Nuri Pınar; 1953'te izmir'de doğdu. İzmir Namık Kemal Lisesi'nde tahsilini sürdürürken, amatör turist rehberliği yapmaya başladı (1969). 1971 yılında T.C. turizm bakanlığı tarafından açılan profesyonel turist rehberliği kurslarını bitirdi. 1977'de E.Ü. İktisadî ve Ticarî Bilimler Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü'nden mezun oldu. Geleneksel Türk Sanatlarına ilgisi turist rehberliği yaptığı yıllarda filizlenip yoğunlaştı. Aynı dönemde Anadolu'da yaşamış bütün uygarlıkların süsleme motif ve nakışlarını derledi. Ebru eğitimcisi. DEÜ İşletme Fakültesi Öğretim Görevlisi. Sohbet, çay, tatlı derken bir an kendimizi konunun içinde bulduk. Çoktan Ebru Sanatının sunumu başlamıştı da biz farkına varamamışız. Sohbetin açılış konuşmasını Muhammet Tanğ yaptı. Hoca kısa özgeçmişi bile uzun buldu. Sanatçıyı asıl anlatan sanatıydı. Dinleyiciler yerlerine oturmuş merakla bekliyorlardı. Ebru, Farsça ’da “kuş” anlamına geldiği gibi, “bulut” anlamına da gelmektedir. Bu süslere Türkçede “ebri” denmiş sonradan “ebru” olmuştur. Çağatayca’da kitaplara kumaştan cilt yaparlardı ve buna “ebreli” denirdi. Bu sanatın Türkistan’da çıktığı biliniyordu. İlk kâğıdı icat eden de Türklerdir. Kâğıdı icat edeneler onu süslemiş olmalıdır. Semerkant, Taşkent’te büyük kâğıt imalathaneleri ortaya çıktı. Ebru Selçuklu’dan Osmanlı’ya intikal eden bir sanattır. Sonra İstanbul’a yerleşti. Oradan da Avrupa’ya yayıldı. Şimdi Avrupa’da bizden çok ebruyla uğraşan sanatçı var. Topkapı Sarayında 1530 tarihli bir kitapta hafif ebru sayfaları üzerine şair şiirini yazmış. Elimizde ilk ebrulu kitap bu. Eski kitapların kenarı tarak ebruludur. Bu bir nevi mühürdür.
İzmir Şubesinde Nuri Pınar Sohbeti
Suya Çizilen Resimler
Kitaptan bir sayfa koparılırsa bu hemen anlaşılır. Şimdiki sayfaları mühürleyip onaylamak gibi. Japonlarda da su üzerine resim sanatı var. Suda yüzen resimler kâğıt üzerine alınarak üzerine resim yapılıyordu. Bizim ebru sanatını Japonlardan alıp almadığımız bilinmiyor. Japonya’da 11. Yüzyılda suda yüzen kâğıtlar üzerine yapılmış resimlere rastlanmaktadır. 17. yüzyılda ebru sanatıyla uğraşan dört-beş isime rastlıyoruz. Necmettin Okyar’ın hediyesi olarak fırçaları gül dalına sararlar. Fırçalar at kuyruğu kılından yapılır. Günümüzde bu popüler kültür ebru sanatını bitirebilir. Ebru ile resim yapılmaz ama ebru üzerine resim çizilebilir. Ebru kendisi bir sanattır. Bir başka sanatla açıklanamaz. Son zamanlarda hanımlar bu sanata daha çok ilgi göstermeye başladı. Bu sanat baştan hobi olarak başlar sonra gelişir. Sonra da zamanı gelince sergi açılır… Bizim kültürümüzde ebrunun edebiyata yansımaları daha çok şiir üzerinden olmuştur. Kumaşa, deriye sabitlemeler de var. Seramiklerde, çinicilikte de kullanılmıştır. Bunun en büyük uygulaması ciltçilikte olmuştur. UNESCO ebru sanatını Türklere tescilleyerek kitaba kaydetti.
