• İstanbul 14 °C
  • Ankara 15 °C

İsmail Küçükkılınç: İsmail Gaspıralı'nın İslamcılığı artık tartışma konusu değildir

İsmail Küçükkılınç: İsmail Gaspıralı'nın İslamcılığı artık tartışma konusu değildir
Karar'daki yazılarımızda İslamcılık vurgusunun öne çıkışı bazı tartışmalara yol açtı ve merhum İsmail Gaspıralı da kimi yerlerde bahis konusu oldu. Bu bakımdan bu yazıyı Gaspıralı'ya tahsis ettik.

İsmail Gaspıralı, memleketi işgale maruz kalmış, gâvur idaresine geçmiş, mahkûm olmuş bir milletin çırpınan yaralı kuşudur. Onun Rus makamlarına müteveccih [yönelik] kimi tabasbus [yaltaklık] kokan istida [dilekçe] ve yazıları aslında sadece merhumun değil bir milletin de çektiği azabın, duyduğu elemin terennümüydü. Bazen daha çok yalvarmak, yaltaklanır gibi gözükmek daha çok alçalmak değildir; daha çok isyan etmek, gözyaşı dökmek, kan tükürmek, kurtuluş için mücadele etmektir. Bu bakımdan Gaspıralı’nın Rus Çarlığına kimi mübalağa boyutundaki sitayişkâr [övücü, methedici] ifadelerini samimî değil, zahirî ve resmî görüşü olarak kabul etmek insaf ve hakkaniyet iktizası olacaktır.

Kırım her ne kadar Kazan gibi Rus denizinde bir ada değil ve Kırım Türkleri, Kazan Türkleri gibi tarihin kaydetmekten hicap duyduğu zulümlere maruz kalmamışsa da yine de esaret başlı başına bir felaketti. Kazan mezaliminden gerekli dersleri çıkaran Rus çarlığı, kabul etmek lazımdır ki, Kırım’da daha dikkatli hareket etmiştir. İsmail Gaspıralı işte bu dikkatin doğurduğu, büyüttüğü, tarih sahnesine armağan ettiği silahsız bir kahramandı. Gaspıralı, mevcudiyetin artık silahla ve mukavemetle [karşı koyma] değil mutavaatı (boyun eğmeyi) da mutazammın (içine alan) bir dikkatle temin edileceğini idrak eden biriydi. O, hayali muhal[imkânsız] görmedi ama bazı ateşli ve heyecanlı Kırım Tatar-Türkleri gibi hayatın gerçeklerinden de uzaklaşmadı. O artık Rusyasız bir şey yapılamayacağını kabul etmişti. Gaspıralı, en az ateşli gençler kadar kederliydi; ancak onun derdi, bu kederin nasıl azaltılabileceğiyle ilgiliydi. O, hayalle ve geçmişle müteselli olmakla değil, yapılabileceklerle meşgul oldu ve ateşli gençlerin kuvvet ve silah bulsa da asla yapamayacakları şeyleri bu suretle gerçekleştirmiş oldu. Rusya’nın tebaası ve kahir ekseriyeti Türk olan Müslümanları, Rusya rejimine muhalefet ve mukavemet üzerinden değil sükûnet ve teennî [ihtiyatlı, sakin, ilerisini düşünerek hareket etme] silahıyla kaynaştırmayı gaye edindi. Onun bulduğu silah “eğitim” ve “haberleşme” idi. Bunu ise müşterek en üst değer olan İslam’ı merkeze alarak Osmanlı (İstanbul)Türkçesi ve basın ile tatbik mevkiine koyacaktı. Önce okullar açtı, sonra da çeşitli gazete-dergi ve nihayetinde de Tercüman’ı çıkardı. Onunla maruf [tanınan] ve muttasıf [nitelenmiş] olan Cedidcilik kısaca buydu.

Devamı: http://www.karar.com/yazarlar/ismail-kucukkilinc/ismail-gaspiralinin-islamciligi-artik-tartisma-konusu-degildir-8712#

Bu haber toplam 938 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim