Mehmed Akif Ersoy Hangi Tefsiri Neden Beğenmedi?

Mehmed Akif Ersoy Hangi Tefsiri Neden Beğenmedi?
Mehmet Akif Ersoy, Hasan Basri Çantay’ın gözden geçirip incelemesi için kendisine getirdiği hangi tefsiri neden beğenmedi? Yaşar Yeşil, Ali Ulvi Kurucu'nun hatıralarından yola çıkarak yazdı.

Hatıratların, tarihi olayları sağlıklı bir şekilde anlamamız ve tarihte iz bırakmış kişileri tanımamızdaki önemi izahtan varestedir. Bundan dolayı, hatırat kitaplarına olan ilgi ve alaka her geçen gün artmaktadır.

Son zamanlarda, üzerinde epeyce konuşulan hatırat kitaplarından biri de Ali Ulvi Kurucu’nun hatıratıdır. Ali Ulvi Kurucu Hoca’nın [d. 1922 - ö. 2002] yarım yüzyıldan daha fazla bir süreyi kapsayan, önemli olaylara ve kişilere ayna tutan hatıraları, esere olan ilgiyi fazlasıyla artırmıştır.

Türkiye’nin yakın dönem dini ve siyasi birçok önemli olayına projeksiyon tutarak ayrıntılı bilgiler veren Ali Ulvi Kurucu, dört ciltlik önemli eserinin birinci cildinde, Kur’an şairi Mehmet Akif Ersoy [d. 1873 - ö. 1936] hakkında da birtakım hususi bilgiler vermektedir.

Bu bilgilerden bir tanesi de Akif’in, Konyalı Mehmet Efendi’nin tefsiri hakkında yaptığı yorumla ilgilidir. Konuya geçmeden önce Konyalı Mehmet Vehbi Efendi hakkında kısa da olsa bilgi vermek faydalı olacaktır.

“Aman hükümet darılmasın”

Konyalı Mehmet Vehbi Efendi [d. 1862 - ö. 1949], Konya’nın en büyük âlimlerden biri olarak tanınır. Senelerce talebe yetiştirmiş, ders okutmuş, icazetler vermiş bir zattır. Soyadı kanunundan sonra “Çelik” soyadını almıştır. Genellikle Konyalı Vehbi Efendi olarak bilinir. Konya’nın Hadim kazasından olduğu için ayrıca “Hadimli” diye de anılmaktadır.

Konyalı Vehbi Efendi, Konya Mebusluğu (milletvekilliği) ve Şer’iye ve Evkaf Vekilliği (Diyanet ve Vakıflar Bakanlığı) yapmıştır. Ayrıca “Hülasatü’l Beyan Fi Tefsiri’l Kur’an” adında on beş ciltlik bir Kur’an tefsiri yazmış bir din ve siyaset adamıdır.

Kurucu’nun, Vehbi Efendi hakkındaki kanaatleri şöyledir: “Halka karşı soğuk ve uzak dururdu. Dedemler milleti yetiştirmek, irşad etmek, talebe okutmak için çırpınırlardı. ‘Aman ey millet, dinin imanın gidiyor, Kur’an gidiyor’ diye kendilerini harap ederlerdi. Vehbi Efendi gibiler ise evlerinden çıkmaz; vaaz, sohbet ve irşadla meşgul olmak şöyle dursun, ‘Aman hükümet darılmasın’ diye konuşmaz; din aleyhtarı hareketleri ‘İstemeden yapıyorlar’ diye tevil edip mazur göstermeye çalışırlardı.”

İlmine, mebusluğuna ve Şer’iye Vekilliği yapmış olmasına rağmen, Konya’da halk üzerinde tesiri olmadığı gibi, öyle pek fazla bir kimseyle de teması yoktu. Bu bakımdan halkın içinde ve yanında olan dedemlere hiç benzemiyordu. Vehbi Efendi resmi bir insandı. Evinden çıktığında, ya oğlunun veya bir tanıdığının mağazasına gider. Sonra yine evine dönerdi.”

Akif: Üslup, tefsir üslubu değil!

Ali Ulvi Kurucu, hatıratında, Vehbi Efendi’nin “Hülasatü’l Beyan Fi Tefsiri’l Kur’an” adındaki tefsirinin, merhum Akif ile olan ilgisi hakkındaki hatırayı kendisine 1955 senesinde Hasan Basri Çantay’ın anlattığını belirtir.

Büyük din bilgini Hasan Basri Çantay’ın [d. 1887 - ö. 1964] anlattığına göre, Vehbi Efendi Ankara’da Şer’iye Vekilidir. 1923 yılının ilk aylarında kendisini çağırır ve: “Basri Bey, ben bir tefsir yazdım. Şer’iye Vekâleti (Diyanet ve Vakıflar Bakanlığı) adına bastırmak istiyorum. İmkânlar var. Akif Bey’e götür de bir gözden geçirsin. Münasip görürse bastıralım. Ben, Akif Bey’in hem edebi şahsiyetini, üslubunu, şairliğini hem de ilmini ve Arapçaya olan vukufu ile tercüme kabiliyetini bilirim, takdir ederim. Fikirlerine de hürmetim vardır. Akif Bey ne derse onu yapacağım” der.

Bunun üzerine Hasan Basri Çantay, tefsiri alıp Mehmet Akif Ersoy’a götürür. Akif, tefsiri gözden geçirip inceledikten sonra şöyle der: “Üslup ve ifade, tefsir üslubu ve ifadesi değil. Ayrıca edebi ve akıcı da değil. Eğer bugünkü nesle, imanını tazelesin, sarsılan manevi cephesi kuvvet kazansın diye yazacaksak; bu tefsirin Şer’iye Vekâleti namına basılması doğru olmaz. Bir de bizim, şu meşguliyet içinde buna vaktimiz de yok… Basılmadan önce, kayınbiraderi Arif Bey de bir gözden geçirsin…

 

Devamı: http://www.dunyabizim.com/mehmed-akif-ersoy/26762/mehmed-akif-ersoy-hangi-tefsiri-neden-begenmedi

Bu haber toplam 1594 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim