20 Nisan 2024
  • İstanbul13°C
  • Ankara11°C

EKİM 2018 DERGİLERİNE GENEL BİR BAKIŞ-1

Ketebe Piyan, Şehir ve Hece dergilerinin Ekim 2018 sayıları hakkında Mustafa Uçurum yazdı.

Ekim 2018 dergilerine genel bir bakış-1

06 Ekim 2018 Cumartesi 10:11

Vaziyet alın! Çiçekleniyoruz…

Her yerde tarifi imkânsız bir toz bulutu var. Göz gözü görmüyor. Suni bir fırtına alıp savuruyor bizim olan her şeyi. Sıkı durmamız gereken zamanlarda olduğumuzu bize hatırlatan ayak oyunlarının farkındayız.

İşte bu kadar toz bulutunun ortasında çiçekli şarkılar eşliğinde, bir tören alayı edasıyla çıkageldi Ketebe Piyan. Bir yanımız yaprak dökerken Ketebe Piyan çiçek açıyor; ne güzel. 11. sayısını coşku ile karşılayan bu arkadaşları can-ı gönülden kutluyorum.

Derginin selamlama yazısında Abdurrahman Ali Öncel bir sonbahar güzellemesi ile içten selamlar gönderiyor okuyuculara. Savrulan, giden, bir acı bırakarak sona eren şarkılara inat ayakta kalabilmenin azmiyle sesleniyor okuyuculara; “Bir türkünün sonu geldiğinde ne yaparlar? Dinleyenler beğendiyse alkışlar, söyleyenler ise boynunu büker ya sahneden çekilir ya da yeni bir türküye başlar. Bu satırı okuyanlar derginin son sayısı zannedip hüzünlenmesin. Epeyce buralarda olmaya niyetliyiz.”

Sonbahara güzelleme

“Nedir bu çektiği sonbaharın edebiyattan?” desek yeridir. Ne zaman kapımızı çalsa güz, bütün sözler dökülüyor dillerden bir yaprak ahengiyle. Güz için ne yazılırsa yazılsın kıyısında, köşesinde bir hüzün vardır.

Feyza Bengül bir güzelleme ile katılıyor Ketebe Piyan’a. Beğenerek okudum bu yazıyı. Gücünü sonbahardan alıyor cümleler. Bengül bizlere bir “son” ile sesleniyor.

“Üç… İki.. Bir...

Afili fincanlarda kahveleriniz, pencere önünde yağmurlu hikâyeler paylaşmak için yeriniz, ‘Throwback Thursday’ yapmalık yaz fotoğraflarınız hazırsa sonbahara girebiliriz. Ancak bugün mevzumuz sonbahar değil. Mevzumuz son.”

 Ve sonlardan bahsediyor Bengül. Beklenen, beklenmeyen, kıran, kırılan sonlar. Son cümlesi özetliyor yazıyı. “Beklediğim sonların gelmesi için yazıyorum.”

Gün gelir günler de karışır

Onur Kovacı yaşadığımız karmaşanın yazısını yazmış. Günleri bile unuttuğumuz anları, mevsimlerin geçişindeki hızı ve yiten vakitlerimizi savrulan takvim yaprakları hüznüyle ifade etmiş.

“Takvim, günler, aylar, hepsi doğadan alınan ilhamın, oradaki döngünün ve ritmin eseri. Bizden önceki insanlar, bu ritmi anlayabilmek için böyle bir işe girişti. Fakat biz, referansımızı, artık doğa yerine akıllı telefonlarımızdan almaya başladık. Saatli maarif takvimi olanlar el kaldırabilir mi acaba?”

Ketebe Piyan dergisi içeriği ile göz dolduran bir sayı hazırlamış. Nice güzel sayılara ulaşsınlar inşallah.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/dergi/ekim-2018-dergilerine-genel-bir-bakis-1-h30699.html

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.