• İstanbul 20 °C
  • Ankara 18 °C

Kitap kütüphane ve şehir üzerine aykırı sözler

M. Ali ABAKAY

Bilmelisin fırtınalar koptuğunda çekildiğim sığınağım, kaplumbağanın sırtında taşıdığı evi misali, daima kitaplar olagelmiştir, her türlü bilgi zehirlenmesine, ruh kirlenmesine karşın.

Kitap, fırtınaya tutulmuş geminin sığındığı liman misalidir, meraklısı için.

Hayatta çekilen sıkıntıların üstesinden gelebiliriz. Aç olan insanın tok olacağı zamanda eski günleri hatırlasa bile o günlere dönüş özlemi söz konusu olamaz. Kitabı elinden alınmış okura dünyayı verseniz, eski günlerine dönüşü daima arzular.

Kitapla var olan bilgi, ortadan kaldırıldığı zaman, durum elinde odalar dolusu parası olmasına rağmen fakir olana benzer. Çünkü bu para, tedavülden kaldırıldığı için alım gücünü yitirmiştir.

Kitapla büyümeyip olgunlaştığını sanan toplumlar, sinirlendikleri zaman kaba güç kullanan vahşi toplulukları çağrıştırır. Onlar, bilgiye karşı düşmanlıklarını kaba güçle örtbas ederler.

Kitap denilerek ortaya kâğıt ve matbaa mürekkebini buluşturanlar, ortaya çıkan eserlerinin kısa süreli olduğunu neden açıklamaz ki!.. Boş sayfalardan oluşturdukları kitaplar, tuğla kalıbından farksızdır. 

İnsanlık tarihinde bu güne miras kalan kitabı, hayattan çektiğiniz zaman, içinde olduğumuz durumun manzarası ortaya çıkar. Tarihî yapılara değer vermeyen anlayış, hem bu yapılarla övünür hem yeri geldiğinde yapıları inşâ edenleri eleştirir.

Baksanıza dünden kalan saraylarda misafir ağırlayanlar, bu saraylara turist çekerek zengin olma hayalleri kuranlara. Topkapı Sarayı’nda teşhir edilenleri, göğsünüzü gererek anlatır, kitaplaştırırsınız. Sonrasında orada bir dönem yaşayanları eleştirirsiniz.

Kitaplarda yer alan bilgilerden yola çıkanlar, bu kitaplara bir sayfa ekleyecek bilgiye sahip olmamalarına rağmen, bilgilerini çaldıkları kitapların yazarlarına saygı göstermez. Bu tezat, son yüz yılda o kadar arttı ki tarifi imkânsız.

Kitap basımını kolaylaştıran mucid, günümüzdeki kitaplarda bilgi zayıflığını görebilseydi, icadını ilan etmekten mustarip olurdu. Çıkan, adına kitap denen bilgi zehirlenmelerinin kaynağı eserleri (?) gördükçe, kitaptan kimi zaman uzak duranları, istemesem de haklı bulur gibiyim.

Yeryüzünü ateşledikleri silahlarla yaşanamaz hale getirenlere, verilecek en büyük ceza, yaptıklarının eseri olan yıkımların anlatıldığı kitapları okumak olmalıdır.

Sanal ortamda bilgi fukaralığı, anlatılanlar, yazılanlar kitaplardan ne denli uzak kalmışlığımızın birer vesikasıdır. Gençlerin kitap deyince şaşkınlığına, bir okumalık kitap meraklarına bakınca yüzyıllardır açılmadan kütüphanelere esir kılınan kitapların acısını yüreğimde duymamızdır, kitaba o denli sevda hali.

Kitapsız geçen her güne üzülmekteyim, Çünkü her geçen gün ölüme o kadar yakınlaşıyorum. Kitapla var olmamak ne acıdır!..

Müzisyeni müzikten uzak tutma hali, nasıl bir ceza ise, bu toplumu kitaptan uzak tutma hali, öylesine bir cezadır. Manasız sözlere elektronik sesler ilave edenlerle kitap adı altında saçmalıklar neşredenler, aynı kategoridedir.

Kitaba âşık olana, en büyük ceza değil midir, bilgi yapraklarını külah yaparak, içine çerez koymak!.

Kütüphanesiz evlere dönüşen barınaklarımız, ne kadar süslü olursa olsun, en güzel eşyalarla süslenirse süslensin, bizim için saray değil, zindandan başka bir şey olamaz. Ev alırken önce kitaplıklar yapınız.

Bizim malda mülkte gözümüz olmadı, kitaba olan bağlılığımızdan kadar. Bana “Ne kadar zenginsin?”

Dense, kütüphanemdeki kitap sayısını söylerim. Bu, çağımızda deliliğimize vesika sunulur, kitaptan nasibini almamış olanlarca.

