• İstanbul 14 °C
  • Ankara 17 °C

İbn Fadlan'ın seyahatnamesi ibretlerle dolu

İbn Fadlan'ın seyahatnamesi ibretlerle dolu
Geçtiğimiz haftalarda insanlık tarihini son derece ilgi çekici şekilde anlatan bir belgeseli izlemeye koyulmuştuk ailece. 12 bölüm süren “Mankind” belgeseli, insanlık tarihinin baştan günümüze en mühim noktalarına değinerek bir özet çıkarmak niyetindeydi.

Geçtiğimiz haftalarda insanlık tarihini son derece ilgi çekici şekilde anlatan bir belgeseli izlemeye koyulmuştuk ailece. 12 bölüm süren “Mankind” belgeseli, insanlık tarihinin baştan günümüze en mühim noktalarına değinerek bir özet çıkarmak niyetindeydi. Elbette İslam tarihine dair birçok mevzu da bu özette yerini almıştı. Birçoğu bildiğimiz meseleler olduğundan ötürü bilgilerimizi tazeleme mahiyetindeydi. Fakat biri hariç… En azından benim için.

Belgeselin ortalarında bir bölümde Müslüman bir gezgin, âlim ve diplomat olan İbn Fadlan’ın seyahatine önemle yer ayrılmıştı. Belki benim cahilliğim, daha önce İbn Fadlan hakkında bir şey duymamış olmanın tesiriyle oldukça ilgimi cezbeden bu kısmı defaetle izledim. Nitekim gerçekten insanlık tarihinde, medeniyetlerin etkileşimi bakımında sembolik değeri yüksek görülüyor olsa gerek, koca İslam tarihinin içinden bu belgesel için seçilen noktalardan biri idi İbn Fadlan’ın seyahati. Derhal merakımı cezbeden bu şahsiyeti araştırmaya koyuldum. Belgeseldeki kısımda Volga Vikingleri (“Rus” diye geçtiğini göreceksiniz yazının ilerisinde) ile olan münasebet ve İbn Fadlan’ın bu topluluk içerisinde geçirdiği zamanlar canlandırılmıştı. Kendi dilinden anlattıkları baz alınmıştı bu canlandırmada, bu yüzden öncelikle bizzat yazdıklarına bakmam gerekliydi.

Bilgi kırıntıları için ilk baktığım yer bültenimiz, yani Dünya Bizim’di. Maalesef bizim sitede pek bir şey bulamadım. Fakat çok şükür, zorlanmadan ankara.edu.tr adresinde bulduğum, Lütfi Doğan tarafından çevrilmiş seyahatnamelere eriştim. O kadar bilgisizdim ki eserin adına Wikipedia’dan baktıktan sonra esere ulaşabilmiştim. Çeviriyi hızlıca okuduktan sonra ufak bir araştırma yürüttüm. İbn Fadlan’ın serüveni beni öyle bir meraka sürüklemişti ki sıfır bilgi ile yola çıkıp kısa sürede bir şeyler yazabilecek kadar bilgi edinmiştim kendisi hakkında. Sırada bilgilerimi burada paylaşıp Dünya Bizim’de bu önemli zat hakkında olan gediği kapamak kaldı.

Tabi, benim gibi İbn Fadlan’dan yeterince haberdar olmayanlara yönelik kısa bir nesnel bilgi aktarımının akabinde ilgimi cezbeden parçaları yazarak kapıyı aralamak niyetindeyim. Kapıdan içeri girmek ancak seyahatnameyi bizzat okumak ile olacaktır ki çok ilgi çekici şeylere rastlayacaksınız.

İbn Fadlan’ın yolculuğu sıradan bir yolculuk olmadı

İbn Fadlan, 10. yüzyılda yaşamış bir din âlimi, diplomat ve seyyah. Abbasi hükümdarı Muktedir’e ulaşan M.S 920 yılında İdil Bulgarları hanı Almış Han, İslam’ı kabul eden toplumundaki bilgi açığını kapamak için mürşid talebinde bulunur. İbn Fadlan’ın meşhur seyahatinin başlangıcı ise buradadır. Devam etmeden ise bir not düşmek isterim (belki beni mi fazla heyecanlandırıyor?) bir toplumun ve hükümdarın İslam’ı kabul edip de İslam pratiğinden bu denli habersiz olmaları, fakat yine de imanlarının ardına düşmeleri garip geliyor.

Muktedir, 921 yılında hazırladığı bir kafileyi İdil Bulgarlarına gitmek üzere vazifelendiriyor. Yetkin insanların yer aldığı bu kafilede İbn Fadlan da var. Kendisi sadece bir diplomat değil, aynı zamanda saygıdeğer bir fakih. Bu yüzden onun vazifesi basit bir diplomasinin çok ötesinde, kendisi için bir “dava” niteliğinde. O, İslam’ı yaymak ve öğretmek için yola koyuluyor. Zaten onun seyahatini sıradan bir seferden ayıran da bu ruh hali ve inanç. İbn Fadlan’ın yolculuğu, yolda görecekleriyle, tecrübe edeceği hadiselerle, karşılaşacağı birbirinden farklı toplumlarla pekişecek bir manevi ve felsefi yolculuk aslında.

Detaya girmeyelim, lakin belirtelim ki İbn Fadlan’ın her durağında hissettiklerini samimiyetle kaleme alışı bizi de İslam’ın sadeliğine götürüp özüne yaklaştırıyor sanki. Aslında heyecanımı tasvir etmekte zorlanıyorum. Ama doğru cümle bu sanırım: Onun seyahati boyunca sorguladıkları ve yaşadıkları bizi kalıplaştırdığımız ve karmaşıklaştırdığımız birçok meseleden koparıp, çok daha saf, çok daha yakın bir İslam’a götürüyor. Hani bazen o kadar basit ki derdi de yorumu da… İnsan bu basitlikte kuvvetli bir iman hissediyor. Bu his İbn Fadlan’ı özel kılıyor, o seyahat günümüzdeki ikilemlerimize bile temas ediyor. Bu kadar izah edebiliyorum.

Devamı için: http://www.dunyabizim.com/?aType=haber&ArticleID=19528

Bu haber toplam 1769 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim