• İstanbul 20 °C
  • Ankara 21 °C

Mehmet Nuri Yardım: İstanbul’dan bir kaç semte seyahat

Mehmet Nuri Yardım: İstanbul’dan bir kaç semte seyahat
İstanbul’un her semti ayrı güzel, her ilçesi farklı hususiyetlere sahiptir. Bu bereketli şehri bütünüyle anlatabilmek elbette mümkün değil.

Ama bir ressamın tablosuna fırçasıyla kısa dokunuşlarda bulunduğu gibi biz de geçmişten bugüne bir kaç İstanbul hatırası paylaşalım istedik.

Haydarpaşa, geçmişte İstanbul’a gelenleri karşılayan, kucaklayan ve ona mihmandarlık yapan ilk mekânlardan birisiydi. Âdeta girizgahtı, mukaddimeydi. Tabii Anadolu’dan trenle İstanbul’a gelenler için. Trakya’dan gelenler ise Sirkeci’de iner, buradan şehre dağılırlardı. Kimisi de otobüslerle şehrimizi ziyaret ederdi. 1940’lı yıllarda ilk terminalin Sirkeci’de olduğunu duyunca çok şaşırmıştım. Demek ki şehrin nüfusu o zaman çok az, gelen otobüs sayısı sınırlı ve Sirkeci bölgesi bu hizmet için yetiyormuş. Benim de İstanbul’la ilk ünsiyetim tarihî Haydarpaşa Garı ile başlamıştı. Oradan vapurla Eminönü’ne geçmiş, sonra da Fatih’e geçmiştim. Fatih benim ilk oturduğum semt. Zaman içerisinde farklı semtlere taşınsam ve kısa süreli otursam da Fatih’ten hiç şaşmadım ve hâlen bu tarihî ilçede ikamet etmekteyim. Daha önce kurulmuş bulunan Eminönü ilçesiyle -isabetli bir kararla- birleştirilen Fatih ilçesi, şimdi Suriçi’nin bütün bölgelerine hakim olan tarihî ve mühim bir ilçe olarak İstanbul haritasındaki yerini almış bulunuyor.

Tarihi bünyesinde tutan semt

Başta Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Ayasofya, Türk İslam Eserleri Müzesi, Fatih Camii, Yavuz Sultan Selim Camii, Şehzadebaşı Camii ve daha bir çok tarihî büyük eseri bünyesinde barındırıyor. Eskiler Fatih’e “Nefs-i İstanbul” derlermiş. Yani “Asıl İstanbul”. Bu tabir çok doğru. Zira daha sonra kurulan semtler İstanbul’un bir bakıma eski köyleri, eski beldeleri mesabesindedir. Bugünün de ilçeleridir. Bugün Fatih’in dışında tam 38 ilçemiz bulunuyor. Sadece bu rakam bile yaşadığımız şehrin değerini, önemini ve ihtişamını gözler önüne seriyor.

Mekke toprağı Üsküdar

Fatih’ten sonra en çok sevdiğim semtlerin başında Üsküdar gelir. Üsküdar’a eskiler “Kâbe toprağı” derlermiş. Zira geçmişte ‘hac yolculuğu’ buradan başlarmış. ‘Ayrılık Çeşmesi’ tabiri de oradan geliyor. Üsküdar bütünüyle bir tarih, kültür ve camiler semtidir. Aynen Fatih gibi... Ben Üsküdar’ı Fatih’in âdeta bir kardeşi, bir ikizi gibi görürüm. Semaya yükselen minareleriyle, sebilleriyle, çeşmeleriyle, medreseleriyle, hanım sultanların hayratıyla, velhâsıl diğer bütün tarihî eserleriyle Üsküdar İstanbul’un gözbebeği olan beldelerindendir. O mübarek ve muhteşem zaferi, Yahya Kemal’in tabiriyle “Fethi Gören Üsküdar”dır. Fatih ilçesi, Sarayburnu’ndan bütün Anadolu yakasını selamlar, el sallar ama Üsküdar ile aşinalığı bambaşkadır. Onu hususi muhabbeti vardır.

Devamı: https://www.milatgazetesi.com/mehmet-nuri-yardim/istanbuldan-bir-kac-semte-seyahat-/haber-209331

Bu haber toplam 415 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim