin bütünü, ABD’nin istediği mesajların oluk oluk aktığı işlerdendir.

Bizdeki sinemada diğer üçüncü dünya ülkeleri gibi ABD’nin sermayeli yahut sermayesiz işgali altında koca bir yüz yıl geçirmiştir.

……………….

Kendi kültürel ve tarihi değerlerini, Batı’nın kültürel ve tarihi değerlerine karşı savunamayan milletler ve devletler, elbette yabancı ülkelerin davulunu çalıp, zurnasıyla oynamak ve eğlenmek mecburiyetinde kalırlar ve kalmaktadırlar.

İşte bu hakikate karşı durmak ve alternatif üretmek için “Milli Sinema” adı altında, yerli ve milli hikâyelerin anlatılması zorunluluğu doğmuş, böylece onlara benzememek adına “Milli Sinema” denilmiştir.

Şimdi bu kavrama ihtiyaç var mıdır, yok mudur tartışılabilir. Şahsım “var” diyenlerdendir.

Rahmetli Yücel Çakmaklı’nın ifadesiyle, “milletimizin inancına sövmeyen, aşağılamayan, millete kendi hikâyesini anlatan filmler yapmanın adı milli sinemadır”.

Yüz yıldır değer yargılarımızdan koparılan ve ötelenen nesillerin çocukları, varlıklarını kabul ettirebilmek için öteleyenlere karşı dik durup kendilerini ifade etmek yerine, onlara yamanmayı yeğlemiş, dolayısıyla kendileri olmayarak melezleşip kaybolmuşlardır.

…………….

123 yaşındaki Türk sinemasında, adı dışında yerli ve milli kültürümüze dair elle tutulur, gözle görülür, bu topraklara ve topluma ait hangi hikâyesinde; insanımızın dinine, diline, örf, adet ve geleneklerine sahip çıkan kaç film ve dizi vardır?

Devamı: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/huseyin-ozturk/milli-sinema-ve-diziler-2-27556.html