• İstanbul 14 °C
  • Ankara 22 °C

İsmail Küçükkılınç: Alimin ölümü alemin ölümü gibidir

İsmail Küçükkılınç: Alimin ölümü alemin ölümü gibidir
‘Jön Türklük ve Kemalizm Kıskacında İttihadçılık’ kitabının yazarı İsmail Küçükkılınç, ABD’de hayatını kaybeden büyük tarihçi Prof. Dr. Kemal Karpat’ın ardından değerlendirmede bulunuyor.
Osmanlı Müslümanlarının uzun müddet hükmen ve fiilen hâkimi oldukları, idare ettikleri, nüfus olarak da çoğunluğu teşkil ettikleri topraklarda günün birinde Avrupalı büyük devletlerin hamiliğini yaptıkları azınlık Hıristiyan unsurları tarafından katliama ve tehcire tabi tutulduklarını, bu emsalsiz travmanın sosyal, siyasî, millî çarpıcı neticeleri olduğunu hissîlikten uzak ilmî usullerle dile getiren, aslında göç denilen zalimin en büyük mağdurunun Osmanlı Müslümanları olduğunu bir tez olarak ısrarla ve ömrünün sonuna kadar en üst perdeden ve en ciddî ilim mahfillerde dile getiren Kemal Karpat, dar-ı bekaya irtihal etti.

Kemal Karpat, Osmanlı Devleti’ne ait ya da civar Müslüman toprakların kaybının hicrete, bunun da millî-siyasî gelişmelere yol açtığını kendisine çalışma ve araştırma sahası veya konusu yaparken bilhassa iki mefhuma vurgu yapmıştır: Kimlik ve ideoloji... Kimlik, Türklüğü, Türk Milleti’ni, ideoloji de İslamcılığı ifade eder. Kemal Karpat, başta ömrünün semeresi olarak telakki edebileceğimiz büyük boy 900 sayfalık ‘İslam’ın Siyasallaşması’ kitabında ve diğer çalışmalarında sadece satır aralarında değil, satırlarda da Müslümanların İslam ve İslamcılık ile millet olduklarını, milletin adına da Türk Milleti dediklerini ifade eder.

19-02/21/karpat.jpg

“Tek tek Müslüman yurttaşlar, zamanla kendilerini farklı aşiretlerden ve etnik gruplardan oluşan, fakat birleştirici ideolojinin İslam ve resmî dilin Türkçe olduğu bu yeni yapı ile tanımlamaya başladılar. Bu, ideal biçimiyle bütün Müslümanların bağlılık ve sadakat sözü verdiği teritoryal devlet, anayurt, vatan idi… Türk kültürü ve toplumu üzerinde çalışanlar, kaçınılmaz bir şekilde Türk ulusunun İslam milletinden ondokuzuncu yüzyılda ortaya çıkan Müslüman milletin bir şekilde bir uzantısı olduğu sonucuna varırlar… [Bu] Türk ne Avrupa ne de Orta Asya Türk’ü değildi. Eski isimli yeni bir Türk’tü. Yani Osmanlının millileşmiş Müslüman’ı idi. Devletle özdeşleşen entelektüeller etnik kökenleri ne olursa olsun üst kimlik itibariyle kendilerini Türk olarak görmekte idiler. Böylece entelektüellerin bir kısmı arasındaki din birliği, millî yani Türk kimliğinin temeli haline gelerek, siyasileşmiştir. [Yani] Dili Türkçe, dini İslam olan bu toplum bir proto-milli Türk toplumudur”.

Devamı: https://www.karar.com/yazarlar/ismail-kucukkilinc/alimin-olumu-alemin-olumu-gibidir-9345

Bu haber toplam 980 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim