• İstanbul 15 °C
  • Ankara 14 °C

IŞİD ve Peşmerge Kıskacında Irak Türkmenleri

Önder SAATÇİ

Irak’ta sular bir türlü durulmuyor. Bir mezhepler cehennemine dönen Irak’ta şimdi de IŞİD örgütü Irak’ın kuzey ve Sünnî yerleşim bölgelerini bir bir ele geçirerek  yeni ve fiilî bir durum oluşturuyor.

IŞİD örgütü sözde sünnî bir tayfa. Ancak ehl-i sünnetten oldukları su götürür. Mücadele şekillerine bakılırsa Resul-i Ekrem Efendimiz’in sünnetinden zerre kadar nasiplenmedikleri ortada. Tikrit’te esir ettikleri 1700 Şiî asker ve polisi kurşuna dizmeleri onların “Sünnilîk”lerinin en önemli göstergesi.

Elbette, bu örgütün hedefinde yalnızca Şiîler yok. Irak Türkmenleri de daha şimdiden IŞİD terörünün kurbanları arasında yerini aldı. Türkmen yurtları Telafer ve Beşir artık IŞİD’in elinde ve daha şimdiden buralarda can kayıpları var. Muhtemel katliam haberlerinin gelmesi an meselesi. Telaferli sivillerin kuzeydeki Kürt  bölgelerine kaçışı da devam ediyor. Bu durum, 1991’dekine benzer yeni bir mülteci akımının ve bunların doğuracağı yepyeni sorunların da habercisi.

Irak Türkmenlerinin IŞİD terörüne karşı gelmek elbette, en vazgeçilmez hakları. Zira her şeyden önce Türkmenler Irak’ta huzur ve barışı arayan bir toplum ve hiç kimseyle kavga etmek niyetinde değiller. Ancak Türkmenlerin kendini savunmaları için ellerindeki imkânlar çok kısıtlı. Bir kere Türkmenler Irak’taki tek silahsız kitle. Bu durum onların en büyük problemi. Ellerinde bulunan az miktardaki hafif silaha da peşmerge göz dikmiş durumda. Başta Kerkük olmak üzere Tuzhurmatı ve Telafer’i savunan (Telafer artık IŞİD elinde) kuzeydeki Kürt yönetimine bağlı peşmergeler Türkmen bölgelerini savunmak için Türkmenlerin elindeki silahların kendilerine teslim edilmesini istemekte ve zaten Irak merkezî hükûmet birliklerinin, mevzilerini terk etmesiyle Türkmen bölgelerini ele geçiren peşmergeler ileride bu yörelerdeki Türkmenlerin kendilerine karşı bir harekette bulunmasının da kendilerince önünü almak istemekteler. Kürtlerin bu tutumu bize 1959 Kerkük Katliamını hatırlatıyor. O tarihlerde, katliamdan önceki günlerde, Komünist Kürtlerle iş birliği içinde olan Irak ordusunun içindeki bir cunta Kerküklülerin evlerine girerek ekmek bıçaklarına varıncaya kadar bütün silahlara el koymuştu. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Türkmenelerin Türkiye’den silah istemelerini akıllıca bulmaması da işin vehametinin başka bir boyutu.

IŞİD’in adım adım Türkmen bölgelerini ele geçirmesi daha başka sorunların da habercisi. Her şeyden önce Türkmenlerin 2003 sonrasındaki birtakım kazanımları ciddi tehlike altında. Irak Türkmenlerinin bu tarihten sonraki en önemli kazanımı Irak Türkmen Cephesinin Irak’ta teşkilatlanabilmiş olması ve Türkmenlerin Türkiye’yle temasın önündeki engellerin büyük ölçüde kalkmış olmasıdır. Çünkü, 2003 öncesinde Irak’tan yurt dışına çıkışlar çok sınırlıydı. Bunun yanında, 2003 sonrasında Türkmenler Irak’taki diğer taifeler gibi Türkçeyle eğitim alma hakkına sahip oldular. Bugün ilk, orta ve lise seviyesinde pek çok okul Türkmen bölgelerinde hizmet veriyor. Bunun yanında Türkmeneli TV Kerkük’ten yayın yapmakta ve Irak’ta çok sayıda Türkçe gazete ve dergi basılabilmektedir. Irak Türkmenleri internet üzerinden de pek çok siteyle seslerini duyurmaktalar. 1977’den 2003’e kadar Bağdat’taki Türkmen Kardaşlık Ocağı yönetimi Baas Partisinin güdümündeyken 2003 sonrasında Türkmenlerin bu en büyük ve en önemli sivil kurumu artık daha serbest durumdadır ve Kardeşlik dergisini çıkarmaya devam etmektedir. Türkmen yazar ve şairler Irak’ta 2003 sonrasında daha rahat örgütlenebilmekte ve yeni yeni kültürel kurumlar doğmaktadır. Işık Edebiyatçılar Grubu bunlardan biridir. Türkiye’deki televizyon kanalları Irak Türkmenlerince yakından takip ediliyor. Fakat IŞİD terörü bu gibi kazanımların önünde en büyük engeldir. Zira, IŞİD güçlerinin büyük bir kısmını eski Saddam taraftarları oluşturuyor. Maksatları da Irak’ta kaybettikleri iktidarı geri almaktır. Bu uğurda taş üstünde taş, kelle üstünde baş bırakmaya da niyetleri yoktur.

Şimdi Türkmenler Irak’ta kaygılı bir bekleyiş içindedir. Irak Ordusunun havadan IŞİD teröristleri üzerine bomba yağdırarak bu belayla mücadele etme yolunu seçmiş olması yalnız Türkmenlerin değil bütün Iraklıların da kâbusudur. Bu tür bombardımanlarda sivil kayıplar her zaman söz konusudur. Bu yüzden Irak’ta yeni mağduriyetlerin doğmaması en büyük temennimizdir. Ancak şartların hiç de Türkmenlerin lehine gelişmediği ortadadır. Irak artık fiilen bölünmüştür. Bu bölünme Irak’ta bir türlü tesis edilemeyen kardeşlik kültürüne bir darbe daha vurmuştur. Bu depremin artçı sarsıntıları muhakkak olacaktır. Türkiye sınırlarına yönelik yeni bir iltica dalgası muhtemeldir. Türkiye’deki Türkmen teşkilatları ve Türkiye Cumhuriyeti makamları şimdiden muhtemel bir göçün hesaplarını yapmalı ve tedbirlerini almalıdır.

18.06.2014 

Bu yazı toplam 1228 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim