• İstanbul 16 °C
  • Ankara 18 °C

Mehmet Çağan Azizoğlu: "Ben bu adrese ulaştıktan sonra hayatım bütünüyle değişti."

Mehmet Çağan Azizoğlu: "Ben bu adrese ulaştıktan sonra hayatım bütünüyle değişti."
Bursa Şube Başkanı Mehmet Çağan Azizoğlu ile konuştuk.

Öncelikli olarak yeni görevinizi tebrik eder çalışmalarınızda başarılar dileriz. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

Cemil Meriç Fransızların bir deyişinden bahseder, Mezar taşları gibi yalan söylemek diye. Bu deyimi siz aklınızda tutun ben devamını getireyim. 1980 yılında Osmaniye’de doğdum. Lise sonrasına kadar orada yaşadım. 2001 senesinde Üniversite vesilesiyse Bursa’ya geldim. Bir dahi de bırakamadım bu bereketli ve derin şehri. Bağladı beni kendisine. Zaten dikkat ederseniz “üniversite vesilesiyle” Bursa’ya geldim dedim zira ben hakiki eğitimi, formasyonu üniversiteden değil, Bursa’dan aldım üniversite başkalarına karşı burada bulanmamı gerekçelendirmenin yoluydu sadece.      

TYB’de böyle bir göreve gelmek, şube başkanı olmak elbette uzun bir süreçten geçen bir iştir. Biz öncelikli olarak TYB ile tanışma sürecinizi merak ediyoruz. TYB’ye ne zaman üye olmuştunuz, anlatır mısınız?

Evet buyurduğunuz gibi uzun bir süreç… TYB’ye 2012 yılında üye oldum fakat TYB ile 2001 yılında, Bursa’ya geldikten kısa bir süre sonra tanıştım. Belki geldiğim günün akşamı… Osmaniye’de “Kırağı” şiir ve edebiyat dergisini çevresinde bulundum. Derginin Genel Yayın Yönetmeni olan Tayyip ağabey (Atmaca) benden Bursa’ya gittiğimde o vakitler Kırağı’da da şiirleri ve eleştirileri yayımlanan Cevat ağabeyi (Akkanat) bulamamı istemişti. Ben de Bursa’ya gelince ilk iş olarak onu buldum. Tabi TYB’nin bir iş hanında bulunan o günkü küçük bürosunda. -“Küçük” lafzında hiçbir mübalağa yok çünkü büro aynı zamanda bazı etkinliklerin yapıldığı salondu.- Cevat ağabeyle karşılaştığımda yıllardır onu tanıyormuşum gibi hissettim sanki tanışmamıştık da uzun bir aradan sonra yeniden buluşmuştuk. Cevat ağabey beni o zaman TYB Bursa Şubesi Başkanı da olan Cahit ağabeyin (Çollak) yanına götürdü: Emir Hanı no:49. TYB çatısı altında olan olmayan bütün dostlarımı, ağabeylerimi bu adreste tanıdım. Akif Durmuş, Yasin Doğru, Mustafa Kara, Metin Önal Mengüşoğlu, Mustafa Muharrem, Hasan Basri Öcalan, Nevzat Çalışıkuşu, Mehmet Fatih Birgül, Mustafa Baki Efe, Sefer Özdemir, Bilal Kemikli ve bu röportajın sınırlarının kâfi gelmeyeceği daha nice ismi… Hatta Mehmet Doğan ağabeyi bile Emir Hanı No:49 ‘da tanıdım. Bu adres benim hayatımın kavşak noktasıdır. Ben bu adrese ulaştıktan sonra çevrem, düşüncelerim en nihayetinde hayatım bütünüyle değişti. Bu yargımda aşırıya kaçmadığımdan emin olabilirsiniz. Emir Hanı No:49, TYB’nin de asıl adresiydi bana kalırsa. İşte bu adreste Cahit Ağabey’in yanında TYB’nin ‘Officeboy’luğunu yapmaya başladım. Türkçesiyle getir-götürcüydüm yani. TYB’nin “Karar Defteri” o zamanki yönetim kurulu üyelerinden çok benim elimin altındaydı diyebilirim. Okula gitmediğim günler ki pek nadir giderdim, ya Emir Hanı No:49’da ya da TYB’nin bürosunda bulunurdum. Uzun yıllar böyle geçti.  

2012 senesinde bir gün Mustafa Efe Ağabey çalıştığım gazetedeki odama elinde bir formla çıka geldi ve “Bu formları doldur.”dedi. Ben de “Olur.” deyip elinden alıp doldurmaya başladım. O vakit o formun TYB üyelik formu olduğunu gördüm. Mustafa Ağabeye dönüp “Benim sizlere yardımcı olmam için üye olmama gerek yok ki!” dedim. O da lafı uzatmayıp doldurmamı istedi. Ben de denileni yaptım. Üyeliğim böylece başlamış oldu.                         

 

Üye olduktan sonra şubede hangi faaliyetlerde bulundunuz veya yönetim kadrosunda bir göreviniz var mıydı?

Üye olduktan sonra sanırım aynı yıl kongre oldu ve yönetim kuruluna muhasip olarak girdim. Bana kalırsa benim gibi matematiği tek kelimeyle berbat olarak birisini muhasip yapmak kötü bir fikirdi. Ama hamdolsun batırmadık kasayı. Dolayısıyla TYB’nin bütün organizasyonlarında yer almaya başladım. Bazen diğer yönetim kurulu üyesi ağabeylerimle birlikte bir faaliyetin, projenin karar aşamasında yer aldım bazen de kararlaştırılan bir projenin içerisinde bulunup bize hangi iş uygun görüldüyse onu yaptık.   

 

Bursa Şubesi sizinle yeni bir başlangıç yapıyor. Başkanlığınız süresince ne gibi faaliyetler yapmayı planlıyorsunuz? Önümüzdeki dönem projeleriniz, faaliyetleriniz neler olacaktır.

 

Surunuza cevap vermeye evvelemirde “Yeni bir başlangıç” terkibini değerlendirerek başlamak isterim. Bu terkip TYB Bursa Şubesi olarak bizi ifade etmiyor aslına bakarsanız. Zira biz oldukça gelenekçiyizdir. Bizim olmazsa olmaz ilkelerimizden bir tanesi evvelkilerle/büyüklerle istişare ve onların rehberliğine başvurmaktır. Bir zamanlar yönetimde olup da sonra ayrılmış olmanız bu manada bir şey ifade etmez. Yeni yönetim, her an sizin kapınızı çalabilir. Siz, sizden sonrakiler için de hâlâ otoritesinizdir. Dolayısıyla oluşan her yeni yönetim kurulunda karar halkanız biraz daha genişler hepsi bu. Bu ilke bizim birlikteliğimizin de teminatıdır. Böylece hemen bütün kararlar aslına bakarsanız eski yönetimlerle birlikte alınır. Ben TYB’den bu terbiyeyi aldım. Düşünün Bursa Şubesi 22 yıldan bu yana faaliyetlerine yoğun bir şekilde devam eden bir kurum; benden öncekilerin yönetimi, hatalı, eksik, kötü olsaydı halka bir yerden kopar ve birlik dağılırdı. Dağılmadığına göre… Bu, sizden öncekilerin tecrübesine, fikirlerine muhtaçsınız demektir. Bu sebeple geçmişe sadakat şart. Yani anlayacağınız yeni bir başlangıç yapmayız belki yeni faaliyetler yaparız. Şimdi ne gibi projeler yapmayı düşündüğümüzü anlatayım.

Bizim en büyük sorunlarımızdan biri kendi bahçemizin yemişlerinden yemiyor oluşumuz bana kalırsa. Münevverler, akademisyenler, sanatçılar, siyasetçiler Batı’nın bahçesinden devşirdikleri meyveleri önümüze koydular bunca vakit. Tabi ne yaparsak yapalım bu meyveyi, yemişi bizim bünyemiz kabul etmedi. Ve Türlü hastalıklar zuhur etti. Son zamanlarda bizim güzelim bahçemize de ne olmuş ki gözümüzü Batı bahçelerine dikiyoruz diyen akademisyenler, mütefekkirler yok değil. Fakat şimdilik çıkan sesler cılız. Bu sesleri tahkim etmek lazım diye düşünüyorum. Özellikle gençlerin kulaklarını bu sese ayarlamalı, kendi bahçemizin nimetlerinden haberdar etmeliyiz onları. Biz de TYB Bursa Şubesi olarak gençleri kendi medeniyetimizin ilkeleriyle tanıştırmaya yönelik, sürerliği olan faaliyetlere ağırlık vereceğiz. Yönetim kurulu olarak sadece bir takım konferanslar tertip edip salonları doldurup sonra da boşaltmaya yönelik faaliyetlerin kafi olmadığı hatta çok faydası da olmadığı kanaatindeyiz. Elbette yeni konferanslar organize etmekle birlikte hususen lise ve üniversite gençlerine yönelik atölye etkinliklerine ağırlık vereceğiz. Faaliyetlerimizi yürüttüğümüz Seyyid Usul Kültür Merkezi’nde çeşitli atölyeler açacağız. Atölye çalışmalarımızla üç ana hedefe ulaşmak istiyoruz: Zevk-i selim, akl-ı selim ve kalb-i selim sahibi gençler yetiştirmek. Bu konuda da arkadaşlarımızla birlikte gerekli çalışmaları başlattık. 

Bir diğer projemiz ise…TYB Bursa Subesi olarak bu güne kadar çeşitli gerekçelerden dolayı yok denecek kadar az yayınımız oldu. Biz yeni yönetim kurulu olarak yayınlarımızı da artırmayı düşünüyoruz. Bu konuda da bir proje üzerinde çalışmaktayız. Kısa vadede bu iki hedefi gerçekleştirmeye gayret edeceğiz. Sonrası… Allah Kerim…

Umarım sorularınıza tatmin edici cevaplar verebilmişimdir. İlginizden dolayı teşekkür ederiz.

      

Mehmet Çağan Azizoğlu

   1980 yılında Osmaniye'de doğdum. ilk, orta  ve lise öğrenimimi Osmaniye'de tamamladım. 2005 yılında Uludağ Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldum. Bir süre çeşitli liselerde vekil öğretmenlik yaptım. 2011 ila 2013 yılları arasında bir gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğünü yaptım. Halen Bursa Yıldırım Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nde çalışmaktayım. Su Edebiyat, Lika, Güneysu, Melamet dergilerinde şiirlerim yayımlandı.  

Bu haber toplam 6295 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim