• İstanbul 14 °C
  • Ankara 13 °C

“Mehmet Âkif yılı”nda Kosova’da şiir şöleni yapmak!

“Mehmet Âkif yılı”nda Kosova’da şiir şöleni yapmak!
Mehmet Âkif yılının sonuna geldik. Yıl içinde yapılan faaliyetler arasında hafızalardan silinmeyecek olanlardan biri, hatta birincisi Kosova’da, Âkif’in baba yurdunda yapılan şölen olmalıdır.

Mehmet Âkif yılının sonuna geldik. Yıl içinde yapılan faaliyetler arasında hafızalardan silinmeyecek olanlardan biri, hatta birincisi Kosova’da, Âkif’in baba yurdunda yapılan şölen olmalıdır.

Türkiye Yazarlar Birliği’nin ilkini 1992 yılında Bursa’da düzenlediği Türkçenin Uluslararası Şiir şölenlerinin 9.su Mehmet Akif’in baba yurdu Kosova’da yapıldı.

Türkçenin Uluslararası Şiir Şölenleri, benzeri, örneği pek görülmeyen bir faaliyet. Çünki her şölen farklı bir ülkede, farklı bir şehirde yapılıyor. İlki Bursa ve Konya’da yapıldıktan sonra, ikincisi Türk dünyasının kuzey doğu ucu diyebileceğimiz Almatı’da (Kazakistan) yapıldı. Sonra sırasıyla şölenin yapıldığı yerler: Aşkabad (Türkmenistan), Girne (Kıbrıs), Strazburg (Fransa), Akmescid (Kırım/Ukrayna), Üsküp (Makedonya) ve Bakü (Azerbaycan).

19. yılda yapılan 9. şölen için Mehmet Âkif yılı dolayısıyla Kosova seçilmişti. Kosova’da da Prizren şehri…

Prizren geçmişte olduğu gibi, günümüzde de çok şair ve edip yetiştiren bir şehir. Tabiî şehir ayakta kalan tarihi eserleri ile Osmanlı havasını devam ettiriyor. Denilebilir ki Türkiye’deki birçok tarihî şehirden fazlası var, eksiği yok! Mesela, Türkiye’de faal halde tarihî tekke bulamazsınız. Prizren’de var!

Kültürel alanda gelenek oluşturmak kolay bir iş değil. Bir faaliyete “geleneksel” denilmekle gelenekleşmiyor. 19 yıllık süre içinde bunu bizzat yaşayarak da gördük.

Türkçenin Uluslararası Şiir şölenleri baştan itibaren Başbakanlık Tanıtma Fonu’nun desteği ile yapıldı. Fondan sorumlu bakanlar, önemini çok iyi kavradıkları bu faaliyete gerçek anlamda destek verdiler. Bu meyanda merhum Ayvaz Gökdemir’i rahmetle yad ediyoruz. El’an Cumhurbaşkanımız olan Abdullah Gül, Refahyol Hükümeti döneminde bakanken, şölenin gecikme tehlikesi karşısında işlemleri hızlandırmak için evrakı bizzat Başbakan Necmeddin Erbakan’a imzalatmıştı.

Bu faaliyetin esas olarak türkçeyi ve Türk dünyasını hedeflediği apaçıkken, bunun da en çok “milliyetçilik” üzerinden siyaset yapan MHP’yi memnun etmesi gerekirken, sadece bu partinin iktidar ortağı olduğu dönemde şölen yapılamadı! Daha sonra gerek Beşir Atalay, gerekse Hayati Yazıcı beyler bu rüşdünü ısbat etmiş şölene desteklerini sürdürdüler.

Fakat, şunu açıkça belirtmek mecburiyetindeyiz: Sonuncu, yani 9. şölen, bürokratik zihniyetin anlaşılmaz engelleyici tavırları yüzünden tehlikeye girmek üzereydi.

Bahar ayları için tasarlanan şölenin kasım sonuna kalmasının izahı gerekiyor.

Önce 8 defa başarıyla yapılmış; önemi, değeri ve olumlu tesirleri herkesce teslim edilmiş bir faaliyetin artık yapılmasına gerek olmadığına dair bir cevap aldık. O sıralar seçim dönemine girilmişti, sayın bakan bu sonucu şaşkınlıkla karşıladı ve böyle önemli bir faaliyetin akim kalmaması için müracaatı yenilememizi istedi.

Müracaatı yeniledik, bu arada ilgili bakan değişmişti. Şölenin yapılması uygun bulunmuş, cüz’i sayılabilecek bir meblağ tahsis edilmişti. Bu da sayın bakanın müdahalesi ile kısmen aşıldı. Böylece daha öncekilere kıyasla en düşük bütçeli şöleni, kalitesinden taviz vermeden gerçekleştirmek için kolları sıvadık.

Bürokratik engelleme burada durmadı. Bu sefer de tahsis edilen meblağın ödenmesi konusunda Sayıştay mazereti icad edildi. Neyse ki, Sayıştay bürokratik bir kurum olmadığından, bürokrasiyi yalanladı da, şölen yapılabildi.

Mehmet Âkif, Balkan Harbi sırasında baba yurdunun içine düştüğü durum karşısında,

Nerede olsam karşıma çıkıyor bir kanlı ova

Sen misin yoksa hayalin mi vefasız Kosova

diyor.

Mehmet Âkif, bu tarihten sonra muhtemelen çok arzu ettiği halde babasının “perişan” yurdunu göremedi, yüz yıl sonra dünyanın 22 ülkesinden gelen türkçe yazan şairler Kosova’da buluştular. Şairin hasretini gidermek için babasının doğduğu köye kadar gittiler ve güzel hatıralarla döndüler…

Lütfen düşünelim: Mehmet Âkif yılını taçlandıran bu şölenin yapılmaması gerçekten noksanlık olmaz mıydı?

14.12.2011 Yeni Akit
Bu haber toplam 1025 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim