- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
OSMAN ATALAY: MUHAFAZAKÂR KENT SOSYOLOJİSİNİN İNTİHARI
“İntihar bir çözüm değil, aksine bir çözümsüzlüktür, bir sondur ve bir yenilgidir.” Sebuhi Quluzade
19 Kasım 2019 Salı 13:51
Son günlerde 3 ailenin siyanürle ölümleri, sokakta, metroda başörtülü kadınlara yönelik saldırılar, boşanmaların artışı ve kadına şiddet gibi olaylar muhafazakâr Anadolu sosyolojisinde ciddi bir travma yaşatıyor.
Türkiye gündemi 6 Kasım’da İstanbul Fatih’te 4 kardeşin siyanürle ölüm haberiyle sarsılmıştı.
Kardeşlerin geçim sıkıntısı yaşadığı konuşulurken, 8 Kasım’da Antalya’da 4 kişilik bir aile ölü bulundu. Antalya’daki ailenin de siyanür nedeniyle öldükleri anlaşıldı.
Baba Selim Şimşek’in, mektubunda maddi sıkıntı çektiğini, dokuz aydır çalışmadığını yazdığı belirtiliyor. Baba mektubunda, “Herkesten özür diliyorum ama artık yapacak bir şeyim yok. Hayatımıza son veriyoruz” ifadelerini kullandı.
15 Kasım’da İstanbul Bakırköy’de 3 kişilik bir aile de siyanürle hayatını kaybetti. Acı ve ürkütücü olan bireylerin intiharından ziyade aile bireylerinin intihara sürüklenişidir.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 yılına ilişkin ölüm istatistiklerinde ölümle sonuçlanan intihar sayısı 3 bin 161 olarak açıklandı.
İntihar edenlerin yüzde 75,6›sını erkekler, yüzde 24,4›ünü ise kadınlar oluşturdu. Geçen yıl her yüz bin kişiden yaklaşık 4›ü intihar etti.
Batı ülkelerine göre kıyasladığımızda intihar olaylarının çok düşük olduğunu görüyoruz. Fakat kadın cinayetleri, şiddet, ideolojik fikri kutuplaşmalar, boşanma oranları, uyuşturucu uyarıcı madde kullanımı, bağımlılık oranlarında ciddi artışlar ve buna bağlı sebeplerden kaynaklanan ölümler, kazalar ve saldırıların yaygınlaştığını görüyoruz.
Son 10 yıl toplumumuzda en sık karşılaşılan “bozukluk” depresyon olarak göze çarpıyor.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.