• İstanbul 20 °C
  • Ankara 23 °C

İbrahim Kalın’ın yeni kitabı ‘Ben, Öteki ve Ötesi’ kitabı raftaki yerini aldı

İbrahim Kalın’ın yeni kitabı ‘Ben, Öteki ve Ötesi’ kitabı raftaki yerini aldı
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ‘Ben, Öteki ve Ötesi’ kitabında, İslam-Batı ilişkileri tarihini analiz ediyor.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ‘Ben, Öteki ve Ötesi’ kitabında, İslam-Batı ilişkileri tarihini analiz ediyor. Kalın, “İnsanlar -ve toplumlar- kendileri kalarak ‘Öteki’ ile sağlıklı ve yapıcı ilişkiler kurabilirler. Semerkant’tan Saraybosna’ya, Bağdat’tan İskenderiye’ye, İstanbul’dan Kurtuba’ya İslam tarihi bunun örnekleriyle dolu” diyor.

İslam’ın Batı’yla olan ilişkisini ‘Ben, Öteki ve Ötesi’ kitabında detaylı bir şekilde inceleyen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, geçmişten günümüze Batı ülkelerinin vizyonunu resmediyor. Edebiyat ve fikriyat dergisi İtibar’ın eylül sayısı için Harun Tan’a konuşan İbrahim Kalın, röportajında ayrıca kitabından anekdotlar, tarihi metinler ve keskin saptamalarıyla 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye karşı ayrımcı tutumuna da ışık tutuyor. İşte o röportajdan bir bölüm...

‘Ben’ ve ‘Öteki’ diyalektiğinin keskin bir ayrışmaya tabi tutularak felsefi/düşünsel köklerini kartezyen düalizm ve bunun üzerine temellenmiş Aydınlanma düşüncesiyle birlikte okumak mümkün müdür? Sözgelimi, Rousseu’nun medeniyeti bir yozlaşma, bir tür çürüme olarak görmesi bu dikotomik söylemin ürünü müdür?

Ben ve Öteki ayrımı, bütün bütün toplumlarda karşımıza çıkar. Zira ontoloji tarihten önce gelir. Kadim toplumlarda, Doğu’da, Batı’da, Afrika’da, Asya’da her yerde farklı biçimlerde formüle edilmiş bir ayrımdır bu... Kartezyen düalizm, bu tür ayrışmaları mutlak bir çatışma zemini haline getirebilir. Aydınlanma sonrası Avrupa düşüncesinde ortaya çıkan yaklaşımla, düalizmin de ötesinde baskıcı, bir monizmin hakim olduğunu gösteriyor. Bir Avrupa var bir de onun dışında başka toplumlar var değil. Mesele daha derine gidiyor: Avrupa emperyalizmi -ki felsefi, antropolojik ve kültürel kodları açısından bakıldığında tarihte bir benzerine pek rastlamazsınız- aslında tek bir Ben’in “ben” demeyi hak eden tek bir varlığın olduğunu, bunun da ancak modern ve medeni Avrupa olduğunu söylüyordu. Eğer diğer toplumlar bir varlık iddiasında bulunacaksa ve yeni cesur dünyada var olma şansı elde edecekse bunu ancak bu modern ve edebi Avrupa’ya banzeyerek, ona öykünerek ve nihayetinde ona asimile olarak yapabilir. Bu mutlak monizmin ürettiği baskıcı ilişki biçimleri, modern Avrupa tarihinin ana eksenini 1950’li yıllara kadar belirlemiştir...

 

Devamı için: http://www.karar.com/hayat-haberleri/ibrahim-kalinin-yeni-kitabi-ben-oteki-ve-otesi-kitabi-raftaki-yerini-aldi-254923

Bu haber toplam 2227 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim