25 Nisan 2024
  • İstanbul16°C
  • Ankara21°C

MEHMET AKİF’İN AZİZ RUHUNA İTHAF OLUNUR. EY ÇİLE İNSANI,

Mehmet Akif’in Aziz Ruhuna İthaf Olunur. Ey Çile İnsanı,

11 Mart 2019 Pazartesi 15:15

Çileli bülbülüydün hazan vaktinde bağın

Ağıdını ağladın, kan, zulüm kokan çağın.

 

Yanarken milletinin sinesinde bin ateş

Hep ümitvâr oldun sen, doğacak dedin güneş.

 

O ecdadın evlâdı her sabah en gür sesle

Okuyorlar marşını kirlenmemiş nefesle

 

Marşın ile büyüdü, okuldaki her çocuk

Kalpleri sevgi dolu, bedenleri küçücük

 

Yükselirken semaya şiirleşmiş kelamlar

Dağlar, taşlar, ağaçlar her mısranı selamlar

 

Sinan taşa ruh verir, yapar Selimiyeyi

Sen şâheser eyledin, dilde her kelimeyi

 

Dış yüzün sade Akif, iç yüzün koca millet

Millete hazinedir senin gibi bir evlat

 

Şiirini okurken şuurlar cilalanır

Sayende nesl-i hazır, Çanakkale’yi tanır

 

Her mısra bir yanardağ lavlarını patlattı

Köyün yiğitlerini, cephelere fırlattı

 

Coşturdu cenk türküsü, kahramanlık ruhunu

Dağıttı ordu-millet, işgalci güruhunu

 

Göğsünü milletinin mâtem odası ettin

Bir figan kopardın ki, âsumânı inlettin

 

Her cephede can oldun, her tekbir içinde ses

Seninle çıktı sanki şehitteki son nefes

 

Özledin gül devrini göremedin velâkin

Doğru sözlü şahidi oldun çiğnenen Hakkın

 

İçinden kopan feryat, tâ semaları deldi

Vatanın hürriyeti fecir vaktine geldi

 

Cehennemler kükrese korkmaz bir yüreğin var

Ufkun öyle geniş ki, sana tüm hudutlar dar

 

Ne tecelliler olmuş çektiğin  her ahında

Mevla sana lutfetmiş Taceddin Dergâh’ında

 

İstiklal marşı ile yaktın milli ocağı

Makberin oldu şimdi şehitlerin kucağı

 

Kalırsa en son nefer, tüterse en son ocak

Anadolu Müslüman milletimin kalacak

 

Her söze bir ruh verdi, o canlı ifadeler

Atâleti parçalar, gaflet seddini deler

 

Tek tek uyandırarak kaldırır vicdanları

Seher hücumu başlar ruhların vecd anları

 

Ruhun, tüm cepheleri dolaştı gezdi bir bir

Med vaktini yaşadı, seninle milli fikir

 

Bu toprağın nabzını ta derinden dinledin,

Vatanın dudağında bir” ney” gibi inledin

 

Nasıl tasvir etmişsin, cephenin her anını

Bu kahraman milletin sen yazdın destanını

 

Gözlerin kan çanağı, rengin sararmış solmuş

Anaların gözyaşı, senin sinene dolmuş

 

Cephede akan kanlar, kırmızı güller açtı

Rüzgar, o kokuları bütün vatana saçtı

 

İnsanlar ne bilsinler şehide bu makber dar

Gözü yaşlı türbedar, sen eyledin haberdar

 

Dilin ne asil bir dil, sözlerin yanan kandil

Senki tüm varlığını millete ettin sebil

 

Sade bedenin kaldı elinde yorgun, bîtap

Şimdi ellerimizde Safahat adlı kitap

 

Yıllar geçti aradan, bıraktığın iz derin

Gönül sarayımızın baş köşesinde yerin

 

Ey sultânuş-şuârâ, hayatın pâk ve parlak

Marşını dinlemeden dalgalanmaz albayrak

 

Para pulda yok Akif, gözü gönlü tok Akif

Vatana sevdalısın, tek ölçün var “HAK” Akif

 

Dünkü Asım’ın nesli Akif’in nesli oldu

Sen vefâya layıksın kalpler sevginle doldu

 

Dizelerim dağınık ne edip, ne şairim

Seni seven dostların arasındadır yerim

 

Bir çile insanısın, ey âbide şahsiyet

Ruhunu incittmişsek haklarını helal et.

 

 

                                                           Abdurrahman Yılmaz

                                               Merkez Hoşkadem Camii İmam Hatib-i

                                                                                                  Kozan/ADANA

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.