26 Nisan 2024
  • İstanbul20°C
  • Ankara26°C

MUSA EROĞLU KARAKOÇ'TAN NASIL ETKİLENMİŞ?

Hayrullah Eraslan’ın hazırladığı ‘Abdurrahim Karakoç’ kitabının geniş bir arşiv taramasıyla oluşturulduğu ortada.. Bu bakımdan mühim bir kaynak..

Musa Eroğlu Karakoç'tan nasıl etkilenmiş?

22 Nisan 2019 Pazartesi 14:18

“Mihriban”ın şairi Abdurrahim Karakoç, 7 Haziran 2012’de can evinden çektiği besmeleyle Rahmet-i Rahman’a yürüdü. Gönül kuşunu garip geldiği, içinin, dışının gurbet olduğu yalan dünyadan hakikat âlemine uçurdu. “Seyrettim uzaktan benliğimi ki/ Et, kemik, kan değilmiş mânâ/ Habibin hakkına, İsmin hakkına/ Af dilemek için ağlayarak/ Sana geliyorum sana/ Ya Hakk.” demişti bir şiirinde. Sarı sıcak bir yaz günü göçüp gitti Yüceler Yücesine…

Duru bir hayattı Karakoç’un yaşadığı. Anadolu gibi… Anadolu kadar berrak… Yüce dağlar misali dikti başı. Ovalar kadar engin gönlü. İslam’ın vakarını kuşanmıştı her dem. Hüzün dolu bakışlarında Horasan ellerinden sökün eyleyen dervişlerin sükûneti devşirilirdi. İçimize hançer gibi işleyen mısraların altında hasretin, özlemin çığlığı yankılanırdı. İçimize işleyen içli ağıtlar, yanık türküler, karanlığına ay damlayan bozkırlar, kırlangıçlar, koyaklarda seke seke yürüyen keklikler, bakır rengine bürünmüş dağlar…

Bütün bunların toplamıydı Abdurrahim Karakoç. Bir de sabrımızın, tevekkülümüzün, yokluğumuzun, yoksunluğumuzun, gurbetimizin, sılamızın dile gelişiydi, dile getirilişiydi. Anadolu’ya yakılmış bir şiirdi O’nun ömür serencamı. Anadolu’nun şiiri… Bozkırın kavgası… “Savaştayım elli yıldır/ Ömrüm geçti boşalt doldur/ Anlamadım bu ne haldir/ Bir gün tüfek çatamadım/ Suları ıslatamadı.” diyerek özetlemişti bir ömrü.

1932’de Elbistan Cela’da vücut bulan, zahir âlemde görünen Karakoç’un 2012 yılında buradaki serüveni noktalandı. En hasından bir âdemoğlu olduğuna on binlerce insan şahadet etti. İyiydi, iyilerdendi. İnşallah gerçek zaman ve mekânın olduğu yerde de iyi olur, iyilerden olur. Rûz-ı mahşerde, Divan-ı İlahi’de Peygamberler Şahı’nın yanında olur.

Nerdeyse Karakoç hakkında yazılan bütün yazılar bir araya getirilmiş

Abdurrahim Karakoç, Anadolu coğrafyasının hafızasında izi kalan, iz bırakan bir alperen olmuştur, olacaktır. O’nun sesi, sedası bu topraklarda akis bulan bir sedadır. Milletimizin derin tarihinde yerini alacaktır. Nitekim ölümünün arkasından kısa bir süre sonra anısına hazırlanan Abdurrahim Karakoç kitabı bunun bir göstergesidir.

Evet. Yazarlar ve Sanatçılar Birliği (YAZSANBİR) başkanı Hayrullah Eraslan Bey tarafından takdire şayan bir emekle hazırlanan kitap Nar Yayınları tarafından yayınlandı. İçinde 150 şair ve yazarın yazı ve şiirlerinin yer aldığı Abdurrahim Karakoç kitabı, elimizin altında önemli bir kaynak olarak duruyor. Zor bir işi başaran Hayrullah Eraslan Bey’i kutlamak gerekir. Çünkü ülkemizde bu tip işler çok nadirdir.

Kitaptaki seçme yazılar oluşturulurken titiz bir arşiv taranması yapılmış. Nerdeyse Karakoç hakkında yazılan bütün yazılar bir araya getirilmiş. Kitabın ilk yazısı “Divana Açılan Kapı” adlı Bahaettin Karakoç tarafından yazılan yazı. Bahaettin Karakoç Abdurrahim Karakoç’un abisidir. Bir abiden kardeşini değerlendiren bir yazı okumak elbette ki çok önemlidir. “Şair Abdurrahim Karakoç garip geldi, garip gitti… Allah’a şükür ki sırtında siyaset semeri, midesinde haram lokma, sicilinde kara bir leke yoktu… Bu fani dünyadan ebedi olan dünyaya yolcu ederken cenazesinde kimler yoktu ki… Sanki bütün Anadolu insanı oradaydı; sevdikleri de, acımadan yerdikleri de…” diyerek kardeşini anlatıyor.

Takdim yazısında Hayrullah Eraslan Bey kitabın hazırlık evrelerini anlatıyor. “Elinizdeki kitap 1960’dan bugüne kadar Abdurrahim Karakoç için yazılan yazıları içerir. Fedai Dergisi (1964), Pınar Dergisi (1979), Doğuş Edebiyat (1983), Türk Edebiyatı Dergisi (1991), Genç Kardelen Dergisi (1998) vb. dergilerde tefrika edilen, ayrıca vefatından sonra ulusal gazetelerde çıkan köşe yazılarını da içine alır.” diyerek kitabın nasıl bir geniş yelpazeyi içerdiğini bizlere haber veriyor.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/mercek-alti/musa-eroglu-karakoc-tan-nasil-etkilenmis-h11238.html

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.