• İstanbul 18 °C
  • Ankara 20 °C

Mehmet Niyazi Özdemir: Ömrünü Varoluş Mücadelesine Adadı

Mehmet Niyazi Özdemir: Ömrünü Varoluş Mücadelesine Adadı
Bekir Sıddık SoysalŞehir Mimarisi Tasarımcısı

1960’lı yıllarda bizim Erzurumlu MTTB mensuplarının yiğitliğine ve delikanlılığına teberrüken adlandırması ile “Koroğlu” yani Köroğlu…

Sene 1964… Hemşehrimiz MTTB Genel Başkanı Rasim Cinisli, görev süresini tamamlamış. Genel kurul Kütahya’da toplanıyor. Divan Başkanlığına Mehmet Niyazi Özdemir seçiliyor. Çekişmeli, tartışmalı genel kurul sürecini büyük bir vukûfiyetle idare ediyor. Anlaşma zemini tesis edilemeyince yaklaşan Ramazan da gerekçe gösterilerek kongre 1965 baharına erteleniyor ve İstanbul’a naklediliyor.

Uzunca bir süre MTTB yönetimi kongre divanında kalmıştı. Bu stratejisiyle daha o yıllarda bir irade ve dava adamının intibalarını veriyordu.

Yıl 1967. Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’nin genel kurulu için Erzurum’u temsilen, bir grup arkadaşımla Ankara’dayız. Kongrede Niyazi Ağabey müthiş bir konuşma yaparak kongrenin yıldızı olmuştu. Delegelerin, “görev al” tezahüratlarına, “Almanya’ya devlet felsefesi üzerine doktora yapmak için gideceğim” diye cevap veriyordu. Her türlü ısrara karşı kararlılığını sürdürdü.

 

Almanya günleri diğerkâmlık ve fedakârlık hatıralarıyla hafızalarımızda yer edindi.
Almanya’da tahsile giden gençlerimizin; kimlik ve ülke asabiyetlerini pekiştirerek, yoldan çıkarıcı cazibelere kapılmalarını önleyen bir misyon edindi. Türkiye'den gelen her genç, onun aguşunda barınma fırsatı buldu. O yıllarda yayıncılık faaliyeti için matbaa almaya giden Tevfik Fikret Göncüler; -tabutunun arkasından mezarlığa doğru giderken- onun evinde, çok sayıda gençle birlikte misafir olduğunu ve herkese oda ve yatak ayırdığı halde kendisinin holdeki dar bir kanepede uyuduğunu anlattı.

Yıl 1986, bir toplantı için Trabzon’dan Ankara'ya gitmiştim. Toplantı bir sonraki haftaya sarktı. Günlerden Cuma… Akşam bir arkadaşla buluşmak için Ankara’nın o yıllardaki sohbet ve buluşma mahfillerinden Bulvar Palas’ın lobisine gidiyorum. Arkadaşla otururken Niyazi Ağabey lobiye giriyor. Etrafına bakınıyor, beni görünce gülümseyerek bize doğru geliyor. Heyecanla ayağa kalkıyor, karşılıyorum. Hoş-beş, hâl-hatır, sonra oturuyoruz. Sohbetin bir yerinde İstanbul’da mukim annemi ziyaret etmeyi düşündüğümü, ancak pazartesiden itibaren yoğun bir toplantı süreci olacağı düşüncesiyle tereddüt içinde olduğumu söylüyorum. Hemen ayağa kalkıyor “bekle geliyorum" diye hızla ayrılıyor. Bir süre sonra dönüyor ve "kalk İstanbul'a gidiyoruz" diye kolumdan tutarak kaldırıyor. 
Otobüsün en arkasındaki sırada sıkıcı bir yolculuğa, diğerkâm bir mesuliyet hissi ve ağabeylik hukuku ile katlanıyor. 
Hayatın ve zamanın geçiciliğine galebe çalan bu hadise bir insanlık ve dostluk düsturu olarak hafızamda her daim diri kaldı.

 

ÖMRÜNÜ VAROLUŞ MÜCADELESİNE ADADI

 

Canı sıkıldığı için Var Olmak Kavgasını yazan, bütün bir ömrü var oluş mücadelesine adayan bu kalem mücahidi, bu ilk kaynağın çağlayanı halinde millî tarihimizin en büyük kırılma noktalarını destansı bir lirizm ile birer edebiyat şaheseri olarak kültür dünyamıza armağan etti.
Yükseklik çağlarının nesli tükenmiş şairlerini kendi şahsında canlandıran, benliğinin coşkunluğu ile ebediyet istikametinde büyük kapılar açan düşünce ve edebiyat eserleri verdi.

 

ZAMANI VE COĞRAFYAYI ZAMAN İMBİĞİNDEN GEÇİRDİ

Zamanı ve coğrafyayı vicdan imbiğinden geçirdi, tarihî olanla edebî olanı mezcedip, kanatlandırdı ve kültür semamızın kartalı haine getirdi.

Hayat sefinesini sessizlik deryasında seyrettiren, başı göklerde bir devdi o. Rabbim rahmetiyle sarmalasın.

 

Bu haber toplam 852 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim