- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
BEŞİR AYVAZOĞLU: HAYAT AĞACI’NDAN BURSA’DA ZAMAN’A
19 Nisan 2018 Perşembe 13:47
Fransız kültürü için Paris, İngiliz kültürü için Londra, İtalyan kültürü için Roma ne ise, Türk kültürü için de İstanbul odur; kültür, sanat ve edebiyat bu merkezlerde harmanlanır, işlenir ve dünyaya açılır. Birer cazibe merkezi olan bu şehirler taşrada yaşayan aydınları, yazar ve sanatçıları mıknatıs gibi çekerler kendilerine. Kültür ve sanat hayatının yoğunlaştığı büyük şehirlerin sunacağı imkânlar ile taşra şehirlerinin imkânları mukayese bile edilemez. Seçkin üniversiteler, önemli sanat galerileri, büyük müzeler, zengin kütüphaneler, konser ve konferans salonları, medya vb. büyük şehirlerdedir. Tabii, en tanınmış kültür ve sanat adamları da bu şehirlerde yaşarlar.
Bütün bunlar elbette taşrada önemli kültür ve sanat adamlarının yetişmeyeceği anlamına gelmez. Özellikle iletişim imkânlarının gelişmesi, taşrada yaşayanların da bilgiye ulaşmalarını çok kolaylaştırmıştır. Teknolojiyle barışık bir yazar, nerede yaşarsa yaşasın, inanılmaz zenginlikte bir birikimi kullanma imkânına sahiptir. Bugün Erzurum, Maraş, Sivas, Kayseri, Konya, Bursa gibi Anadolu şehirlerinde çok canlı bir sanat ve kültür hayatının yaşandığını biliyorum. Büyük kültür merkezlerinin kültür ve sanat adamlarına büyük imkânlar sunarken büyük tuzaklar kurduğunu da unutmamak gerekir. Balzac’ın Sönmüş Hayaller üçlemesinin ikinci kitabı olan Taşralı Bir Büyük Adam Paris’te’yi okumuş olanlar ne demek istediğimi daha iyi anlarlar.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.