25 Nisan 2024
  • İstanbul23°C
  • Ankara28°C

PEYAMİ SAFA YAZILARINDA BATILILAŞMA SORUNUNA DİKKAT ÇEKTİ

Peyami Safa Yazılarında Batılılaşma Sorununa Dikkat Çekti

08 Eylül 2019 Pazar 15:51

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Tekin; Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin Konya Büyükşehir ve Selçuklu Belediyesi işbirliği ile düzenlediği haftalık Cumartesi programında yazar Peyami Safa ve eserleri hakkında konuştu.

7 Eylül 2019 Cumartesi günü saat 14.00’de Kılıçaslan Konferans salonunda “Doğumunun 120.Yılında Peyami Safa”etkinliği kapsamında düzenlenen konferansta konuşan Tekin, “Peyami Safa’nın Fikir ve Sanat Dünyasında Batılılaşma Sorunu.” Hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Mehmet Tekin Batılılaşma sorununun başlangıcının, ortalama hesapla 17. yüzyılın sonlarına rastladığını, Viyana Kuşatması (1683) ile Karlofça Antlaşması (1699) sürecinde hem askerî hem de politik alanda yenilmesinin, Devlet-i Aliye’yi yeni bir vaziyetin eşiğine getirdiğini ifade ederek “Bu eşik, karşısında yer alan ve öteden beri muhatap olduğu dünyanın artık farklı bir dünya olduğunu idrak etme eşiğidir. Doğrusu her şeyiyle farklı bir dünya idi karşımızdaki ve askeri donanım, ordu bakımından güçlü idi. Bizi de ilk fasılda ilgilendiren de bu olmuştur: Biz de onlar gibi güçlü olmak hedefiyle ilk etapta ordumuzu yenileme telaşına düştük. Ancak zamanla karşı tarafın sadece ‘askerî’ anlamda değil, medeniyet ve kültürel anlamda da farklılık arz ettiğini fark ettik. Bu fark edişle birlikte ‘batılı gibi’ olma kaygısı öne çıktı. Peki nasıl ve hangi batılı gibi? Sorun da buradan başladı zaten ve halen sürmektedir.” dedi.

Prof. Tekin konuşmasını özetle şöyle sürdürdü: “Zaman içinde gerek siyaset adamlarımız, gerek aydınlarımız ve gerekse sanatçılarımız, toplumumuzu farklı düzeylerde -siyasetten ahlâka, kültüre, sanata kadar...- ve derin bir şekilde etkileyen Batılılaşma sorununu ele alıp irdelemeye çalıştılar: İslâmcı, Osmanlıcı, Türkçü, Batıcı mantıkla şekillenen ideolojik akımlar, doğal olarak mensuplarının çabalarıyla soruna farklı, yer yer aykırı, arada uzlaşan düzeylerde yaklaşmaya çalıştılar. Bu konudaki çabaların ürünü olan telif ve tercüme düzeyinde hayata geçirilmiş metinler, diyebiliriz ki düşünce dünyamızın en kalın dosyasını oluşturmaktadır ve hâlâ üzerine bir şeyler eklenen bir dosyadır bu. Kapanacağı da yoktur doğrusu; çünkü Batılılaşma sorununu hâlâ bir çözüme bağlamış değiliz: ya Araf’tayız, ya öte yakada ya da uzaktayız.”

Bu dramatik hâlin bir de edebiyat cephesinin olduğunu belirten ve orada da epeyi çabanın, epeyi metnin kaleme alındığını söyleyen Prof. Dr. Mehmet Tekin; “Bırakalım şiiri, hikâyeyi, tek başına romanımız bile bize konuyla ilgili üstesinden kolay kolay gelemeyeceğimiz bir birikim sunmaktadır. Kanaatimce bizi asıl ilgilendiren birikim de burada yatmaktadır. Çünkü roman tarihsel zeminde yaşananları kayda alan, soruna yakın tanıklık yapan bir türdür. O yüzden bizim Batılılaşma sorunumuzun renkli, cilveli, o ölçüde gerçekçi yanlarını romanlarımızda Ahmet Mithat’ta, Hüseyin Rahmi’de, Halit Ziya’da, Yakup Kadri ‘de, Halide Edip’te, Peyami Safa’da... buluruz. Andığım yazarlar arasında ‘Batılılaşma Sorunu ’nu, gerek düşünce yazılarında ve gerek romanlarında geniş ve farklı açılardan ele alıp irdeleyen en önde gelen isimlerdendir Peyami Safa. Onun bu bağlamda özellikle Gençliğimiz, Sözde Kızlar, Fatih-Harbiye, Bir Tereddüdün Romanı, Biz İnsanlar, Matmazel Noraliya’nın Koltuğu, Yalnızız romanları dikkat çekicidir. Sorunu bu romanlar düzeyinde ele almak, sorun karşısında sendeleyen bireyi ve toplumu anlamak bakımından bize birçok ipuçları vereceğini belirtmek isterim.”dedi.

Modernitenin batının kabul ettiği bir proje olduğunun altını çizen Prof. Tekin,“Modernizasyon, bu projenin hayata geçirilmesidir. İşte batı, bunu hayata geçiriyor. Modernizm ise batının hayata geçirdiği projeyi size dayatmasıdır. Dikkat edin, batı bugün helak oldu. Çok da Tanzimat’taki gibi değil, Tanzimat’ta Fransızca öğreneceksin, şu fermanı imzalayacaksın, şu hakları vereceksin, dikte ettiriyordu dikkat edin, dikte dönemi şimdi çok geride kaldı. Batı, Osmanlı’dan alacağını aldı. Şimdiki dayatmalar biraz fantezi gibi geliyor.

Avrupa kim kardeşim? Avrupa milletin gözünü 19.yüzyılda özgürlükler ülkesi propagandasıyla boyayabilirsiniz. Ama şimdi kim takar. O dönemde bütün dünya aydınlarının gözünü boyamıştır, çünkü değişen bir dünyanın eşiğindesiniz. Bu cazibeli iklime kapılmayan hemen hemen yoktu ki, Koca aydınımız, astronomi bilgisi olan, matematik bilgisi olan Tahsin Efendi ne diyor biliyor musunuz? “Paris’e git, akl-u fikrin var ise / Âleme gelmiş sayılmaz, gitmeyenler Paris’e.”

Bunu söyleyen bir âlim, cazibenin kıvamını idrak edebiliyor musunuz? Ama şimdi o cazibe dağılmıştır. Peki, biz nerdeyiz? Üzülerek söylüyorum biz de dağıldık.”dedi.

Program sonunda konuşmacı Prof. Dr. Mehmet Tekine Katılım belgesini öğrencisi TYB Konya Şubesi Onursal başkanı Ahmet Köseoğlu ve TYB Konya Şubesi Başkanı Prof. Dr. Hayri Erten birlikte verdiler.

peyami-safa-2.jpgpeyami-safa-4.jpg

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.