Yaz dostum… Güzel sevmeyene ‘adam’ denir mi?
Yaz dostum… Selâm almayana ‘yiğit’ denir mi?
Yaz dostum… Altı üstü beş metrelik bez için
Yaz dostum… Boşa geçmiş ömre ‘yaşam’ denir mi?
Yaz tahtaya bir daha, tut defteri kitabı
Sarı çizmeli Mehmet Ağa bir gün öder hesabı
***
Butik otel diye tercih edersiniz, internetten bakıp beğenirsiniz, gidince karşınıza “bitik otel” çıkar. İhtimaldir, çıkabilir. Çıktı nitekim.
MAKALEYİ SESLİ DİNLEMEK
İÇİN TIKLAYIN
Daha girişte, yetkili kisvesiyle karşınıza ilk çıkan kişi, verdiğiniz selâmı almaktan aciz hâliyle canınızı sıkar. İhtimaldir, sıkabilir. Sıktı nitekim.
Barış’ın sözünü hatırlarsınız: “Selâm almayana yiğit denir mi?”
***
Düşünürsünüz, bu arkadaş (nereden arkadaşsa) hiç duymamış olabilir mi Barış’ın öyle dediğini?
Mümkün değil. Muhakkak duymuştur.
“Yaz dostum” diye defalarca eşlik bile etmiş, en azından kendi başına mırıldanmıştır.
Ne var ki kendinin de farkında değil, o an yaşadığının da.
Hâline bakınca, belli ki kendince bir ‘efe’ tavrı geliştirmiş.
Sorsak, yiğit olmadan efe olunmayacağını bilir.
En azından lâfta kabul eder de, herhalde daha önce hiç düşünmemiştir.
***
Bu tavır, verilen selâmı havada bırakma alışkanlığı, daha ilk anda ortada bir gerginlik oluşturuyor.
Devamı: https://www.yenisafak.com/yazarlar/mehmetseker/sari-cizmeli-mehmet-aga-2052416
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.