Ana malzeme geven çalısıdır. Boyaların çoğunu sanatçının kendisi yapar. Öd olmadan ebru olmaz. Boyaların yüzeyini açar ve boyaların birbirine karışmasını engeller. Bunun sihirli kısmı öd sayesinde boyaların birbirine karışmamasıdır. Bu sohbetten sonra Nıri Pınar Hoca kollarını çemirleyip ebru yapmaya başladı. Oturan dinleyiciler bir anda etrafına toplandı. “Yeniden doğduk” diyen de vardı hayran hayran seyredende… Ebrular sabırla tek tek çıkmaya başladılar. Herkes işin içine girmiş iş ortaklaşa yapılıyordu. Herkes çok neşeliydi. Küçük onur çıraklığa başladı. Henüz on üç yaşında çocuk. Heves salmış ebru sanatına. Bu sefer tezgâhın başına o geçti. Önlüğünü giydi. Fırçayı eline aldı boyaları suya serpiştirmeye başlıyordu. Eli titriyordu. Boyalar suya iri iri düşmeye başladı. Nuri hoca imdadına yetişti. Zaman boyalar arasında akıp gitti… Onur ebru sanatına ilk adımını TYB İzmir Şubesinde attı… “Hamur kıvamını bulur ama ömür bitiyor…”
Bu haber toplam 1554 defa okunmuştur
- Yorumlar 0
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Eğitimci yazar Ahmet Dumlu'ya VefaTürkiye Yazarlar Birliği Erzincan Şubesi Kültürevinde yapılan programda Eğitimci Yazar, Ahmet Dumlu bütün yönleri ile anlatıldı.
Prof. Dr Etem Geçim Yazarlar birliğinde konuştu: “Batı düzmece hikâyeler peşinde”Türkiye Yazarlar Birliği Erzincan Şubesinin bu haftaki konuğu Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ethem Geçim çok sayıda dinleyiciye hitabetti. Türkiye Yazarlar Birliği Erzincan Şubesi Kültürevindeki konuşmasına çok sayıda bilim adamı, akademisyen katıldı.
TYB Ankara Şubesi'nde Naatların Işığında Sevgili Peygamberimiz AnıldıTürkiye Yazarlar Birliği Ankara Şubesi, Sevgili Peygamberimiz'i anmak için yürekleri huzur ve muhabbetle dolduran bir Naat Programı düzenledi.
- 15:07 - TYB Başkanı Arıcan kitaplarını imzalayacak
- 15:06 - TYB Başkanı Arıcan’a Düşünce Ödülü
- 14:46 - Türkmenistan Devlet Başkanı'nın kitabı Ankara'da tanıtıldı
- 13:59 - Mahmut Bıyıklı: Bayrak-tar düşmanları
- 13:52 - Hakkı Öcal: “İran Tiyatrosu” güldürmüyor
- 13:48 - Ethem Erdoğan: Sahafiye 6: “Dilin Gücü” Dilsizliğin Öcü
- 13:46 - Mustafa Çiftçi: Hikâye ve Roman Teknikleri Üzerine Düşünceler
- 11:43 - Mustafa Uzun: İsrail-Gazze çatışmasında son durum: Askeri, ekonomik ve diplomatik boyutlarıyla bir değerlendirme
- 11:41 - Ufuk Coşkun: Uluslararası hukuk mu dediniz?
- 11:38 - Selçuk Türkyılmaz: İngiltere ve ABD’nin yeni uygarlaştırma misyonu Gazze soykırımıdır
- 11:35 - İsrafil Kuralay: Niçin yapmadığınız şeyleri söylüyorsunuz?
- 11:05 - Süleyman Seyfi Öğün: Târihin doğru yerinde durmak
- 11:02 - Bedir Acar: İFF başlamış kimin umurunda!
- 11:00 - Gökhan Özcan: Unutmak uyuşmaktır!
- 10:58 - Ahmet Varol: Filistin Esirler Günü
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.