Şarkı söyleyen insana şarkıcı denir ve toplumda şarkıcılar sanatçı olarak bilinir. Peki, gerçekten her şarkıcı sanatçı olabilmiş midir? Sorunun bendeki cevabını fazla düşünmeye gerek duymadan vereyim: Hayır. Cevabı bu kadar net verişimin sebebi; duyduğum zaman bende herhangi bir duygu uyandırmayan müziklerin üzerine söylenmiş yine duygusuz, düşünsel bir temeli olmayan rezil sözlerden oluşan ve bize şarkı diye yutturulmak istenen şeylerin beni buna icbar etmesidir. Diğer sebebi ise var olan sanatçılarımızdır. Bu yazıda, Türk müziğinde önemli bir yeri olan, ‘kirli sesli abiler’ den Mazhar Alanson hakkında söz söylemeye çalışacağım.
1950 doğumlu olan Mahmut Mazhar Alanson ortaokulu doğduğu Ankara’da okudu. Senfoni orkestrasında baş trompetçi olan babasının vefatı sonrasında ailesinin İstanbul’a taşınmasıyla, eğitimine burada devam etti. Liseden sonra girdiği Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Yüksek Tiyatro Bölümü’nü bitirip aynı tiyatroda oyunculuğa başladı. Bazı sinema filmlerinde de rol alan Alanson’un, benim en sevdiğim filmi “Her Şey Çok Güzel Olacak”. Bu filmde rol arkadaşı olan Cem Yılmaz ile birlikte sonrasında başka çalışmalar da yaptı. Oyunculuğun yanında bu filmlerin müzikleri de Mazhar Alanson’a ait.
Müzikte ‘kirli sesli abiler’ denince akla ilk olarak Tom Waits, Leonard Cohen, Johnny Cash gibi isimler geliyor. Fakat bizim müziğimizde de Mazhar Alanson ve Cem Karaca gibi büyük isimler var. Alanson ile Cohen’in tarzlarının ve müziklerinin birbirine çok yakın olduğunu düşünüyordum ve bu düşüncem Mazhar Alanson’un katıldığı bir televizyon programında söylediği sözler ile temel kazanmış oldu. Söz yazarken onun gibi yavaş olduğunu ve Cohen’in, en önem verdiği şairler arasında olduğundan bahsetmişti.
Devamı için: http://kulturgundemi.com/muzik/kaan-orhan-yazdi-kirli-sesli-abimiz-mazhar-alanson-haber-18673#sthash.j9iCQyUM.dpuf
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.