24 Nisan 2024
  • İstanbul25°C
  • Ankara30°C

DOÇ.DR. FETHİ GÜNGÖR: TÜRKİYE VE YAKLAŞAN KAÇINILMAZ SAVAŞ (I)

Sosyal medyada “Kemal Selman” imzasıyla 2016 yılı başında bazı Arap yazarlar arasında paylaşılan “Türkiye ve Yaklaşan Kaçınılmaz Savaş” başlıklı kitapçık benim de gözüme ilişmişti.

Doç.Dr. Fethi Güngör: Türkiye ve Yaklaşan Kaçınılmaz Savaş (I)

17 Eylül 2018 Pazartesi 13:38

O zaman komplo teorisi koktuğunu düşünerek ilgilenmemiştim. Ancak Yenikapı’da Avrasya Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirilen 4. Arapça Kitap ve Kültür Fuarı’nı ziyaretim esnasında yeniden karşıma farklı yazarlar tarafından çıkarılan bu e-kitapçığı okuyunca Türkçeye çevirerek okuyucunun ve özellikle doğrudan ilgili zevatın dikkatine sunmayı vecibe addettim. Uygun ara başlıklar ekleyerek yaptığım çeviriyi birlikte okuyalım:

Bir Felaket Bitmeden Diğerine Maruz Kalmak!

Meksika Körfezi’nde suyun yoğun mavisi bana biraz güvence ve huzur vermiş ve dünyadaki tüm endişeler ve üzüntülerle birlikte Araplar olarak kötü ve külfetli gerçekliğimizi daha fazla düşünmeye itmişti. Yüzen şehirler diye isimlendirilen büyük gemilerden birinde Karayip adalarına bir seyahat gerçekleştiriyordum.

O vakitler, Bağdat’ın düşüşünün acısı henüz boğazımızdan aşağıya inebilmiş değildi. Zira bu büyük Arap kalesinin düşmesinin üzerinden sadece dört yıl geçmişti. Bu kadar kısa bir sürede Irak, felç kelimesinin bütün anlamlarıyla mefluç hale gelmişti.

Ben bu düşüncelere dalmışken Amerikalı bir genç ile karısı, oturduğum masaya oturabilmek için izin istediler. Dev gemide seyahat eden tüm yolcular, oturmakta olduğum dış güvertede kahvaltı etmeyi tercih ediyordu. Doğal olarak buyur ettim. Biz Araplar, ne kadar çabalasak da –bizi bazen hiç de övünemeyeceğimiz bir saflığa büründürse de- hayatımızda kök salmış olan başkaldırı ve gurur duygularını frenleyemeyiz. Genç çifte gülümsedim ve yüzümü -onların varlığını görmezden gelerek ve derin düşüncelerime yeniden dalarak- bayıldığım deniz mavisine doğru çevirdim.

Genç adamın beni yeniden bölmesi uzun sürmedi. Ülkemi ve aslımı sorarak söze başladı. Ortadoğulu eşkâlim beni zaten diğerlerinden bariz bir şekilde ayırıyordu. Esasında Amerikalıların bu tür sorular sorma âdeti yoktur. Ancak yolculuk tam üç gün sürecekti. Dolayısıyla oldukça uzun olan bu süre yolcuları diğerleriyle tanışıp konuşmaya itiyor olmalıydı.

Suriyeli olduğumu söylediğimde genç adam hiç şaşırmadı. Gülümseyerek Iraklı olduğumu düşündüğünü söyledi. Kendisine neden böyle düşündüğünü, Irak’ı ve Irak halkını nereden tanıdığını sorduğumda, güya Irak’ı Saddam Hüseyin’in zulmünden kurtarma operasyonuna katılan Amerikan Deniz Kuvvetleri subaylarından biri olduğunu söyledi. Ardından bu perişan ülkeye Amerika’nın demokratik değerlerini getirmede görev üstlendiği için onur duyduğunu da gururlanarak ekledi.

Önce uzunca gülümsedim, ardından gözlerim yaşarana kadar alaycı bir kahkaha atarak güldüm. Çift bu davranışıma ziyadesiyle şaşırmıştı. Bu aleni alayın sebebini büyük bir merakla sordular. Ayağa kalktım ve masadan ayrılmaya yeltenirken o lanetli demokrasiyi Irak topraklarına getirdikleri için alaylı bir edayla kendisine teşekkür ettim. Onun cevabıysa yerime geri oturmam için rica etmek oldu. Tekrar oturdum. Bunu da çiftin benzersiz bir açıklıkla gerçeği öğrenmek için derin bir iştiyak sahibi olduklarını hissettiğim için yaptım.

Batı Toplumlarına Gerçekleri Bütün Yalınlığıyla Anlatabilmek

Ve böylece onlarla aramda üç gün boyunca devam eden ve her oturumu uzun saatler süren diyaloglar başlamış oldu. Bu vesileyle Amerikalıların ne kadar saf ve iyi niyetli olduğunu keşfetmiş oldum. Ama hepsinden önemlisi, ne kadar sığ bir kültüre sahip olduklarını, hükümetlerine nasıl körü körüne boyun eğdiklerini ve medya organlarında söylenen her şeye düşünmeksizin ikna olarak mutlak bir gerçek muamelesi yaptıklarını görünce hayrete düştüm.

Devamı: http://fethigungor.net/dirilis-postasi/turkiye-ve-yaklasan-kacinilmaz-savas-i/

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.