Birçok alanda söz sahibi olan kişiler anlatılırken olaylara ve kişilerin bulunduğu yere ve zamana daha bir dikkatle eğilmek gerekir. Her şeyin yeri ve zamanı olduğuna hükmeden kişiler, attıkları adımlarda da bu düsturu hiç göz ardı etmezler.
Ali Haydar Haksal’ın Genç Doku dergisinin Eylül-2014 tarihli sayısında M. Akif İnan üzerine kaleme aldığı yazı, ortaya koyduğu birçok tespitiyle önemli mesajları olan bir yazı olmuş. Hatta Akif İnan hakkında bilinen bazı gerçeklere Ali Haydar Haksal’ın getirdiği yorumlar, ilk kez dile getirilmiş sözler arasına girecek denli özgün ifadeler.
Modern ile klâsik arasında
Akif İnan’ın edebi duruşu anlatılırken modern ve klâsik bir çizgiden bahsedilir. Ali Haydar Haksal, Akif İnan’ı her yönüyle tanıyan ve onun her zaman yakınında olmuş edebiyat adamlarımızdan. Haksal da modern ve klâsik birlikteliği anlatıyor yazısında. Özellikle medeniyet vurgusu yaparak Akif İnan’ın medeniyet üzerine düşüncelerinden yola çıkıp “yerli edebiyat” kapısını çalıyor yazar. Yani Akif İnan ve arkadaşlarının edebi düşüncesi olan yerli edebiyattan.
Akif İnan ve arkadaşlarının yeni şeyler ortaya koymak gibi bir kaygıyı taşımakla birlikte köklere bağlılıktan hiç taviz vermediğinden de bahsediyor Haksal. Akif İnan’ın Hicret adlı şiir kitabı, din ve medeniyet temeli esas alınarak bu düşünceleri sağlam bir zemine oturtuluyor.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/18378/akif-inanin-sendikaciligi-bir-kendinden-kacisti.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.