- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
FATİH DUMAN: GURBET, EZAN SESİNİ İŞİTEMEDİĞİN YERDİR
Benim kanaatimce gurbet denen yer ezan sesini işitemediğin yerdir.
21 Mayıs 2019 Salı 13:46
Cânım kâri, “Gurbet insanın içindedir” diye okumuştum bir kitapta. Kim yazmıştı, ne anlatmıştı hiç hatırlamıyorum. Tuhaf neredeyse her şeyi unutmuş olsam da kitapla ilgili bu cümle hatırımda öylece duruyor. “Gurbet insanın içindedir…” Daha evvel söylemişimdir muhtemelen; “özlemek başka hasret başka” diye. İşte tam onun gibi. Uzakta olmak başka gurbette olmak başka. Onun için belki de gurbette olanlar özlemezler hasret çekerler… Belki de yanılıyorumdur, bilemem.
Eskiler dünyayı da bir gurbet saymışlar biliyor musun? İnsan asıl vatanından dünyaya gelmiş ve burada bir gurbeti yaşıyor diye inanmışlar. Hatta vatandan sürgün edilmiş gibi yaşamaya mecbur edildiklerine kanaat getirip de bu “yalan dünya” da bir lahza olsa eğleştiklerini varsaymışlar. Dünyaya böyle baktığında işte hasret içinde, gurbet içinde oluyor.
Tasavvufta Lâmekan diye bir yer vardır. Aslında olmayan, gözle görülmeyen, yürüyerek gidilmeyen bir yer… Mutasavvıflar bu dünyadan geçip de bir başka yer bulmuşlar hayallerinde kendilerine ve böyle bir isim koymuşlar. O ki bu dünya asıl vatandan uzakta kalınan yerdir o vakit bu gurbette kendilerine bir sıla, bir vatan bir mekân kurmuşlar ve inanmışlar hayallerine. Gurbet de bana işte tam öyle bir yer gibi geliyor. Belli bir yer değil, hep başka, gözle görülmüyor, ismi değişmiyor. Hasret çektiğin her yerin adı gurbet oluyor.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.