Dünya ekonomisindeki hızlı dönüşüm ve dünya vatandaşlarının günlük yaşamlarındaki değişim, bankacılık sistemini 'şube' bankacılığından, belirli saatlerle sınırlandırılmış bir bankacılık hizmeti anlayışından, 24 saat hizmet veren bir 'dijital' bankacılığa zorlamakta. Küresel finans sistemindeki kurumların yüzde 89'u aralıksız 'dijital dönüşüm' çalışmaları yürütüyor. Bankacılık sisteminde 'dijital dönüşüm'ün en önemli gerekçelerini 'verimlilik', 'sektördeki payını büyütme', 'rekabet baskısı' ve 'yenilik ihtiyacı' oluşturmakta. Küresel ölçekte, müşteri bankacılık hizmetlerinin günlük hayatının bütününde 'kapsayıcı' ve '24 saat erişilebilir' olmasını istiyor. Bu nedenle, bankalar var güçleriyle finans hizmetleri (fintech) teknolojileriyle öne çıkma gayretindeler.
Müşteriye aynı bankacılık hizmetini daha düşük maliyetle ve daha esnek sunabilmek adına 'platform bankacılığı', müşterilerine daha verimli ve daha hızlı bankacılık hizmeti sunabilmek adına 'yapa zeka' teknolojilerine yatırım yapan bankalar, Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan'ın ihracat ve ithalatın geleceği açısından kritik önemde bir proje olarak bayraktarlık ettiği 'blokzincir' teknolojisiyle, banka müşterisinin hesaplarını paylaşım ekonomisine bağlayan 'sosyal bankacılık', dünyada banka hesabı olmayan ve işlem yapamayan 2 milyar insanı temel bankacılık hizmetlerinden akıllı cihaz ve akıllı teknolojilerle yararlandıracak 'kapsayıcı bankacılık', bilhassa Afrika için.
Devamı: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/kerem-alkin/2019/01/14/klasik-bankaciliktan-dijital-donusume
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.