Üniversitelerimizde kitaba olan ilgi beklenenin çok üstünde olması gerekirken, çocukların sadece ders kitaplarını ezberlemesi değil midir, içine düştüğümüz durumların sebebi. Üniversiteler, tekrar ilim ve irfan yuvası olmayı, kitaba saygı ile kazanmak mecburiyetindedir. 

Çocuklarımızı kitaptan uzak durdukları için eleştirmemiz, “Bizim kitapla alakamızın olmadığına belge olur” düşüncesiyle söz konusu değildir.

Eğitim yuvalarında ABC, bize alfabeyi öğretti, “Ali ip atla, Ayşe topu tut” yazmayı sağladı. Eğitim yuvalarında kitap okumayanın, kitapla büyümeyen eğitmenin, çocuğa vereceği kuru bilgidir. Zaten istenen bu değil miydi, uzun zamandan beri. Matematik hesabını öğrenen merhametin katsayısının ne olduğundan habersiz bırakıldı.

Çevre bilgisinde kuşların yuvasını bozma zalimliğini, etrafımıza devasa binalar dikerken tescil ettik. Bakîr, verimli toprakları beton mezarlarla kısırlaştırırken, bilgiye, erdeme sahip çıkmamış olma halimiz, saray misali evlerde kitaba ayıracak köşe bırakmadı, zaman tanımadı.

Ağaç sevgisine düşman olanlar, hammaddesi ağaç olan kitaptan uzaklaştıkça, yeşile hasret oluşumuz, ruhumuzu onlarca kattan oluşan sitelerde küçücük alanlara mahkûm kıldı.

Devletlerin uygarlığını öne sürenler, geçmişe ne kadar düşman olunsa öyle kuvvetlenir, bildiler. Sağlıklı büyümeyi savunmaya yatırım olarak algılayanlar, gücü silahta aradıkça kitaptan uzaklaşmamız o kadar hızlandı, farkında olmadan.

Ömrümüzün en güzel günlerini çalanlar, baharda bize sonbaharı yaşatmaya çalışırken, kitapların aydınlığında yaşamak, zindanı saraya dönüştürür, gönlümüzde. Kalk ve silkin, at üzerinden ölü toprağı, besmeleyle başla önündeki kitaba ve her yaprağında yaşamına değer katan ifadeleri, ete-kemiğe büründür yüreğinde ki yere düşen her toplum, kitapla ayağa kalkmasını bilmelidir, bu insanlıktan nasibini almamış vahşi dünya sisteminde icat ettikleri putlarla övünenler karşısında.

İçimde ete kemiğe bürünmemiş utangaç kelimeler, cümlelere dönüştüğünde sen, yalnızlığın çelik kollarında kimsesizliğe ağıtlar yakacaksın, dört duvar arasında. Kitapsız kalma, aşk acısından daha fazla yakar, insanı.

Kitaba zulmeden kim olursa, acıların en acı olanına müstehaktır.

Kitap konulu söylenen vecizelerden bir kaçını sunmadan önce, bu sözlerin, iktibas olduğunu belirtelim, tercümesi bize ait değildir :

* “Mümkün olsaydı, her karış toprağa, buğday eker gibi kitap ekerdim. “(Horace Mann)
*”Kitap, dersini her zaman tekrarlayan hazır bir öğretmendir.” ( M.Proust)
* “Dünyada en gerçek ve en sadık dostumuz kitaptır.” (Prof.Süheyl Ünver)
* “Elime biraz para geçerse kitap alırım. Eğer birkaç kuruş artarsa onunla da yiyecek ve giyecek alırım. “(Emerson)
* “Kitaplarım, bana yetecek kadar büyük bir krallıktır.” (Shakespeare)
* “Okuma hevesimi dünyanın bütün hazinelerine değişmem.” (Gibbon)
* “İyi seçilmiş kitapları okumak, geçmiş yüzyılların seçkin zekalarıyla önceden düzenlenmiş bir konuşmaya katılmak gibidir.” (Descartes)
* “Yabani uluslar dışında her ülke kitaplar tarafından yönetilir.” (Voltaire)

* “Okumak, kurtulma, özgür olma gücü kazandırır. Okumayanlar, dar çevrelerinin kısır düşünceleri, gelenek ve göreneklerin yetersizlikleri içinde kapalıdır. Okumayı sevenler, yerlerde sürünmezler, bir kanat vuruşuyla evrensel düşüncelerin mutlu iklimine yükselirler. İnsanlığın en yüce kişilerinden meydana gelmiş bir toplum içinde yaşarlar. “(Payot)

