• İstanbul 20 °C
  • Ankara 22 °C

Kosova-Sırbistan ‘Final Anlaşması’ Müzakereleri: Beklentiler ve Çıkmazlar

Kosova-Sırbistan ‘Final Anlaşması’ Müzakereleri: Beklentiler ve Çıkmazlar
Kosova-Sırbistan ‘Final Anlaşması’ Müzakereleri: Beklentiler ve Çıkmazlar

Omer Jashari – Kosova 

Kosova ve Sırbistan kültürel, siyasal, etnik ve dini olarak farklı olan iki komşu ülke. 1912 yılında Osmanlı Devleti'nin Balkanlardan çekilmesinden sonra Arnavutluk'tan kopararak Kosova’yı işgal eden Sırbistan kesintisiz bir şekilde 1999 yılına kadar idare etti. 2 milyon dolayında nüfusa sahip ülkede, Sırpların tüm asimilasyon ve baskı politikalarına rağmen Kosova’da yaşayan % 90’dan fazla Arnavutları etnik ve dini olarak asimile olmadı. Bu durumu sağlayan en büyük sebep ise Kosovalıların Osmanlı mirasından kaynaklanan İslami ve Arnavut kimliğin korunmasıdır. 

1990 yılında Berlin duvarının yıkılması ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasından ardından Balkanlar’da başlayan etnik ve dini çatışmaları sonucunda eski Yugoslavya federasyonu parçalandı, Bosna Hersek ve Kosova gibi Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu bölgeler de bağımsızlığını ilan etmek istedi. 1998 yılında başlayan Kosova savaşına NATO’nun müdahalesi sonucunda Kosova Sırbistan’dan ayrılmaya başardı. Uluslararası camianın sponsorluğunda gerçekleştirilen bu olay, aynı zamanda bölgesel bir diyalog yolunu açmak için fırsatları araladı. ABD’nin başını çektiği Batı dünyası bir yanda Kosova’nın tarihsel haklılığını tanırken, diğer yandan Sırbistan’ın da tamamen Rusya’nın yanında yaklaşmasını engellemek için diyalog yolunu teşvik ettiler. Bugün Sırbistan, Rusya’yı da arkasına alarak Kosova’nın bağımsızlığına itiraz ederken, ABD, AB ülkeleri ve Türkiye Kosova’nın bağımsızlığını desteklemektedirler. 

Bu çerçevede Modern Balkan tarihinde Kosova ile Sırbistan arasında birçok gizli ve açık müzakere toplantıları gerçekleştirildi. Günümüzde ise söz konusu müzakerelerin ‘final’ anlaşmasıyla taçlandırılması için gerek ABD ama özellikle de AB son derece kararlı gözüküyor. Söz konusu diyaloğunu ABD ve diğer Batı ülkeleri de de desteklemektedir. 

Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları eski Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ile başlayan ve Federica Mogherini ile devam eden müzakerelerin, AB 6 ile 9 ay süre zarfında iki tarafın anlaşmasını sağlanmasını hedeflemektedir. Buna göre Belgrad ile Priştine arasındaki ilişkilerin normalleşmesi ve hukuki bağlayıcılığı olacak şeklinde bir anlaşmanın sağlanması hedeflenmektedir. Söz konusu bu zaman zarfında bir yanda AB’nin performansı, diğer yandan da müzakere eden liderlerin de el sıkışma hazırlığı ve ilgili ülkelerin muhalafetin pozisyonu diyalog sürecini ve başarısını belirleyecektir. Eğer iki ülke arasında somut bir normalleşme anlaşması çıkmazsa yabancı diplomatlara göre Dayton gibi uluslararası bir konferansın düzenlenebileceğini ihtimal yüksek. 

Anlaşmanın sağlanması için AB’nin kolaylaştırıcı rolü ile ilk toplantı 24 Haziran’da Brüksel’de gerçekleştirildi. 3 saatten fazla süren görüşmede Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Thaçi ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksander Vuçiç’in yanı sıra Mogherini de yer aldı. Toplantıdan sonra açıklama yapan Thaçi, ‘müzakereler beklediğimden zor geçti’ ifadelerini kullandı. Aynı minvalde açıklama yapan Vuçiç de müzakerelerin çok zor olduğunu ancak tüm sorunların diyalog ile çözülmesi gerektiği konusunda mutabık kaldıklarını ifade etti.  

Priştine-Belgrad Müzakere Geçmişi

Priştine ile Belgrad yetkilileri arasında Batı arabuluculuğunda doğrudan temas ve diyalog süreci 1999 yılında savaşın devam ettiği sürece Fransa’nın Paris kentinde ‘Reimbulle konferansı olarak bilinen süreçle Sırbistan’ın Kosova’ya yönelik etnik savaşını bitirme amacıyla AB, ABD ve NATO’nun sponsorluğunudu gerçekleştirilmiştir. Sırbistan’ı temsil eden eski Cumhurbaşkanı Slobodan Miloşeviç Kosova’dan el çekecek hiçbir anlaşmaya yanaşmayacağını belirtse de Sovyetler Birliği’nin de çöküşü ve NATO’nun askeri müdahalesi Sırp kanadını anlaşmaya kabul etmemelerine rağmen zorlamıştı. Diğer yandan Kosova ekibini UÇK’nın siyasi büro başkanı Haşim Thaçi ve Kosova’nın ilk Cumhurbaşkanı İbrahim Rugova’nın yanı sıra Veton Surroi, Rexhep Qosja, Blerim Shala vd. tanınmış bazı entelektüel ve gazeteciler temsil diyordu. Kosova ekibinde açık bir şekilde UÇK liderleri ile sivil kanat arasında ciddi bir gerginlik söz konusuydu. Bu gerginlik savaştan sonraki geçiş sürecinde de uzun dönem devam etmiştir. 

Kosova ile Sırbistan arasındaki doğrudan temasların yapıldığı ikinci bir görüşme silsilesi ise 2002 yılından itibaren ‘Viyana Süreci’ ile tanınan görüşmelerdir. Kosova’nın nihai statüsü ile ilgili yürütülen görüşmelerde Priştine’yi Cumhurbaşkanı Rugova’nın önderliğinde geniş katılımlı ‘birleşik temsilciler’ olarak tanınan takım tarafından yürütülüyordu. 

Devamı: https://www.dunyabulteni.net/analiz/kosova-sirbistan-final-anlasmasi-muzakereleri-beklentiler-ve-h425549.html

Bu haber toplam 711 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim