• İstanbul 15 °C
  • Ankara 22 °C

Mevdûdî'nin teklifini kabul etmedi

Mevdûdî'nin teklifini kabul etmedi
"Fazlurrahman ve düşünceleri, gelenekçilerin yok saymaları ile modernistlerin göğe çıkarma sarkacı arasında gidip gelirken mahkûm edildi." Muaz Ergü yazdı

21 Eylül 1919’da Pakistan’ın Hazar şehrinde doğan ve 26 Temmuz 1988’de vefat edenFazlurrahman Malik düşünce dünyamızda hem çok fazla anlaşılmayan hem de çetin saldırılara maruz kalan bir İslami İlimler Profesörü. Tartışmayı, eleştiriyi, farklı sesleri kabul etmeyen düşünce genetiğimiz dolayısıyla sanırım Fazlurrahman ve ona ait düşünceleri yeterince tartışmadık. Gelenekçilerin yok saymaları ile modernistlerin göğe çıkarma sarkacı arasında gidip gelirken mahkûm edildi. Oysa Fazlurrahman’ın en büyük mirası eleştiri ve sorgulamadır. Doç. Dr. Mustafa Karataş’ın belirttiği gibi Fazlurrahman, Müslümanların içine düştükleri sıkıntı ve kaostan kurtulabilmeleri için Kur’an ve Sünneti iyi anlamaları ve günün şartlarına göre her an yeniden yorumlayabilmelerini zorunlu görüyordu. Bu sebep dolayısıyla tefsir, fıkıh ve hadis gibi ilimlerde yeni bir metodoloji geliştirme uğraşısındaydı. Yani capcanlı bir dini ilkeler, hayatın içinde bir din için çabalıyordu. Üzeri hurafelerle örtülmüş, hayata dokunmayan ritüellere hapsedilmiş bir dini anlayışı yıkma cehdindeydi. 

Fazlurrahman sancılı biri. İslam dünyasının yıkılmışlığı, viraneye dönmüşlüğü onun için derin ıstırap kaynağıydı. İlk eğitimini babasının nezaretinde geleneksel eğitim veren Der-i Nizami Medresesi'nde alır. Daha sonra Pencap Üniversitesi Arapça bölümünü bitiriyor. Arkasından Oxford’da doktora çalışması… Durham Üniversitesi ve Chicago Üniversitesi… Bu zamanlarda İslam Dünyası ve Batı’yı iyice kıyaslama şansı yakalıyor. Batı’nın ilerlemesi ve bizim çektiğimiz sıkıntıları atlatmış olmaları; bizdeki huzursuzlukların, yıkımların din adına yaşatılan kimi arkaik geleneklerin bilincimizi uyuşturması Fazlurrahman’ı derinden yaralıyordu.

Bir şeyler yapma gayretindeydi. Büyük sıkıntılarla, görmezden gelinmek, sıkıştırılmak gibi olumsuzlukları bile bile… Zaten kendisi İbn Hazm ve İbn Teymiyye gibi görüş ve düşüncelerini hiç kimseden korkmadan, hiçbir maslahata kurban etmeden savunmuş. Son derece net, eğip bükmeden… Belki de insanların düşünce konforlarını bozduğu için kabullenilmedi. Çirkin ithamlara maruz kaldı.

Devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/21176/mevddnin-teklifini-kabul-etmedi.html

Bu haber toplam 949 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim