• İstanbul 23 °C
  • Ankara 27 °C

Leyla Şerif Emin: İftardan iftara…

Leyla Şerif Emin: İftardan iftara…
Her yerde olduğu gibi Balkanlar’da da “nerede o eski Ramazanlar” deniliyor elbette ama Türkiye’ye nazaran bir tık daha eski yine de yaşadığımız.

Belki ara mahallelerde nostaljik bir havayı yine yakalayabilirsiniz. Ya da sırf sosyal medyada teşhir için ‘eski havalı’ bir atmosfer pekâlâ oluşturulur.

Top patlaması ya da davulcu, bunlar Ramazan’ı eski yapmıyor, başka şeyler var o tadı veren. Mesela önceden Ramazan ayında lokanta gibi mekânlarda iftar açmak neredeyse imkânsızdı, ayıptı. Hem zaten eskiden kebapçılar dışında sahibi Müslüman pek lokanta da yoktu. Bizler ki eskiden ‘Müslüman kasap yok’ diye kasaptan et almayan bir toplumuz. Büyük baş hayvan bizzat kesilir, kavurma yaparak korunur ya da derin dondurucularda saklanırdı. Hatta derin dondurucular Türkiye’den çok önce bizde bayağı yaygındı.

Tabi Yugoslavya dağıldıktan sonra özelleştirmeyle herkes kendi dükkânını açabildiği için Müslüman esnaf da rahat bir nefes aldı. Marketlerin et reyonunda pastırma ya da kuru eti dilimlemek gerekirse, onu diğer et türlerinin dilimlendiği makinalarda yaptırmayız. Hatta bunu Hristiyanlar bizden daha iyi bilir, yüzümüze bakar “Kaşar peyniri makinasında mı dilimleyeyim” der.

Velhasıl böyle bir toplumda eskiden lokantaya gidip iftar açmak çok tuhaf kabul edilirdi. Hatta bugün bile öyle yaşlılar var ki, hayatta ikna edemezsiniz. “Düğün salonlarında iftar ha, o masada içki içilmiş, ben aynı yerde dua edeceğim öyle mi” der.

İftar ve Ramazan asıl evlerde yaşatılırdı. Biri sevap işlemek istiyorsa, evine bir fakiri alır, karnını doyururdu. Öyle gösterişten uzak hem de. Eskiden iftariyelik yemekler belliydi zaten. Kur’an bol bol okunur, teravihler asla kaçmazdı. Evler en huzurlu ortamdı. Şimdi herkes kapısını kilitleyip dışarıda iftar yapmaya can atıyor …

BİZE DEĞİL MUHTAÇLARA GİDİN

Ev, özellikle kadınlar için ibadet mekanıydı. Şimdilerde Ramazan ayı Balkanlar açısından bir nevi sevap işleme yarışına dönüştü. “Vay orada hâlâ eski bir şeyler var!” diyenler soluğu burada alıyor

Açıkçası kimsenin günahına girmek istemeyiz, özellikle dünyada 56 milyon insan açlık ile savaşırken. Ramazan, pesinden bayram, sonrasında Kurban Bayramı derken ilk akla gelen yer Balkanlar olmasın. Karşı tarafın iyi niyetinden şüphemiz yok elbette, ama sevap işlemek isterken, günaha girme durumu yüksek.

Devamı: http://www.gercekhayat.com.tr/yazarlar/iftardan-iftara/

Bu haber toplam 523 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim