• İstanbul 23 °C
  • Ankara 28 °C

Mahir Adıbeş: Erzurum'da Güneş Erken Doğar

Mahir Adıbeş: Erzurum'da Güneş Erken Doğar
(30 Nisan/01-02/Mayıs/2017)

ERZURUM'DA SABAH 

Erzurum Havaalanına uçağımız indiğinde yatsı geçmişti. Hava soğuktu. Sokak lambalarının aydınlattığı yerlerin dışında her yer zifiri karanlık, gökyüzünde yıldız çoktu.  

Önce Öğretmen Evinde yemeğe gittik. TYB Erzurum Şube Başkanı Hanefi İspiri, Başkan Yardımcısı Yusuf Kotan ve ismini sayamadığım enerji dolu genç arkadaşlar karşıladılar.  

Vakit geçirmeden de Erzurum Hizmetiçi Eğitim Enstitüsünde geceyi geçirmeye…  

Güneş Erzurum'da erken doğmuş… 

Sabah erkenden dışarı çıktığımda hava berrak, güneş yükselmiş ama daha saat altı buçuk ancakGüneş ışıkları gözlerimi kamaştırıyordu. Ellimi gözlerime siper yapıp baktım; Uzaklarda dağlar dupduru görünüyordu. 

Palandökende kar vardı... 

 

HAYAT BİR OTOBÜS İÇİNDE 

Erzurum Büyük Şehir Belediyesi bir otobüs tahsis etmiş, o bizi adım adım takip ediyordu. Otobüs içinde bazen sessizlik bazen ise neşe hâkimdi.  

Bazen ileriye bakan gözler bazen de düşünen beyinler. Bir bakarsın bir şairin dilinde şiir bir bakarsın Kadir Karaman'ın dilinde şarkı olur şiir... 

Cuma Ağaç sözü alır o tatlı üslubuyla yollar tükenir söz tükenmez. Muzaffer Doğan’ın yaşına göre o kadar şiiri ezbere okuması doğrusu beni şaşırttı. Mehmet Doğan ile İbrahim Ulvi Yavuz’un her zamanki gibi sessiz oturuşu, Mehmet Yaşarın şiir okuma heyecanı gözden kaçmadı. Maraş’tan gel de şiir okuma? O güzel yorumunu kattı şiire. 

İstanbul’dan Mahmut Bıyıklı ile arkaya çekilip sohbete daldık bir ara… “Haksız yere taşlanmak zor geliyor.” İnsan her yerde insan, bazen aşağıda oluyor bazen de yukarıda!.. 

Otobüsümüz bazen düzgün yollardan geçiyor, bazen de sarsılarak, tozlu topraklı yollardan… 

İşte böyle geçer zaman bir otobüsün içinde. 

 

YERİN KULAĞI 

Erzurum'da karşımıza çıkan sürpriz! 

Bu adam kandırdı mı bizi diye aklımızdan bile geçmedi!... 

Havuzun başında, Sakarya’dan şair Hasan Topçu ile çay içtiğimiz yerde sık sık garson gelip yerdeki su giderinin mazgalından içeriye sesleniyor, "Üç çay biri açık ya da beş çay ikisi demli olsun,” gibi. "Ora ne?" diye sorduk, "Yerin kulağı!" dedi. "Nasıl yani?" "Oradan seslenince söz sahibine ulaşır," dedi. Çaylarımızı içip kalkarken mazgaldan baktık, basit su gideriydi. Adam kırkbeş dakika boyumca bizi işletmiş meğerki... 

Belki de dediği doğruydu!.. 

 

 

GÜNEŞİN BATIŞINI SEYRETTİK 

Erzurum'da Abdurrahman Gazinin Türbesini ziyaret ettikten sonra güneşin batışını seyrettik. Hani “milim milim” derler ya güneş gözümüzün önünden kayıp gitti. Zaman öyle hızlı geçiyordu ki… Güneşin gidişiyle hava iyice serinledi. 

Yakın bir yerde akşam yemeğine gittik. İçeri kimse girmek istemiyordu. Hava soğuk ama dostlar yanımızdaydı fark etmedik. 

İlk defa gelmiş arkadaşımız Erzurum’a, “sarı gelin”i mırıldanıyor… 

 

ERZURUM'DA AKŞAM 

Akşam yemeğinde güzel düzenlenmiş bir mekânda Erzurum Büyük Şehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ile bir araya geldik. 

Sohbet vardı birer Oltu Taşı tespih hediye etti başkan.... 

Erzurum Büyük Şehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, TYB Şeref Başkanı Mehmet Doğanın ismini bir eğitim kurumuna vereceğini açıkladı. Mehmet Doğan’ın ilk defa gözlerinin yaşardığını gördüm. Prof. Dr. Rıdvan Canım, uzun yıllar Erzurum’da kaldı şimdi Edirne Üniversitesinde. Söz ona gelince hatıralarını baştan yaşadı. Sustu. Gözyaşları yanaklarından aşağı süzüldü. Bunlar çok şey anlatıyor Hocam… 

Sağ olasan başkanım... 

 

ÂŞIKLAR KAHVESİ 

Dün gece âşıklar bağına girdik, 

Çaldık, söyledik, yarenlik ettik. 

Gitmişken, bir akşam âşıklar kahvesinde âşıkları da ziyaret edelim dedik. Girdik içeri uzun zaman ayrılamadık.  

Karşıda âşıkların oturduğu bir yer, salonun ortasında kömür sobası, biz karşıya diizildik 

Ağzınıza sağlık âşıklar. İyi ki varsınız. Bu ne güzel gelenekmiş böyle. Söz, saz iç içe. Yarenlik başladı mı zaman nasıl geçtiği anlaşılmıyor. 

“Ayak ver,” dedi âşık, beceremedik bile… 

Âşık aldı sazı eline… 

Taşlama, güzelleme, atışma, koçaklama, bizim sözlerimiz, bizim türkülerimiz… 

Sonra başlar atışma 

 

ERZURUM'DA VAR OLMAK 

Ulu Cami: 

Selçuklunun en büyük eserlerinden Erzurum Ulu cami. Türk mührü vurulmuş Erzurum’un ortasına. Erzurum, Türklerin Anadolu’ya giriş kapısı. Bu yüzden Selçuklulara ait birçok eser burada yer almaktadır. 

Loş ışıklar altında geziyoruz Caminin iç mekânlarını. Rehberden koptuk. Daldık sütunlara, mihraba, gözümüz kaldı minberde. Kayseri’den Selim Tunçbilek hoca camiyi gezdikten sonra en az üç ayrı zamanda onarım geçirdiğini söylüyor. 

 

Çifte Minareli Medrese: 

Burası ilim yuvası Selçukluların. Nereden baksan sanat eseri... Kapı girişi gergef gibi işlenmiş. Sanki hamur yoğrulup desen verilip sonra taşlaşmış. İç kapıların hepsi ayrı desen; yapılacak derse göre şekiller çizilmiş. 

Çifte Minareli Medrese, yapılış hikâyeleriyle, desenleriyle Erzurum’a simge olmuş. 

 

Aziziye Tabyası: 

Artık 2000 metre rakımdayız. Rüzgâr esiyor. Hava serin… 

Girişte büyük bir Türk Bayrağı çıkar karşınıza. Rüzgârda dalga dalgadır, sesini duyarsınız. Durun biraz onun sesini dinleyin. Selamlamadan geçmek olmaz.  

Biraz ilerde top ovaya doğru dönmüş yönünü. Sağ tarafta aziziye tabyası, arka taraf yıkılmış. Her taşı değerli, her taşın burada bir dili var. 

Bak ceddin sana neler anlatıyor… 

Heyecanlanmamak elde değil. “Şimdiye kadar nasıl görmedim buraları,” diye kendime kızıyorum. Ankara’dan Zehra Yücel surları tek tek geziyor. O da bizim gibi ilk defa gelmiş buraya, ceddinin izlerini takip ediyor. 

Aziziye Tabyasının penceresinden seyrettik Erzurum’u, Palandöken’i, başı karlı dumanlı dağları.  İnsan dalıyor o günlere sanki her şey gözümüzün önünden geçiyor.  

Hiçbir şey kolay olmamış… 

 

Nene Hatun Mezarı 

Aziziye Tabyasının yanında, savaştığı yerde yatıyor. İşgale baş eğmeyen kadın… Bebeğini emzirip beşiğe bırakarak ölümüne koşmuş cepheye 

“Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.” (M.Akif) 

İstiklâl gelmiş arkasından. Sen ki bacısın, sen ki anasın, sen ki bir lidersin; hakkını helal et Nene Hatun. Sen Türkün anasısın. 

Hep buradan seyret kurtardığın Erzurumu. 

 

Şehitler Anıtı: 

Nene Hatun’un hemen yanı başında dikilmiş. 

Unutulmamalı bu tabyalar, Doğu Anadolu’nun Rus işgali, Ermeni mezalimi. Unutulmamalı bu toprağın altında yatan binlerce şehit. 

Ey Türk duy bu toprağın altında yatan atanın sesini… 

Dedeler, nineler, çocuklar öldürüldü bu topraklar şahit… 

Unutma Türk evladı… 

 

Mecidiye Tabyası: 

Sessiz sedasız taş bir binada gezdik. Huzuru burada yaşadık, o günden bu güne. O tepelerden Erzurum’u seyrettik.  

Trabzon’dan Kamran Tuna sustu buraları görünce. Trabzon’dan tabyalara yardıma koşan dedeleri gelmiş aklına. Onların ölümüne savaştığı yerlerde torun olmak… 

Dokunmayın yiğitlere, dokunmayın askerime öğlece sessiz vatanı bekliyorlar. Öğle dalmışım ki kolumdan çekmeseler çok bekleyecekler. 

Bu askeri binanın dili olsa da konuşsa… 

Yerinde bu eserleri görmek gerek. O günkü sesleri duyacaksınız. Okumakla olmuyor yerinde onlarla beraber yaşamak lazım… 

 

SU UYUR DÜŞMAN UYUMAZ 

Erzurum güzel şehir.. 

Oradaki tarih, oradaki tabyalar, göklerde dalgalanan O Bayrak gibi hepimizin.  

Nene Hatun ki bütün Türklerin Anası; Ondaki yürek, cesaret, inanmışlık nam salmış dünyaya. 

“Korkma! Nasıl böyle imanı boğar?” diyor merhum Akif. 

Bir Önerim Var: 

Tarihi unutmamak, canlı tutmak adına, yerel yönetimlerden istirhamım olsun. İlkokuldan başlayarak çevre illerdeki çocukları Tabyalara gezmeye götürün. Atalarının bu memleket için neler yaptıklarını görsünler. Bakın Erzurumlular oraya yürüyüş başlattı. Ne güzel bir etkinlik; Kars, Bayburt, Gümüşhane, Erzincan ve diğer yakın iller, siz ne bekliyorsunuz katılın bu kutsal yürüyüşe. Sizin dedeleriniz orada değil miydi?.. 

Erzurum’dan genç kardeşimiz Yusuf Kotan anlatıyor bu yürüyüşün nasıl başladığını. Ondaki heyecanı görmeniz gerek. 

Emin olun bu geziler çok faydalı olacak... 

 

ERZURUM KİTAP FUARI 

Erzurum Kitap Fuarı açılmış. Gördüğüm en kalabalık ve hareketli kitap fuarıydı.  

TYB Şeref Başkanı Mehmet Doğan'ın konuşması vardı. Dostlar orada buluştu. Erzurum Radyosunda çalışıyordu, Lütfü Şengül ile ummadığımız anda yüz yüze geldik. Yıllar geçmiş değil mi? Artık emekliymiş… 

 

LORDOLMASI 

Yemekte “lordolması” ikram ettiler. Çok kişi bu yemeği bilmiyor. 

Lordolması, lor ile evelikten yapılır. Lor, evelik yaprağına sarılarak tereyağında pişirilir. Bu yemek özel günlerde, uzaktan gelen kıymetli misafirlere ikram edilir. Bazıları üzerine yoğurt dökerek de yer. 

Bizim oralarda “evelik otu” her derde dava sayılır. Yazın toplanıp örülerek kurutulur, kışın çeşit çeşit yemeği yapılır. Hastaya, lohusaya, başı ağrıyana evelikten yemek yapılarak yedirilir. Derler ki eveliği yıkadığın suyu içsen bile faydalıdır. 

Lordolmasının en kıymetlisi evelilten yapılanıdır. Pazı, pancar yaprağına da saranlar vardır. 

 

ERZURUM BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE BAŞKANINI MAKAMINDA ZİYARET ETTİK 

Erzurum Büyük Şehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'i, Türkiye Yazarlar Birliği olarak makamında ziyaret ettik. 

(-)Uzun bir sohbet oldu ve TYB yayınlarından bir paket İbrahim Ulvi Yavuz takdim etti. 

(-)Başkanın yaptıklarını bir slayt eşliğinde kendi ağzından dinledik, birçoğunu da yerinde gidip gördük. Eğitim merkezlerini hayran hayran seyrettik. Kocaman kütüphaneler, derslikler, toplantı salonları… 

(-)Başkan Mehmet Sekmen Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı Mehmet Doğan'ın adını hangi eğitim kurumuna vereceğini açıkladı. İş kesinleşti. Prof. Dr. Rıdvan Canım’ın da adı bir eğitim kurumuna verilecek onu da öğrendik. 

(-)TYB Erzurum Şubemiz için yer sözü aldık. İnşallah Erzurum Şubemiz yeni yerine taşınır ve huzurlu bir ortamı olur. 

(-)Başkanın asıl mesleğinin mimarlık olduğunu öğrendik. Ee demek doğru işe doğru adam seçmek gerek. 

Erzurum Büyük Şehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'i yaptıklarından dolayı tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Çok güzel işler yapmış. 

 

TYB ERZURUM ŞUBESİNE TEŞEKKÜR 

TYB Erzurum Şubesi eski şubelerimizden ve en doğuda olan şube. Prof. Dr. Rıdvan Canım’ı oradan tanımıştım. 2003 yılında da beraber Sarıkamış şehitliğine çıkmıştık.  

Rıdvan Hoca bayrağı arkadaşlara teslim edip Edirne’ye gitti.  

Şimdi Hanefi İspirli bayrağı taşıyor. Gördüğüm kadarıyla iyi bir ekip iş başında. Başkan Yardımcısı Yusuf Kotan ve isimlerini sayamadığım genç arkadaşlar olsun gece gündüz koşturdular. 

TYB’nin bu toplantıyı Erzurum’da, Erzurum Şubemiz ev sahipliğinde yapması güzel oldu.  Herkes çok özverili çalıştı. Ev sahipliklerinden dolayı önce TYB Erzurum Şubesi Başkanı Hanefi İspirli’ye, başkan yardımcısı Yusuf Kotan’a, hiç yanımızdan ayrılmayan o genç kardeşlerime çok teşekkür ederim. Bu toplantı ve gezi sizler sayesinde anlam kazandı. 

Akşamüzeri uçağa binene kadar beraberdik. 

İki gün bizi misafir ettiniz artık ayrılma zamanı geldi. Dostlar, her şey için teşekkür ediyorum... 

Bu haber toplam 1807 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim