• İstanbul 23 °C
  • Ankara 25 °C

Kenan Alpay: Adalet, ‘Beka’nın Temeli ve Teminatı Değil miydi?

Kenan Alpay: Adalet, ‘Beka’nın Temeli ve Teminatı Değil miydi?
Seçimlerin yaklaştıkça yaklaşırken birçok insanın endişesi, teamül haline gelen balkon konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 24 Haziran seçimleri gecesi olduğu gibi “mesaj alınmıştır” mealinde bir takım cümleler kuracak olmasıdır.

24 Haziran’a giden süreçte MHP ile kurulan ittifakın AK Parti için iktidarını ezici bir biçimde teyid etme, perçinleme fırsatı olarak takdim eden değerlendirmelerin yanlışlığı sıkıntılı bir fatura olarak ortaya çıkmıştı. Nihayet Cumhurbaşkanı Erdoğan şu vurgularla bir özeleştiri vermek durumunda kalmıştı: “Milletimizin sandıkta partimize verdiği mesajı da aldık. Önümüzdeki dönem, milletimizin karşısına tüm bu eksikliklerimizi tamamlayarak çıkacağımızdan emin olunuz.”

Belediyelerin Bekası Nelere Bağlı?

Kanaatimce 15 Temmuz sonrası siyasal gündemi belirleyen kavram ve kıyaslar noktasında MHP lideri Devlet Bahçeli de oldukça sıkı bir performans sergiliyor. Bu performansın yerel seçimlere yansıyan yönünde plan ve projelerin sosyal adalete uygun bir biçimde hayata geçirilme vaadlerinden önce beka vurgularının yer tutması şaşırtıcı gelmeyebilir ama doğru mudur? Toplumsal faydaya hizmet eder mi? Bu bağlamda Bahçeli’nin AK Parti çevrelerince de epeyce takdir ve teşekkür toplayan şu cümlelerine bir bakalım: “Niye orayı, şurayı, burayı aldık, almadık” şeklinde tezvirat ve dedikodulara aldırış edilmemeli. Cumhur İttifakı, belediye sayısıyla değil, Türkiye’nin bekası için kuruldu. “Bana belediye mi, beka mı?’ diye sorarsanız, ben beka ederim.” 

Ülkenin bekasını koruma noktasında Meclis’e, Hükümet’e, Yargı’ya, Ordu ve Emniyet’e olduğu gibi muhakkak ki belediyelere de bir sorumluluk düşüyordur. Ancak bu sorumluluk en temelde belediyelerin kendi bölgelerinde bütün alt yapı, temizlik, çevre, imar, kültür vd. hizmetleri toplumsal ihtiyaçlara uygun bir biçimde icra etmekle ilgili ve sınırlıdır. Mesele şu ki; belediyelerin bu hizmetleri görmek üzere kendilerine tahsis edilen bütçe ve kadroları adalete uygun olarak kullanıp kullanmadıklarıdır. Halkla doğrudan ve en yoğun bir biçimde temas eden belediyeler bir açıdan halkı siyasete teşvik eden müesseseler olduğu kadar yolsuzluk, iltimas, usulsüzlük, rantiye ve komisyonculuk gibi türlü illetlerle toplumu siyasetten ve devletten nefret ettiren kurumlar olarak da yıpratıcı roller oynamaktadırlar.

Saf Çocuğu Masum Anadolu’nun

Ülkenin ve toplumun bekası için belediyeler üzerinden yapılacak en doğru, en acil ve en yapıcı hizmet rüşvet, usulsüzlük, yolsuzluk, iltimas gibi “iç düşman” unsurlarıyla mücadeleyi terörle mücadeleden ayırmayan ilkeli ve kararlı bir siyaset yürütmektir. Belediyeler akrabaların, eş dostun, yandaşların zengin edildiği, makam mevki sahibi yapıldığı, spor kulüpleri üzerinden kara paraların aklandığı zeminler olmaktan nasıl çıkarılacak? Asıl bu sorunun çaresi üzerine odaklanmak icap ediyor. Kimse hafife alıp geçiştirmesin; topluma karşı devlet kurumları ve kadroları tarafından işlenen suçlar düşman ordularının ve terör örgütlerinin saldırılarından daha fazlasıyla yıkıcı ve yıldırıcıdır. Sıkıntının en tuhaf yanıysa hemen her türlü yolsuzluğu, usulsüzlüğü, iltiması hatta rüşveti beka söylemi üzerinden örtmek, meşrulaştırmak siyasetin klişeleşmiş bir taktiğidir.

MHP’yle kurulan Cumhur İttifakı’nın da etkisiyle sarıldığı daha fazla milliyetçi söylem, daha radikal devletçi tutum yerel seçimlere giderken AK Parti’nin toplumla kurduğu siyasal dengenin bozulması demektir. Fetö ve PKK-PYD’ye karşı girişilen mücadelenin Amerika’yla mücadele olduğu hususunda hemen hiç şüphe yok elbette. Ancak bu mücadelenin dili Türkçü, Atatürkçü ve devletçi mantık ve yönteme doğru evrildikçe ne toplumdan yükselen adalet talebine kulak kabartılıyor ne de devlet mekanizmalarında işlenen suçların, suçluların yakasına adalet yapışabiliyor.

Devamı: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/kenan-alpay/adalet-bekanin-temeli-ve-teminati-degil-miydi-27227.html

Bu haber toplam 667 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim