• İstanbul 13 °C
  • Ankara 11 °C

İnsandan başlamayan hiçbir şey kalıcı olamaz

İnsandan başlamayan hiçbir şey kalıcı olamaz
Fethi Gemuhluoğlu Dostluk Günleri kapsamında düzenlenen iki etkinlikte Sadettin Ökten ve Emin Işık, Gemuhluoğlu ile tanışmalarını ve hatıralarını anlattı. Sadullah Yıdlız notlarını aktarıyor.

Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi'nde 20 Kasım 2015 Cuma günü başlayan “Fethi Gemuhluoğlu Dostluk Günleri” ertesi gün de devam etti. İlk oturumun konuğu Sadettin Ökten hocaydı.

Sadettin hoca, ilk tanıştığında onun tarafından çarpıldığını söylediği Fethi Gemuhluoğlu’nun bunu ‘başarmasına’ şaşırmış esasında. Zira meşhurlarla dolu bir ilk gençlik ve gençliği olması hasebiyle pek de kolay çarpılmazmış: “68 ya da 69 yılıydı…” dedi hoca, “üniversitede asistandım… sonra hoca bizi çarptı!”

Celal Ökten hocanın oğlu olmak, Mahir İz ve Nurettin Topçu’nun müdavimi olduğu evde büyümek, Cerrahi tekkesi postnişini Fahreddin Efendi’nin tezgâhından geçmek… “Kolay kolay çarpılmam zannederdim; meğer çarpılırmışım.”

Aradan geçen yılların ardından ve bu yıllar boyu, hassaten de dün ve bugün konuşulan Fethi Bey hakkında hep güzel şeyler duyduklarını söyledi Ökten. Bu neden böyledir peki? Bunu onun bir muhabbet insanı olmasına bağlıyor Sadettin Bey ve şimdiki gibi o zamanda da muhabbete ihtiyacı had safhada olan insanımıza bunu cömertçe, “herkese alabileceği kadarıyla, aklının ve gönlünün müsaadesi nispetince” sunduğunu söyledi o fedainin. Muhabbetin özü de onda muhabbetullah, muhabbet-i Resûlullah ve ehl-i beyt imiş.

“Her muhabbet buluşması bir tortu bırakırdı içimizde”

Bütün kullarda Esmaü’l-Hüsna’dan bir pay vardır, dedi Ökten. Fethi ağabeyde de ‘Settâr’ isminden bir parça görülürmüş ki kendisindeki mevhibe-i ilahî mahsulü vasıfları ketmetme basireti varmış: “O basiretle bakar, baktığının arkasını görürdü. Onun yaptığı yardımlar ve koruyup kollamalar gibisini başka birçok yer de yaptı ama onu özel kılan muhabbet çeşmesiydi. O da muhabbetini, mensubu olduğu büyük medeniyetten almıştı.”

Sadettin hoca ekseriya hatıralarını anlattı konuşmasında. Mesela Fethi ağabeyin onu nasıl ‘yakaladığını’. Bu bir elma ikramıyla oldu, dedi Ökten: “Bir elma ikram etmekle insan yakalanır mı demeyin, hem nasıl olur. O zamanlar Taksim meydanında bir manav vardı, oradan alıp ikram etmişti. Zaten o bir vesiledir; esas muhabbetle yakalıyor sizi. Nurettin Topçu gibi bir büyük adamı da Aziz Efendi’nin bir çift galoşu yakalamıştır.” Muhabbet çok da ‘konuşmak’la özetlenecek bir şey değilmiş Gemuhluoğlu’nda. Hocanın dediğine göre konuşmakta ifrata kaçmazmış, ama “her muhabbet buluşması bir tortu bırakırdı içimizde” diyor.

Devamı: http://www.dunyabizim.com/Manset/22251/insandan-baslamayan-hicbir-sey-kalici-olamaz.html

Bu haber toplam 1205 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim