Yazdığı küçük seyahatnamesi pek hoş enstantanelerle süslenmiş Amerika doğumlu İtalyan gezgini Francis Marion-Crawford, 1890’larda İstanbul kitabının sonlarına doğru İstanbul’un büyük mezarlıklarından söz açıp, birkaç paragraf içinde bu devasa kabristanların şimdiye kadar yapılmış en iyi anlatımlarından birine imza atar.
Mezar taşları uzun ve silindirik olduklarından, bir süre sonra sağa sola eğildiklerini ifade eden Crawford, bunun Türk mezarlıklarına “yabanıl ve olağanüstü bir görünüm” verdiğini söyler ve şöyle devam eder: “Aralarında en pitoresk ve doğal olanlar duvarlarla çevrilmemiş büyük mezarlıklardır. Müminlerin bedenlerinin istirahat ettiği bu geniş alanları akıl almaz yaştaki muhteşem servilerin koyu ve hüzünlü gölgeleri yazın öğle güneşinde bile örter. Bu mezarlıklar her yönde göz alabildiğine dik duran, yan yatmış veya dik durması gereken bir cismin eğilebileceği her şekilde eğilmiş gri mezar taşlarıyla sonsuz bir düzensizlik içindedir.”
Devamı için: http://www.dunyabizim.com/gezi-mekan/25269/karacaahmette-oldurulen-bizzat-istanbulun-kendisidir
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.