28 Şubat Darbesinin General Aktörleri
Deniz kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya:
Bir başka önemli aktör, Dönemin Deniz Kuvvetleri komutanı Güven Erkaya idi.Erbakan'ın Başbakanlığı sırasında Askeri Şûra üyelerine verdiği yemekte ısrarla rakı içeceğini belirten Erkaya, Başbakan Erbakan'ı “Senin ağzından hiç Türk kelimesi duymuyoruz.” sözleriyle itham etmişti (Birand ve Yıldız,2012:210).
Deniz Kuvvetleri komutanı Güven Erkaya , MGK toplantısından 4 gün önce gazetelere verdiği “irtica PKK'dan daha tehlikeli” demeciyle bir anlamda toplantının gündemini ilan etmişti.
Yaklaşık 9 saat süren o tarihi toplantıda saatler saatleri kovaladıkça , durumun ciddiyeti daha iyi anlaşıldı. Güven Erkaya Başbakan Erbakan'a döndü ve “Bu listede yazılanların tümünün uygulanmasını istiyoruz “ dedi. Hazırlanan bildiri tavsiye niteliğinde değildi. Siyasi iktidara adeta talimat veriliyordu.
Oramiral Erkaya, emekliliğinden sonra Başbakan Mesut Yılmaz'ın Boğazlar'dan sorumlu başdanışmanı oldu. Kanser hastalığına yakalandığından tedavisini rahatlıkla sürdürebilmesi için Ocak 1998'de kendisine büyükelçi unvanı verildi. Erkaya aynı dönemde işadamı Korkmaz Yiğit'e de çeşitli konularda danışmanlık yaptı. Türkbank ihalesini kazanan işadamı Korkmaz Yiğit'in Alaattin Çakıcı'yla ilişkisi ortaya çıktı.
Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak
Bir başka önemli aktör Erol Özkasnak idi. Özkasnak, Hulki Cevizoğlu'nun Cevizkabuğu programında "Bu darbedir, postmodern bir darbedir'.28 Şubat, günün koşullarına uygun bir yöntemde gerçekleştirildi. O günün dünya ve ülke koşullarında 12 Mart ve 12 Eylül gibi klasik bir müdahale yapılamazdı" (Kanal 6,2001). diyerek Darbenin sahipliği ile ilgili en net açıklamalardan birini yapmıştı.Özkasnak daha sonra enteresan bir şey daha söylemişti:"Biz aslında 28 Şubat'ı 11 Ocak'ta Demirel'i Genelkurmay Başkanlığı'na çağırarak başlattık (Yeni Şafak,2012).
Erbakan'ın MGK toplantısıyla ilgili olarak “Askerlerle uyum içindeyiz” açıklamasına Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Özkasnak, “Ordu Atatürk'e inananlarla uyum içindedir.Her türlü irtica Türkiye için büyük tehlikedir ve irtica ile mutlaka mücadele edilecektir”(Birand ve Yıldız,2012:215). şeklinde cevap vermişti.
Dönemin mağdurlarından Mehmet Ali Birand yaşadıklarını şöyle anlatıyor: Erol Özkasnak, Mehmet Emin Karamehmet'i Ankara'ya çağırıyor ve kendisini ayakta bekletiyor. Bir yandan da telefonda Teoman Koman ile konuşuyor. 'Karaahmet mi Karamehmet mi onu çağırdım geldi. Ve şu an tebliğ ettiriyorum kendisine paşam, merak etmeyin' diyor. Ve sonra benim çıkarılmam için tebligatı Erol Özkasnak yapıyor Karamehmet'e. Özkasnak Paşa ayrıca Erol Aksoy'u arayıp tehdit etmişti (Habertürk,2011).
Devamı: http://www.yenisoz.com.tr/28-subat-darbesi-nin-bininci-yilinda-6-makale-44831
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.