27 Nisan 2024
  • İstanbul14°C
  • Ankara16°C

İZMİR ŞUBESİNDE ARKEOLOJİK KAZILAR MASAYA YATIRILDI

Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi’nin bu haftaki konuğu İlhan Pınar. ‘19. Yüzyılda İzmir’de Arkeolojik Keşifler’ konulu sunumunu gerçekleştiren Pınar, katılımcılarla keyifli anlar geçirdi.

İzmir Şubesinde Arkeolojik kazılar masaya yatırıldı

17 Nisan 2018 Salı 10:30

Yazar İlhan Pınar bu hafta Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi’nin konuğuydu. Cumartesi Sohbetleri kapsamında bir araya gelen yazarlar, ‘19. Yüzyılda İzmir’de Arkeolojik Keşifler’ konulu sunumu dikkatle dinledi. Sohbetin açılış konuşmasını Şube Başkanı Levent Ertekin yaptı.TYB İzmir Şubesinde bu hafta kapılar hüzün ile açıldı. Şube iki Hafta önce şubenin ikinci başkanı Naci Gümüş’ü toprağa vermişti. Bu hafta ise yazar Necat Çetin’i kaybetti. Konuşmanın başında her iki üyede rahmetle anıldı.

‘19. Yüzyılda İzmir’de Arkeolojik Keşifler’ konulu sunumu yapan İlhan Pınar önemli noktalar hakkında bilgiler verdi. Pınar, “İzmir tarihte üç defa Türkler tarafından yönetildi. Çakabey, Aydınoğulları ve Osmanlı zamanında” diyerek şöyle devam etti: “O dönemlerde İzmir bir kıyı köyü ya da kıyı kasabası durumundaydı. Dokuz sokaktan biri Müslüman diğerleri gayrimüslim. İzmir en parlak dönemini 16. yüzyılın sonu, 17. yüzyılın başında Levantenlerin buraya gelmesiyle yaşıyor. Hani bir laf vardır ya ‘Ticaret güvenli bir liman arar’ diye. Bu söz burası için çok geçerlidir. İzmir o zaman saldırılardan, yağmadan korunmak amaçlı güvenli bir yerdir. Bu konuda İzmir seçilir. Buradaki ticareti İngilizler, İspanyollar, Hollandalılar ve Fransızlar yürütüyor. Buradaki ticareti orada bulunan yerli halk yürütmüyor. Bundan sonraşehirde eğitim gelişiyor. Yabancılar şehre daha çok ilgi duyuyorlar okullar açılıyor. Şehre dışarıdan yabancı öğretmenler geliyor.”

İZMİR’DE ROMA TİYATROSU

Hristiyanlığın gelmesiyle ibadethanelerin dönüştürüldüğünü kaydeden Pınar, “Eski Smyrna’yı ilk defa Fauvel 1825 de keşfediyor. O güne kadar Eski Smyrna’nın neresi olduğu bilinmiyor. Bundan sonra batı dünyasından gelenler arkeolojik kazıları başlatıyorlar. Weber öğretmen olarak geliyor, kazılara başlıyor. Bu dönemdeki ibadethaneler Roma dönemi ve öncesine aittir ama Hristiyanlığın gelmesiyle ibadethaneler dönüştürülmeye başlıyor” dedi. İzmir’in Roma Tiyatrosu’nun en önemli eser olduğunu aktaran Pınar, “Tiyatro göz önünde olan bir eserdir. Üzerinde çok araştırma yapılmıştır. Böylece Roma Tiyatrosunda kazılar başlamıştır. Basamaklarının sökülüp başka binalarda kullanıldığından bahsediliyordu. Bunun böyle olmadığı kazılar gerçekleştirilmeden anlaşılamazdı. Basamakların ise deprem ve yer kaymaları sonucu toprağa gömüldüğü düşünülmektedir.Tiyatro hakkında yüzyıl önce araştırma yapan batılı araştırmacılar adeta bu günkü İzmirlilere mektup gibi bir rapor yazmıştır. Biz bu kazıya ancak yüzyıl sonra başlayabildik. Tiyatronun ortaya çıkarılmasıyla İzmir’e önemli bir zenginlik kazandırılacaktır. Tiyatro Kadifekale’nin eteklerinde yer almaktadır” diye konuştu.

15. yüzyıla kadar Hristiyanların hacı olmak için İzmir’e geldiğini kaydeden Pınar, “Nereye geldikleri, hacı olup, olmadıkları bilinmiyor. Romalılar döneminde sur içinde Hristiyanlara mezar yeri verilmezdi. Onun için sur dışında gömülürlerdi. O dönemki Hıristiyan din adamlarının mezarı sur dışındadır. Sonraki dönemlerde İzmir nüfusu Müslümanların lehine gelişiyor. 19. Yüzyılda yeniden nüfus Hristiyanların lehine değişmeye başlıyor. O dönemde adalarda ekonomik durum çok kötüydü ve çalışma alanları yoktu. Çok sayıda fakir halk İzmir’e çalışmak için geliyordu. Savaşlar Müslüman Türk nüfusunu azaltıyordu. ‘Biz Yemen’de yandık onlar çimende yattı’ sözü o zamana aittir. Hıristiyan ibadethanelerin birçoğu bu dönemde yapılmıştır” diyerek sözlerini tamamladı.

Katılımcılarla gerçekleştirilen soru ve cevap bölümünün ardından Mahir Adıbeş tarafından İlhan Pınar’a katılım belgesi takdim edildi.

İLHAN PINAR KİMDİR?

Araştırmacı, yazar, çevirmen, yayıncı İlhan Pınar, 28 Haziran 1958’de İzmir’de doğdu; İsmetpaşa İlkokulu, Hürriyet Erkek Ortaokulu ve İzmir Atatürk Lisesini bitirdi. Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümünden mezun oldu. 1980 yılında tedavi amacıyla Berlin’e gitti. Burada bir süre makine teknisyeni olarak çalıştı ve çevirmenlik yaptı. Yanı sıra 90’lı yılların hemen başında yayınlamaya başladığı araştırmaların arşivini oluşturmaya başladı. Türkiye’ye döndükten sonra Özellikle seyyahlar, seyahatnameler ve 16. yüzyıl’dan itibaren Türklerle ilgili Avrupa’da yayınlanmış kitaplar üzerine araştırmalar yapmaya; İzmir ile ilgili Avrupa’da yayınlanmış seyahatname, monografi, seyahat rehberi, araştırma, inceleme, harita, gravür, illüstrasyon toplamaya başladı. Bu konularla ilgili zengin bir kitap, harita ve görsel arşiv oluşturdu. 1980’li yılları araştırmayla geçiren Pınar, 1990’lı yıllarda bu araştırmaların sonuçlarını yayınlamaya başlamıştır; Bugüne kadar beşi İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kitaplığı dizisinden olmak üzere 31 kitabı yayınlanmıştır. Konstantıniyye Haberleri, Tarih ve Toplum, Toplumsal Tarih ve Kebikeç gibi süreli yayınlarda çok sayıda yayınlanmış yazısı bulunmaktadır.

Sultan Gümüş

 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.