- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
MAHİR ADIBEŞ'İN "ŞAHİT" ROMANI
Şahit; Mahir Adıbeş yani benim son romanım. Gündoğan/Sam yayınevinden çıkan on iki kitaptan biri. Farklı bir açıdan bakmak istedim yaşadığımız dünyaya, ne olsa kimse yayınlamayacaktı.
24 Nisan 2018 Salı 13:04
“Rahat ol,” dedim kendi kendime. Zaman içinde bazen çabuk bazen yavaş değişimi izledim. Bu roman yıllarımı aldı, değişimi yaşayarak gördüm. Zaten zor yazıyordum; ne mümkün kendimi ikna etmek… Olayların çözümünü ben değil bir fındık faresi buldu! Evet inanmayacaksınız ama onu hayata bağlayan bir fare. Ben onu seyre koyuldum.
İnsan bazen kaderinden kaçıp kurtarmak ister meğer asıl o zaman koşuyormuş kaderinin peşinden. Halen o başarının naraları kulaklarımda ve çığlığı düşüşün, sonra çaresiz inlemeleri… Öldüğünü sanmıştım…
Meseleler içinden çıkılmaz hale gelindiğinde beyinde başlar çınlamalar. Her şey bitti sanıldığı anda yeni bir kapı açılır. Bir bakarsın tutunuverir duvarın çatlağından sızan ince bir ışığa, musluktan damlayan su sesine, köpek havlamasına, rüzgâr vınlamasına… Belki de en yakın dostu, saksıdaki çiçek ya da pencerenin önüne konan bir kuş; anızlar arasında gezen tilkiye heveslenirsin...
Kuş seslerini ne çok özlemişim, demir parmaklıklı pencerelerin arkasında bakınca anladım. Gün boyu değer vermediğimiz gelgitlere hasret kaldım. İnce ince yağan yağmurun beni sırılsıklam ıslatmasını istedim. Olmadı. Dört tarafım duvar ve kör bir kapı, sesim yüzüme çarpıyor…
Yolcular, yaz gecelerinde cırcırböceklerini kendine yol arkadaşı sayar ya; unuturlar yalnızlığın getirdiği yorgunluğu. Taşların arasındaki yıldızböceklerini saatlerce oturup seyreder ava çıkan adam.
Bir türkü tutturur düşünde vurulduğu kıza. Aşkın tespihini çeker, kırılan imamede kalır gözleri…
Şahit,te romanın büyük kahramanı gazeteci beceriksiz bir adam, küçük kahramanı bir fare! Hiç beklenmedik bir anda, ümitsiz bir mahkûma arkadaş olur. “Nerden çıktı?” diyeceksiniz birdenbire. O mahkûm ki arkadaşımız kendi halindeydi, geçmişinde. Önce ölüme koştu bile bile sonra aşka tutundu, farkında olmadan; fare sadece bahane… “Yazmasaydı!..” diyeceksiniz hep birden. Onun çektiklerini bilmeden arkasından konuşabilirsiniz. Öfkelenin, bağırın çağırın günlerce dedikodusunu yapın. “Dostum” dediği çocuğu unutmayışına ne dersiniz? Her şey ne kadar değişti o günden sonra…
Şahit; Mahir Adıbeş yani benim son romanım. Gündoğan/Sam yayınevinden çıkan on iki kitaptan biri…
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.