• İstanbul 18 °C
  • Ankara 24 °C

Lütfü Şehsuvaroğlu'ndan: Doğru Söze Ne Denir

Lütfü Şehsuvaroğlu'ndan: Doğru Söze Ne Denir
Köşede kalmış yazarları bulup çıkarmak, emaneti ehline vermek hepimize farzdır.BETONUN MEDENİYET SAYILDIĞI BİR ÜLKEDE YAŞIYORUZ ORASINI ANLADIK.

Her yeri beton kaplayınca rahat ediyoruz, bir gram kum, bir gram toprak, bir gram yeşil rahatsız ediyor.

Hadi rahatsızlık bir kenara, matematik, fizik kanunlarını da mı bir kenara bıraktınız? Görünen o ki öyle olmuş.

Suyu emecek olan toprağın her santimetrekaresini betonla kaplayıp, dev binalar dikip, yoğun yağmurda her yanı sel basınca, tam olarak neye şaşırıyorsunuz?

Yağmurun gideceği yeri düşünmemek, elmayı havaya atıp yere düşmemesini beklemek gibi.

Akıl ve mantık kaidelerini ir kenara bırakıp önlem almayınca, fizik kanunlarını hiçe sayınca başımıza gelen büyüklü küçüklü her facianın ardından fıtrat mı demek gerekiyor?

Ne gerekiyor?” 

Melike Karakartal Hürriyet’in Kelebek ekinde böyle yazıyor. (24 Haziran 2015, Kelebek, s.2)

Hiç Kelebek okumazdım artık ana gazeteyi ne bileyim bin Akif Beki’yi Ertuğrul Özkök’ü o Sedat’ı filan okumayacağım. Kelebek ekindeki kızların yazılarını okuyacağım. 

Esasında onlar asıl gazetede yazmalı bence…

Türkiye’nin meselesi bu işte…

Yirmi otuz yıldır haykırıyorum. 

Toprak ve su kaynaklarını muhafaza ve geliştirme meselesi asıl gündem maddemiz olmalı.

Bütün öteki gündem maddeleri sahte ve global statükonun dayatması…

Asıl meselesini bilmeyen toplumlar asıl meselesini bilen toplumların oyuncağı olurlar.

Türkiye’nin asıl meselesi toprak ve su kaynaklarının muhafazası ve geliştirilmesidir. Bu çerçevede şehir ve çevre sorunlarıdır.

Çarpık şehirleşme o kadar sınır tanımaz bir boyuta ulaştı ki bunları yapanların tanrıları kimler merak ediyorum.

Müslüman olmaları imkânsız zira…

Bu kadar hadnaşinas olunmayacağı Kur’an’ın emri çünkü…

Ama göğün imarı mı var diye yukarı yukarı daha yukarı çıkıp duruyoruz. 

Topraktan fazla yükseliyoruz üstündekilerle diyordu Sezai Karakoç. 

Anlaşılan Sezai beyin şiirlerini okuduklarını sananlar yüzeyden okumuşlar tıpkı üstadı yüzeyden okudukları gibi… 

Tıpkı Arif Nihat’ı Mehmet Akif’i yüzeyden okudukları gibi…

En basit fizik kuralı Melike Karakartal’ın yazdığı gibi…

Su yağmur olup inecek ve toprakla buluşup toprağın o büyük ana yüreği onu içine alacak emecek ve yerin altındaki akiferlere gönderecek. Orada doğanın buzdolabında saklanacaklar. 

Kur’an okumayı ilahiyatçı ve imam hatipçi yüzeyden okuma zannedenlere diyorum. Fizik tabiat kanunları, mühendislik hesapları mübarek kitabımızda bulunuyor. Hem de sır ve şifreli olarak değil. Açık açık…

Altınızdan su çekersek size kim su verebilir diyor.

Devamı için: http://www.gazetevahdet.com/dogru-soze-ne-denir-2655yy.htm

Bu haber toplam 792 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim