• İstanbul 14 °C
  • Ankara 13 °C

İsrafil Kuralay: Uçak sineması

İsrafil Kuralay: Uçak sineması
Son günlerde sinema sektörü önemli gelişmelere sahne oldu. Yapımcılarla dağıtımcılar arasında gelir paylaşımı nedeniyle ciddi sorunlar yaşandı. Bu arada uzun yıllardır tartışılan bir türlü üzerinde uzlaşmaya varılamayan kanun nihayet çıktı.

Son günlerde sinema sektörü önemli gelişmelere sahne oldu. Yapımcılarla dağıtımcılar arasında gelir paylaşımı nedeniyle ciddi sorunlar yaşandı. Bu arada uzun yıllardır tartışılan bir türlü üzerinde uzlaşmaya varılamayan kanun nihayet çıktı. Artık biletler patlamış mısıra kurban olmayacak. Sinema kanunu yeni destekleme kurullarının oluşumuna fırsat verirken dizi, belgesel ve animasyonların desteklenmesi sayesinde daha çok yapım yurt dışına satış imkânı bulacaktır.Türk dizilerinin yakaladığı yükseliş grafiğini sürdürmesi diğer yapımlarında pazara girmesi için hem ekonomik hem de ülkemizin tanıtımı açışından hayati öneme haizdir.

Ben bugün size sinemada ne zaman gösterildiğini bilmediğim ama önemli bir yayın mecrası olan THY’de gösterilen iki filmden söz edeceğim. 

Uçakla yapılan uzun yolculuklarda vakit geçirmenin birkaç yöntemi var: ya uyuyacaksın, ya yiyeceksin, ya okuyacaksın ya da film seyredeceksin. Türbülans yoksa yazı yazmak da keyifli oluyor. Dünyanın en büyüklerinden olan THY uçak içi eğlence sistemi çok sayıda seçenekle yolculara hizmet veriyor. Adeta bir yayın kuruluşu gibi filmlerden, televizyonlara, belgesellerden, çocuk yayınlarına kadar istediğinizi seyretme imkânına sahip oluyorsunuz.

Ben uzun yolculuklarda daha çok film seyretmeyi seviyorum. İzleme fırsatı bulamadığım  nitelikli filmleri uçakta seyrederek açığımı kapatıyorum. Özellikle gerçek hayat hikâyeleri  müthiş öğretici oluyor. 

Natpe Miami dizi, film, içerik, yapım fuarı nedeniyle yolumuz Amerika'ya düştü. Uçuş 12 saat sürdü. Bu defa da bir iki okuma teşebbüsü yaptım ancak başaramadım. Kısa tanıtımlarından iki film seçtim. Birincisi: Son Şahit. Polonya'yı Almanlar işgal etmeden önce Sovyet işgali sırasında Stalin’in öldürttüğü 22.000 insanın gerçeğini araştıran Polonyalı gazetecinin bulduğu son şahidin ortadan kaldırılmasını anlatıyor. Nazilerden sonra Ruslar Polonya’yı işgal edince bu katliamı Naziler yaptı yalanını topluma  anlatmaya çalışan yönetimin değirmenine bir gazeteci çomak sokuyor. Bu nedenle son şahit ve onu tespit edip gerçeği ortaya çıkarmak isteyen gazeteci de öldürülüyor. Ancak eninde sonunda gerçekler ortaya çıkıyor. Bizim binlerce yıla dayanan tarihimizde benzer ne çok gerçek hikâyeler var. Bu acıklı hikâyeler güçlü yapımcıları, kaliteli yönetmenleri bekliyor.
Güzel, öğretici, ibret verici bir film. Keşke televizyonlarda THY gibi gerçek hikâyelere dayalı film kuşakları açsalar. 

Devamı: https://www.dirilispostasi.com/makale/ucak-sinemasi-5c4904c7c0d1c57cc72cc5fc

Bu haber toplam 567 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim