• İstanbul 17 °C
  • Ankara 26 °C

İsmail Kıllıoğlu: İktidar ve devlet-II

İsmail Kıllıoğlu: İktidar ve devlet-II
Sorunları olgu ve kavramlara dönüştürmeden sadece olaylar ve durumlar şeklinde ele almak da mümkündür ve bunun da bir yönteme bağlanmaya çalışıldığı söylenebilir.
Burada yöntem, büyük ölçüde biçimsel kurallar ile çalışmak zorunda olan mantığın ilkeleri ve kurallarına başvurulmak suretiyle oluşturulan ve adına “kazuist”, yani saymaca denilen yöntem en geçerli bir araçtır. Bu yöntemde her bir olay ve durum münferiden ele alındığı için, genel, soyut ilkelere ulaşmak söz konusu olmaz. Elbette her münferit olay ve durum, biçimsel ilkeler ve kurallarla çalışmak zorunda olan mantık bakımından kendi içinde doğru sonuçlara ulaşmaktadır. Mantık bakımından doğru sonuçlara ulaşmış olmak, söz konusu olay ve durumun mahiyetini ve gerçekliğini tam olarak açıklamak, anlamak ve kavramak anlamına gelmez. Nitekim özellikle insanın ve toplumun söz konusu olduğu olay ve durumlarda bu yöntemin nedenleri tam açıklayamadığı, sonuç olarak ortaya çıkanın gerçeklikle tam uyumlu olmadığı görüldüğü için, mantık ilke ve kurallarının doğru düşünmeyi sağlamada belli ölçüde gerekli olduğu söylense de, yeterli olmadığı farkedilecek ve “iki değerli”, “çok değerli mantık” tanımlamaları yapılacaktır. Dolayısıyla “kazuist”, yani “saymaca yöntem”, başta ahlak olmak üzere hukuk ve diğer sosyal bilimler alanında itibar kaybına uğrayacak, sonuçta terk edilecektir. Kazuist yöntemin iki çarpıcı örneğini XIX. yüzyılın sonlarına doğru Prusya/Almanya ve Çarlık Rusya’sı Medeni Kanunlarında görmekteyiz. Mesela Çarlık Rusya’sı Medeni Kanunu altmış bin, evet altmış bin maddeden oluşmaktaydı. Kanuna konulan her bir maddenin karşılaşılacak her bir olay ve durumu çözeceği varsayımı temel alınarak düzenlenmişti. Ayrıca kanunu uygulayacak olanlara, yani yargıca kesinlikle “takdir yetkisi” verilmediği için, önüne gelen ihtilafı çözme yetkisi başka bir merciinin takdir ve sorumluluğuna bağlanmak durumunda bırakılmıştı. 
 
Sonuçta söz konusu yönteme dayalı olarak yapılan düzenlemeler, ne kadar öngörür nitelik gösterirse göstersin, insani ve toplumsal olayların gerçekliğini karşılamada yetersiz kalacağı anlaşılacak ve terkedilecektir.
 
Bu haber toplam 804 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim