Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi ile Konya Büyükşehir Belediyesinin birlikte düzenlediği 2019 yılı bilimsel ve kültürel etkinlikleri çerçevesinde Kılıçarslan Konferans Salonu’nda 03 Kasım 2018 Cumartesi günü gerçekleştirilen programda “Sabahattin Ali’nin Öykülerinde Konya” ele alındı.
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümünde Öğretim Görevlisi ve Bölüm Başkan yardımcısı olarak görev yapan Dr. Ali Baykan “Sabahattin Ali’nin Öykülerinde Konya” konulu bir konferans verdi.
Gümürçileli olan Sabahattin Ali’nin Konya Ortaokulu’na Almanca öğretmeni olarak atandığını, Şiirinde Devlet büyüklerine hakaret ettiği iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konulduğunu, Cumhuriyetin 10.Yılında cezasının bitmesine birkaç ay kala çıkarılan genel aftan yararlanarak özgürlüğüne kavuştuğunu, daha sonra da değiştiğini ifade eden bir şiir yayınlayarak tekrar devlet memurluğuna atandığını, yazı hayatına çeşitli dergilerde devam ettiğini ve yurtdışına kaçma girişiminde bulunduğu bir sırada MİT tarafından öldürüldüğünü ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Ali Baykan, yazdığı 60 öykünün 13’ünde Konya’dan bahsettiğini söyledi.
Sabahattin Ali’nin Türk öykücülüğünün önde gelen isimleri arasında olduğunu ve kendinden sonrakilere de yol açtığına vurgu yapan Baykan; “Öykülerinde özellikle köy ve kırsal kesim sorunlarını yansıtması bakımından öncü bir yazardır. Anadolu insanının yol, su, toprak, işsizlik, aile düzeni, bürokratik baskı, sağlık gibi sorunları da ortaya koymuştur. En çok da köy ve köylünün bu sorunlarını bir ideolog veya politikacı gibi değil bir sanatçı gibi görmüş ve sanatın gerçekleriyle öyküleştirmiştir.”dedi.
Sabahattin Ali’nin öykülerinde popülizme kapılmadığını, köylüden yana olmakla birlikte bu kıstırılmışlığından kurtuluşunun da köylünün yine kendi elinde olacağını vurguladığını, köylüyü desteklemekle birlikte olumsuz yanlarını da ortaya koyduğunu söyleyen Baykan,”Sabahattin Ali’nin öykülerinde aslında Konya nezdinde Türkiye gerçeklerini, özellikle de köylülerin sorunlarını, bürokrasinin işlemediğini, idarecilerin, ülkeyi yönetenlerin halka yeteri kadar eğilmediklerini acıklı bir şekilde, köylünün vicdansızlıklarını da bütün gerçekleriyle dile getiriyor. 60 hikâyesinden 13 tanesini Konya’ya ayırması, Konya’da bol malzemenin olmasından ve Konya’yı sevmesinden olsa gerek. Mesela Yozgat’ı beğenmez ve eleştirir. O dönemin jandarma baskısını, resmî dairelerin imkânsızlıklarını, ihmâlkarlıklarını, fakirliği, hastalıkları, vergilerin yüksekliği, kuraklık, ağa, ırgat, işçi ilişkisini, zengin-aydın geçinenlerin sıradan fakir insanlara tepeden bakmaları, hor görmeleri gibi gerçekleri işlemiştir öykülerinde. Özellikle Konya’nın hayvancılık, tarım, insan ilişkileri, eğlence hayatı, inançları, yaşantıları gerçeklerle uyum gösteren bir şekilde ele almıştır. Sabahattin Ali, öykülerindeki konuları ve olayları gerçek hayattan ve kendi öz yaşamından alarak edebî bir biçimde ustalıkla aktarmıştır.
Bu hikâyeler film, kitap, tiyatro, dizi şeklinde yayınlanması Konyamızın ismini öne çıkaracak, ününü daha da artıracak ve sosyal, kültürel, ekonomi, turizm açısından katkı sağlayacaktır.”dedi.
Program sonunda konuşmacıya günün anısına STK Platform başkanı Muhsin Görgülügil tarafından Katılım Belgesi takdim edildi ve toplu fotoğraf çekildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.