19 Nisan 2024
  • İstanbul15°C
  • Ankara23°C

EVLİYALARIN SÖZÜNÜ GAZİNOYA DÜŞÜRMEDİ

Klasik Türk müziğinin günümüzdeki en yetkin temsilcilerinden biridir Alâeddin Yavaşca. Ahmed Sadreddin yazdı..

Evliyaların sözünü gazinoya düşürmedi

05 Nisan 2019 Cuma 15:27

Günümüz sanat anlayışı insanı yalnızca icra ettiği sanatla sınırlandıran bir yapıda. Bununla birlikte sanatı sahneye ve müzeye konabilecek bir şey olarak kabul etmekte. İkinci cümle ayrı bir tartışma. İlk cümleden devam edersek, çağın önümüze koyduğu sanatçı profili tek yönlü kişilerden oluşmakta. Bu, bir işe daha çok mesai harcamakla o konunun üstadı olunacağı fikrinin mahsulü. İstisna olanlar tabii ki de var. Fakat sahneye çıkanların ve sanatçı olarak lanse edilenlerin ekserisinin icra ettikleri sanatın dışında bir meşguliyetleri olmuyor.

Türk müziğinin meşk silsilesiyle yetişen sanatçılar ise, yukarıda şikayetlendiğim hususları üzerine alınmaması gereken gerçek sanatçılar. O gerçek sanatçıların son dönemdeki en önemli isimlerinin başında gelen Alâeddin Yavaşca, günümüzde şahid olduğumuzun aksine, ne müzik için doktorluğunu ne de doktorluğu için müziğini ihmal etmiş bir şahsiyet.

Gerçek ve entelektüel bir hekim

Türkiye'nin muhtelif meşhur hastahanelerinde doktorluk ve başhekimlik yapan Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca, mesleki hayatı esnasında Tıp Dünyası, Şişli Hastanesi Bülteni, Zeynep Kamil Hastanesi Bülteni, Vakıf Gureba Bülteni, Haseki Tıp Bülteni, Sağlık Bakanlığı Bülteni'nde yayınlanmış 54 bilimsel neşriyata imza atmış ve yanısıra birçok ulusal ve uluslararası sempozyumlara katılmış ve bildiriler sunmuş bir isim.

Alâeddin Yavaşca, tıbbı da bir yerde müzik gibi gördüğünü söyler. Bir çok hekimin aynı zamanda müzisyen olmasını "Çünkü tıp zor iştir. Dertli insanlarla beraber oluyorsunuz. O ruh haletinin ya şiirle, ya güzel sanatlarla ya musikiyle tedavi edilmesi gerekir." ifadeleriyle izah eder. Bu hekimler bana hep hekimlerin hekimi İbn Sina'yı anımsatır.

Türk müziğinin markalarıyla meşk etti

Klasik Türk müziğinin günümüzdeki en yetkin temsilcilerinden biri olan Alâeddin Yavaşca, dünyaya geldiği Kilis'te 8 yaşındayken Batı müziği üslûbunda keman dersleri alarak müzik çalışmalarına başlar. Buradaki müzik hayatı bir ilk adım olarak nitelendirilebilir. Alâeddin Yavaşca lise yıllarında İstanbul'a geldiğinde adeta bir müzik havuzuna düşer. Saadeddin Kaynak, Münir Nureddin Selçuk, Dr. Subhi Ezgi, Hüseyin Sadeddin Arel, Zeki Arif Ataergin, Nuri Halil Poyraz, Refik Fersan, Mes'ud Cemil, Ekrem Karadeniz, Dede Süleyman Erguner, Dr. Selahaddin Tanur, Hakkı Süha Gezgin, S. Ziya Özbekkan, Fehmi Tokay, İ.Hakkı Nebiloğlu, Salih Murat Uzdilek, Artaki Candan gibi Türk müziğinin üstadlarından istifade eder.

Alâeddin Yavaşca'nın istifade ettiği bu üstadlar büyük bir meşk silsilesinin halkalarıdır. Bu meşk silsilesi 17. yüzyıla kadar uzanır. 17. yüzyıla kadar uzanan bu silsilenin en üstünde Tanburî İzak Efendivardır. Ondan sonra sırasıyla, Hammamizade İsmail Dede Efendi, Zekai Dede Efendi gibi Türk müziğinin köşe taşları olan büyük üstadlarla bugüne kadar sürdürülen bir silsilenin son halkasıdır Yavaşca. Gerçi son halkası demek onun Türk müziğine yaptığı katkıları ve yetiştirdiği öğrencileri yok saymak olur. Kendisinden meşk eden öğrencilerle bu silsile geleceğe aktarılacaktır.

Her yerde hep zirvede

İstanbul Belediye Konservatuarı, İleri Türk Musikisi Konservatuarı, İstanbul Üniversitesi Korosu gibi kuruluşlarda sanatını icra eder ve 1950 yılında açılan imtihanı kazanarak İstanbul Radyosu'nda solist icracı olur Alâeddin Yavaşca. Zamanla Türkiye radyolarında ve TRT bünyesinde danışma, denetleme ve repertuar kurullarında üyelik ve başkanlık gibi önemli görevler alır. 1967'den bu yana solistliği yanında koro yöneticiliği de yapan Yavaşca, ayrıca belirli zaman aralıklarıyla Türkiye radyolarına alınan stajyerlerin hocalığını yapmış ve onların sanatçı olmalarını sağlar. Bütün bu faaliyetlerinin yanında Milli Eğitim Bakanlığı'nın "Türk Musikisi Araştırma, Değerlendirme ve İnceleme Kurulunda, Devlet Planlama'nın 5. Beş yıllık Türk Musikisi Eğitimi Komisyonunda üyelik hizmeti verir.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/portre/evliyalarin-sozunu-gazinoya-dusurmedi-h19093.html

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.