Hayatını kaybeden her can için milyonlarca insan birlikte gözyaşı döktü. Enkaz altından çıkarılan, kurtarılan her can için de yine birlikte sevinç duyuldu, mutluluk gözyaşları akıtıldı.
Elazığ depremi, devlet ve millet kaynaşmasının ileri düzeyde gerçekleştiğini gösterdi. Devlet, tüm kurumlarıyla zaman yitirmeden milletin yanındaydı. Daha önce alınan tedbirler, yıkımın büyüklüğünü engellerken; devletin çabuk organize olması ve profesyonel kurtarma ekiplerinin varlığı kayıpların artmasının önüne geçti.
Türkiye, bu deprem sınavından başarıyla geçti ve gelecek için de umut verdi. Özellikle de deprem gibi olağanüstü durumları fırsat bilerek milleti bölmeye, fitne çıkarmaya çalışan çevreler avuçlarını yaladı. Devleti milletle karşı karşıya getirme, millet arasında ayrım yaratma, bölünme ve kaos çıkarma girişimleri karşılık bulmadığı gibi; Türkiye’nin nasıl sarsılmaz bir millet bütünlüğüne sahip olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.
“Elazığ Kürt mü?” provokasyonu
Depremin ardından, PKK ve HDP’li çevrelerden millet arasında etnik nefret uyandırmayı amaçlayan bir algı operasyonu yapıldı. Sözde google’da “Elazığ Kürt mü” yönünde yoğun arama yapıldığı iddiası ortaya atıldı. HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, bu iddia üzerinden kendince Kürtleri Türklere karşı kışkırtmaya çalıştı.
Devamı: https://www.aksam.com.tr/yazarlar/kurtulus-tayiz/deprem-firsatcilari/haber-1040279
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.