• İstanbul 18 °C
  • Ankara 19 °C

M. Seyfettin Erol'dan: “Zoraki İttifaklar” Dönemi mi?

M. Seyfettin Erol'dan: “Zoraki İttifaklar” Dönemi mi?
Sopa politikası birçoğumuzun malumu. Afganistan-Pakistan hattında İHA’lar ile gerçekleştirilen operasyonlar ve “yanlışlıkla yapılan” katliamlar ortada. Pakistan’ı taş devrine döndürme tehditleri de hafızalardaki yerini koruyor.

“Yeni Çin”ve “Eski Rusya” realiteleri bağlamında öne çıkan gelişmeler, ABD’yi küresel ve bölgesel çapta yeni arayışlara yöneltmiş vaziyette. Rusya-Çin ikilisi karşısında tek başına mücadele edemeyeceğini gören ABD, elindeki kartlara dönmüş bulunuyor. Bunun en somut göstergesi Hindistan, Japonya, Pakistan ve Türkiye bazında kendisini gösteriyor.

ABD’nin özellikle Japonya ve Pakistan’a yönelik izlediği politikalar burada önem arz ediyor. Çin eksenine büyük ölçüde kaymaya başlamış olan Pakistan’ı tekrar kontrol altına almaya yönelik adımlar atan Washington bu ülkeye bir yandan sopa, diğer taraftan da havuç politikası uyguluyor.

Sopa politikası birçoğumuzun malumu. Afganistan-Pakistan hattında İHA’lar ile gerçekleştirilen operasyonlar ve “yanlışlıkla yapılan” katliamlar ortada. Pakistan’ı taş devrine döndürme tehditleri de hafızalardaki yerini koruyor.

Fakat ABD Pakistan’ı vurdukça Çin’in kucağına daha fazla itiyor. Nitekim Amerika’nın Afganistan’a müdahaleyle ittifak ilişkileri derin bir sarsıntıdan geçen ve kopma noktasına gelen Pakistan’ın hızlı bir şekilde Çin’i güvenlik ve dış politikalarında ön plana çıkarmaya başlaması ortada.

Sırtını önemli ölçüde Çin’e (bu arada Türkiye boyutunu da göz ardı etmemek gerekiyor) dayamış olan İslamabad yönetimi Washington yönetimiyle yeni bir ilişki tarzı geliştirmeye çalışıyor.

“Zoraki İttifak”a Dönüş mü?

2012’den itibaren Pakistan ile ittifak ilişkilerini restore etmeye çalışan Washington, burada Afganistan’ı bir kez daha yeni süreç açısından bir fırsata çevirmeye çalışıyor. Pakistan ile güvenlik bazlı işbirliğini geliştireceklerini ilan eden Dışişleri Bakanı Kerry’nin bu açıklaması ve “Aşırı Savunma Anlaşması” kategorisi altında Pakistan’a aktarılan 14 savaş uçağı, 59 askeri eğitim jeti ve önceden Afganistan ve Irak’ta Amerikan ordusu tarafından kullanılan, 374 zırhlı personel taşıyıcısı devretmesi oldukça önemli.

Evet, ABD Pakistan’ı yeniden silahlandırıyor ve bu silahların sadece terörle mücadele bağlamında Pakistan’a aktarıldığını söylemek elbette büyük bir saflık olur. Soğuk Savaş’ın başlangıcından itibaren kanıksanmış olan jeopolitik gerekçelere dayalı stratejik ve fazlasıyla kırılgan ortaklık bu sefer Çin tehdidi gerekçesiyle harekete geçirilmek isteniliyor.

Peki, Pakistan’ın bunu reddetme lüksü var mı? Mevcut şartlar altında çok zor. Veziristan ağırlıklı Afganistan ve Keşmir merkezli Hindistan sorunları Pakistan’ın elini büyük ölçüde zayıflatıyor ve burada ABD’nin oynayabileceği rol daha temkinli bir politikayı kaçınılmaz kılıyor.

Pakistan çok direttiği takdirde bırakın Keşmir’i topraklarına katmayı; bir ikinci hatta üçüncü bölünmeyle de karşı karşıya kalabilir. ABD bunu gerçekleştirebilecek kapasiteye fazlasıyla sahip. Bunun için BOP haritasına ve “Özgür Belucistan”ın sınırlarına şöyle bir bakmak fazlasıyla yeterli olacaktır. Dolayısıyla, Pakistan ABD-Çin ikilisi noktasında ciddi bir tercihe sürükleniyor.

Devamı için: http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Zoraki_Ittifaklar_Donemi_mi/24892#.VWbBZc_tmko

Bu haber toplam 443 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim