27 Nisan 2024
  • İstanbul14°C
  • Ankara16°C

MERHAMET, BURADA KAVRAM OLMAKTAN ÇIKAR

Namık AÇIKGÖZ

10 Nisan 2019 Çarşamba 09:00

Yaratılmışların en akıllısı ve en muhakeme sahibi olduğu sanılan insanoğlu, dünyanın en vahşisidir de…

Bugüne kadar hayvanın öldürdüğü insan ile insanın öldürdüğü hayvan kıyaslaması yapmaya kalksak, matematik ve oran bilgisi iflas eder. 

Hayvanlar arası can alma başka bir şey… Doğal denge diye bir şey var… Birbirleriyle beslenecekler; yetmeyen yerde bitkiler yetişecek.

Belli bir çizgiye kadar insanın hayvanla beslenmesini de anlamak mümkün. Onda bir doğal denge var. Benim anlatmak istediğim vahşet, “kendinden başka her canlıya dünyayı zehir etmek”tir ve bunu kendine akıl imtiyazı verilmiş insan yapıyor. İnsanoğlu, hayatı güzelleştirip zenginleştireceğine, başka canlılara hayat hakkı tanımıyor.

Tabii ki sözü edilen insanlığın tamamı değildir. Az da olsa dünyada her canlıya değer vererek bakan ve akıl üstünlüğünü başka canlılara dünyayı zehir etmek yönünde değil de bu dünyayı bütün canlılarla yaşanan bir şenlik alanı haline getirmek için gayret sarf eden merhamet sahipleri de var.  Bu insanlar, merhameti teorik olarak anlatmak yerine, onu yaşayarak diğer canlılarla beraber mutlu olmaya çaba gösterirler. Günümüzde bu daha çok “doğa severlik” olarak tezahür ediyor. İnsan karşısında zavallı kalan her canlıya karşı beslenen bir duygudur bu. Hayvanlara, bitkilere, taşa-toprağa karşı beslenen duygu… Ve insana karşı beslenen bir duygu… İnsan dışı her şeyle mutlu olmak, insanlığı mutlu etmek demektir. Doğa severler, çevrecilik, ekolojik düşünceler hep bu amaca hizmet etmek için tesis edilmiştir.

Son zamanlarda özellikle sosyal medyanın etkisiyle yaygınlaşan sokak hayvanları duyarlılığı, insanlık için önemli bir gelişmedir. İnşallah gelişerek devam eder. Benim size bahsedeceğim husus, sadece sokak hayvanlarına değil, çiftlik hayvanlarında da gösterilen yakınlık ve merhamettir.

MERHAMETİN HAYATA GEÇTİĞİ BİR MEKÂN:

İZMİR KEMALPAŞA’DA BİR HAYVAN CENNETİ

Evimizde, sokağımızda, okul bahçelerinde, kampüslerde insanlara sığınan çalılardan başka, bunlara kucak açıp çiftlikler kuran iyi insanlar da var.  Bunun en güzel örneklerinden birisi, İzmir Kemalpaşa’nın Vişneli köyünde hayata geçirilmiş. Bütün hayvanlara olan sevgisini, sakat, hasta, terk edilmiş, işkenceye maruz kalmış hayvanları 40 dönümlük arazisinde bakım altına alan Sibel hanım, merhameti teori olmaktan çıkarıp uygulamaya geçmiş.

Daha önce Ankara’da kurduğu çiftlikle muhtaç hayvanlara yardım eden Sibel hanım, iki buçuk sene önce Kemalpaşa Vişneli köyüne gelmiş ve 10 dönümü kapalı alan 30 dönümü mera olmak üzere toplam 40 dönümlük araziyi hayvanların yaşaması için kullanıyor. Burada 11 at; 45 kadar koyun-keçi; 150 kadar tavşan; bazıları egzotik olmak üzere 500 kadar tavuk; horoz, hindi, ördek, kaz; 22 inek ve boğa; 35 tane köpek; 100 kadar kedi var.  Çoğu bakıma muhtaç… Buraya yaralı ve hasta gelip iyileşenlerin mutluluğu Sibel hanıma hayat enerjisi veriyor.

Sibel hanımın her hayvanla çok içten bir iletişimi var. Mezbahadan son anda kurtardığı koskocaman bir boğayı çağırdığında, o koca cüsseli hayvanın sakin sakin gelişini görmeliydiniz!...

Devamı: http://www.enpolitik.com/kose-yazisi/2948/merhamet-burada-kavram-olmaktan-cikar.html

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.