DR. NAZİF ÖZTÜRK: YERYÜZÜNDE SÖYLENMEMİŞ SÖZ YOKTUR. GÜZEL SÖYLENMEYEN SÖZ ÇOKTUR

19. Dönem Yazar Okulu Yönlendirme derslerinin ikinci haftasında konuk, Dr. Nazif Öztürk’tü. 1 Aralık  Cumartesi günü TYB Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen yönlendirme dersinde Öztürk, “ilmî araştırma yazısı nasıl yazılır?” başlığı altında dersini verdi.

Dr. Nazif Öztürk, “ Cemil Meriç, ben yazarım demiyor. Ben fikir işçisiyim, diyor. Bu çok önemli.“ dedi. Gözleri görmeyen Meriç’in ülkemizdeki bazı profesörlerin yaptıkları gibi dipnot göstermediğini, Fransızca vasıtası ile Batı medeniyetini öğrendiğini ifade eden Öztürk, o fikirlerin üzerinden kendi insanının meselelerini anlattığını söyledi. Ekol olabilmenin, hakikî anlamda yazar olabilmenin böyle bir şey olduğunu belirten Dr. Nazif Öztürk, yazarın kendi fikrinin sahibi olması gerektiğini dile getirdi.

“ Dağarcığımızı, çantamızı dolduracağız. Bunun için emek harcayacağız.” diyen Öztürk, bilinen, çok okunan romancıların asistanlarının arşivlerden malzeme topladıklarını, yazarların da daha sonra onları değerlendirip kurguladığını kaydetti.

“Bir şeyler araştırmak istiyorsanız, evvela o meseleyi kafanızda taşıyacaksınız. Bir, iki sene o konu ile meşgul olacaksınız. Planlama yapıp, tasnif ettikten sonra yazmaya koyulacaksınız” diyen Dr. Nazif Öztürk, söze dair şunları ifade etti: “Yeryüzünde söylenmemiş söz yoktur. Güzel söylenmeyen söz çoktur. Yazar, sözü güzel, etkili söyleyen insandır. Yazmak, bir fikri anlaşılır bir pozisyona getirmektir. Yazılanın, estetiği, ruhu olacak.”

Türkçe ile ilgili meselelere de değinen Öztürk, Türkçe söz varlığına sahip çıkmanın önemi üzerinde durdu. Dilimizi zenginleştirmenin yollarını aramak gerektiğine değinen Dr. Nazif Öztürk, gelişmiş ülkelerdeki dil anlayışı ile ülkemizdeki anlayışı mukayese etti.

Özgün metin kaleme almak konusunda ciddi eksikliklerimizin olduğuna dikkat çeken Öztürk, daha önce yazılıp çizilmemiş bir konunun araştırılmasının büyük önem arz ettiğinin altını çizerek,” araştırmaya koyulmadan önce, bu konuda kim ne demiş, ne yazmış, dünyayı da içine alarak kapsamlı bir araştırma yapılmalı. Bilinenleri bileceksiniz. Bilinenler arasından bir konuyu tespit edeceksiniz. Bilinenleri ne kadar iyi bilirseniz, bilinmeyenler de o kadar çoğalır. Nihayetinde bilinmeyenleri, bilinir hâle getireceksiniz.” dedi.

Yazarın, statünün dışındaki adam olduğunu vurgulayan Dr. Nazif Öztürk, kafayı yemiş, ona bir hâller olmuş denilen kişinin, aslında yazma işinde mesafe aldığını söyledi.

Hayal etmenin öneminden de bahseden Öztürk” önce hayal edeceksiniz. Kesinlikle başkasını taklit etmeyeceksiniz. Kimsenin denemediğini deneyeceksiniz.” diyerek, işin ciddiyetinin temelden başladığını dile getirdi.