*"Yasalar ölür, kitaplar ölmez." Bulwer Lytton
*"İyi kitaplar babalarını ebedîleştiren çocuklardır." Eflatun
*"Bir kitap, içinizdeki donmuş değerleri parçalayarak bir balta olmalıdır." Franz Kafka
*"İçinde iyi yanı bulunmayacak kadar kötü kitap yoktur." Geothe
*"İyi bir kitap insana can veren kandır." John Milton
*"Dünyayı yöneten, kalem, mürekkep ve kâğıttır." Jonathan Swift
*"Ben kitaplarımı değil, kitaplarım beni ortaya çıkarmıştır." Montaigne
*"Kitaplardan insanı tanıdım." Roosevelt
*"Kitaplar soğuk, lakin güvenilir dostlardır." Victor Hugo
*"Kitapları seviyor musunuz öyleyse hayatınız boyunca mutlu olacaksınız demektir." Jules Chore
*"Kitaplar, beynin çocuklarıdır." Jonathan Swift
*"Bütün iyi kitapları okumak, geçmiş anıların o mükemmel kişileri ile konuşmaya benzer."
*"Yazarlar ölür, kitaplar kalır." Bulves Ligtton
*"Tek bir kitabın adamı olmaktan kendini koru." D'israeli
*"Okuduğumuz kitap bir yumruk gibi bizi uyarmıyorsa ne işe yarar?" Franz Kafka
*"Okuduğumuz eser, sizi fikren yükseltip, içinizi iyi duygularla doldurmalıdır." Alexandre Pope
*"Ümitle açılıp, kazançla kapanan kitap iyi bir kitaptır." Alcott
*"İyi kitaplar okumayan adamın okumuş olmasıyla cahil kalması arasında hiçbir fark yoktur."
Mark Twain
*”En iyi kitapların okunması, geçmiş yüzyılların en büyük insanlarıyla konuşmak gibidir.” Descartes
*”Okuyarak dünyamızı, tarihimizi ve kendimizi keşfederiz…”Daniel J.Boorstin

 

Gündelik hayatımıza girmiş güzel-anonim sözlerden:

* Kitapsız büyüyen çocuk, susuz ağaca benzer.
* Kitaplar hiç aldatmayan dosttur.
* Bir insanın değeri okuduğu kitaplarla belli olur.
* Kitap aklın ilacıdır.
* Kitapsız yaşamak, kör, sağır, dilsiz yaşamaktır.
* Beden eğitimi vücut için ne ise, okumak da beyin için odur.

* Kitap sevgisi, sevgilerin en güzelidir.

* İnsan ölür, kitaplar ölmez.

* Uygarlık yapısının temeli kitaptır.

* Kitaplar da dostlar gibi iyi seçilmelidir.

* Kitap akıl öğreten bir dosttur.
* Okumanın yaşı olmaz.
* Kitaplar bilgi hazinesidir..
* Kitaplar ebedi kalan dosttur.
* En güzel sevgi, kitap sevgisidir.
* Hiç bir gemi, bizi kitap kadar uzağa götüremez.
* Kitap, imbikten süzülmüş hayattır.
* Kitap, aldatmayan arkadaştır.
* En eski kitaplar, okumamış kişiler için yenidir.
* Bir insanın değeri, kitaplarına eşittir.

 

Denilebilir ki kendi coğrafyamızdan kitap konusunda güzel sözler ifade edenlerin ismini neden zikredilmedi ve kendilerinden güzel vecizeler sunulmadı?

Eğer, bu yazı, sizi kitapla buluşturacaksa onu da siz yapınız, eksikliğimizi tamamlayınız!..

ve…

Biz, kitaba saygıya davet ediyoruz, insanımızı. Bu davette geçmişten günümüze miras kalan kütüphanelere sahip olmaya çağırıyoruz, içtenlikle.

Dünü bilmeden bu günü yaşamanın manasız olduğunu ve yarına miras bırakılacak olanın manasızlığını belirtiyoruz, kitaba saygısız davranmakla, kütüphaneleri hayatımızdan çıkarmakla.

Her köyde, ilçede ve şehirde tarihi, edebiyatı, kültürü eksen alan birer şehir kütüphanesi kurulmasını teklif ediyoruz, Şehir Araştırmaları Merkezi adıyla.

Neden şehir ve niçin şehir?

Şehirleri bilmekten geçer, dünü öğrenmek, şehirler olmasaydı medeniyet hâsıl olur muydu, hayatta?

Şehrinde olanı-biteni bilmeyenin, dünyadan haberi olur mu?

Kitap ve Şehir, birbirini Okurla tamamlayan üçlüdür, unutulmaya!.. Kitapla yürümek, aydınlık yarınlara, karanlığa inat!..

Bu kutlu yürüyüşe katılanlara, katılacaklara selam olsun!...

Bu yazı toplam 1299 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim